Merhaba ben Asiye Eren şuan ormanda yürüyorum.
Ormanlar en sevdiğim yer ama benim gibi bir prenses olup elbiseyle dolaşmak zorunda olursanız pek rahat olamaz.
Hayat bir sınav şimdi siz zenginsin paran var mutlusundur demeyin çünkü bir prenses olmak asla kolay değil küçükken koşup oynayamadım ben, resim yapamazdım, hep kurallar vardı başımda daldılar falan.
" ahh!" tam düşerken biri beni tuttu.
" dikkat edin." dedi ses aşırı güzeldi.
" şey teşekkür ederim." dedim.
" rica ederim." dedi kendimi toparladım.
" Ben Asiye Eren." dedim.
" Doruk Atakul prensesim."
Dedi güldüm elimi öptü.
" bu arada o elbise ve topuklu ayakkabıyla yürümek zor değil mi? Hemde bir ormanda?"
" zorunlu." dedim.
" anladım...kafa dinlemek için güzel bir yer değil mi?"
Dedi.
" evet. "
Yeşil gözleriyle bana baktı.
" ailelerimiz düşman ama biz arkadaş olduk."
" evet. " dedim.
" bu arada Asiye... "
" Asiye! " doğa perisi Cemile.
" Cemile?" dedim.
" orman yanıyor. "
Dedi Cemile.
" ne? Hayvanlar?! " dedim.
" kaçamıyorlar yardım et."
" hadi Asiye." dedi Doruk.
Koşmaya başladık.
" su perisi! Su perisi! Süsen! Süsen!"
Süsen geldi.
" Asiye şurada atlar var!"
Dedi Süsen onları aldım.
Yarım saat sonra yangın söndü.
Cemile yanan yeri düzeltti.
" akşam görüşürüz. "
Dedim ve saraya gittim.
Akşam olduğunda hazırlandım.
Bunu giyer.
Bizim sarayın bahçesinde olucaktı balo bahçeye indim Doruk gelmişti.
Yanına gittim selam verdik.
" çok güzel olmuşsun." dedi.
" sende çok yakışıklısın." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece Ve Gündüz
FanfictionAsiye ve Doruk iki düşman krallığın prens ve prensesleri peki bu ikili aşık olursa ne olur? Sihirli güçler yeter mi onları durdurmaya? Kendi krallıklarını kurup yaşayabilirler mi? İkiside kısıtlı, kurallarla büyümüş hiç çocukluklarını yaşayamamış ya...