Evren ilk var olduğu zamanlar içinde bol miktarda sihir ve bir o kadar da kaos vardı. Bir gün bu sihir ve kaos birleşti, bir vücutta hayat buldular. Kendilerine "Rose" dediler. Rose yıllarca evreni düzene sokmaya uğraştı: Sihrini kulkanıp farklı galaksiler, sayısız yıldız ve sistemler yarattı. Kaosunu kullanarak kara delikler, astiroitler yarattı. Sonra sınırlarını zorlamaya kendi gibi bir canlı yaratmaya karar verdi. İlk sihrini kullandı. Ona güneş dedi. Etrafı aydınlatıcak kadar ışık ve alev verdi. Sonra bir bebek belirdi kollarında
"Gel çocuğum, burası senin ait olduğun yer"
Deyip çocuğu güneşe koydu. Çocuk usluydu çünkü etrafı aydınlıktı korkmayıp huzur içerisinde uyuyordu büyüyene kadar.
Sonra kaosunu kullandı. Kendini fark ettirecek kadar ışık verdi. Ona ay dedi ve bir bebek daha belirdi kollardında
"Gel çocuğum, burası senin ait olduğun yer"
Deyip çocuğu aya koydu ama bu bebek çok ağlıyordu. Çünkü etrafı hepsinden fazla karanlıktı, korkmuştu. Ay bebek ne zaman ağlasa beşik şeklini alıyordu. Ne zaman sakinleşirse o zaman tam halini alıyordu.
Milyar yıllar geçti. Güneş ışığını paylaşmak istedi. Bir gezegen buldu kendine. Ay'ı ilk defa,o gezegende gördü. "Çok karanlık dedi" biraz ışık gönderdi aya.
Ay karanlıkta çok korkuyordu. Karanlığı o seçmemişti. Birden aydınlanmaya başladı. Işığın geldiği tarafa baktı. Bir gezegen. İlk defa güneşi orada gördü. "Orada yaşayanlar için bu ışık çok fazla" dedi. Biraz karanlık gönderdi. Böylece dünya oluşmaya başladı. Orada ki hareketlenme Rose'nin dikkatini çekti. Baktı ki gezegen hayat bulmak istiyor istediğini verdi. İlk kutsal 4 elementi yarattı ardından bitkileri sonra hayvan denen mükemmel ve eşsiz varlıkları en sonunda da şaheserini tamamlayacak insanı.
Ama bir eksik vardı. Ah tabiki düzen!
Güneşin oğlınu aldı ve ona nasıl güneşi yöneteceğini öğretti.
"Ey yüce güneşin oğlu. Sana artık Hyunjin diyecekler. Görevin bu koca yıldızı dev kayalıklardan kaldırıp uçsuz bucaksız okyanuslara doğru hareket ettirmek. İnsan oğlu sana tapacak sana yüce güneşin tanrısı diyecekler herkes gücüne boyun eğecek karşılığında sende onlara kutsal değerleri öğreteceksin onları koruyup kollayacaksın."
Sonra Ayın oğlunu aldı ve ona nasıl Ayı yöneteceğini, nasıl yıldız yapacağını öğretti.
"Ey yüce Ayın oğlu. Sana artık Jeongin diyecekler. Görevin bu koca astroidi dev kayalıklardan kaldırıp uçsuz bucaksız okyanuslara doğru hareket ettirmek. İnsan oğlu senin gücüne boyun eğecek sana yüce ayın tanrısı diyecekler karşılığında sende onlara güzel düşler vereceksin onları gölgelerinden uzak tutacaksın onlara yıldızlar yapacaksın"
İşte dünya bu şekilde oluştu. Kaos sağ olsun deniz kızları, periler, elfler, vampirler, kurt adamlar ve daha sayamacağımız kadar çok efsane hayat buldu. Kutsal Rose adeta tablosunu tamamlamış bir ressam gibi gururluydu.Bu dünyada herkes mutluydu ama bir kişi hariç.
Kaosun Tanrıçası Yang Jeongin...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Luce pallida
Fanfiction"Seni çok sevdiğimi söylemiş miydim tanrıçam?" "Belki... ama tekrar söyleye bilirsin" "Ah Kutsal Rose, neden bu kadar tatlısın?" "Çünkü beni sen aydınlatıyorsun" . . . Hyunjin güneşin oğluydu. Onun görevleri; güneşi göğe yükseltmek, halkının soru...