Yeni kurgumla karşınızdayımm keyifli okumalar dilerim
•••••••••
"Barkın arkanda" dediğim anda Barkın eğilip arkasındaki adamı omuzlarından tuttu ve öne doğru çekip adamın yere düşmesini sağladı.
"Bu da sondu" dedim ve rahat bir nefes aldım. Bu eğitimler insanoğlunun yanına gönderileceğimiz için bize veriliyordu ama ben ihtiyacımız olacağını zannetmiyorum.
"Lan lan lan burada yarasa var imdat!" Diyerek bize koşmaya başlayan Kerim'i görünce gülmeye başladım. "Ulan o kadar adam indiriyorsun korktuğun şey yarasa mı gerçekten" Barkın'ın söylediği şeyle daha çok gülmeye başlamıştım.
Ben Lara Demirbaş küçüklüğümden beri bu ekiple beraber eğitim alıyorum. Ormanlarda, mağaralarda sahillerde ve en önemlisi en zorlu koşullarda bizi sınadılar ama biz bu eğitimlerden geçmeyi her seferinde başarıyoruz.
" Evet gençler bir kutlama yemeği yeriz artık" diye yanımıza geldi Ayla.
"Yemek yemenize daha var bir tur daha orman eğitimi bu sefer sadece oklarla sopa yok" dedi eğitmenimiz yanımıza gelip.
"Kaçaklar nerede?" Diye sordu etrafına bakarken. "Siz eksiksiniz."
" Gelirler şimdi" dedim. Küçüklüğümüzden beri bize soğukkanlı olmayı öğrettiler. Benim için bu pek zor olmadı içimde olsa gerek. Fakat Barkın ve ben dışında ekipteki diğer kişiler için bu görev en zoru olmuştur ve tek başaramadıkları şey soğukkanlılık."Ama ben açım ya hem insanlar ne der bilirsiniz aç ayı oynamaz!" Diye isyan etti Ayla.
"Birincisi insan olmadığın için ikincisi ise ayı olmadığın için ağlayabilirsin Ayla" dedim hafif sırıtarak ama eğitmenlerin yanında hiçbir zaman kendimi kaptırmazdım her zaman ciddi ve işinin başında biriydim eğitimse eğitim görevse görev.
"Bırakın şakalaşmayı dünyaya geri dönmenize 4 gün kaldı siz yemek düşünecek durumda değilsiniz şuan!"
Dedi eğitmenimiz.Bu adam neden hep bağırarak konuşuyor ki?
"Geldik! Geç kalmadık değil mi?"
Barkın saate baktı ve "yaklaşık 10 dakika geç bitirdiniz gençler" dedi.
"Afedersiniz" dedi Mert mahcup olup. Mert ve Eren ekibin beyinleridir. Bir şey düşünülecekse onlar düşünür plan yaparlar uygulamada ise Ayla, ben, Barkın ve Kerim varız.
"İnsanoğlunun yanına gidiyorsunuz! Bu 213 yıl sonra tekrar oluyor ve siz afedersiniz mi diyorsunuz? Ciddiyetinize önem vermenizi tavsiye ederim Mert ve Eren"
"Afedersiniz ama insanoğluyla bu şekilde savaşmayacağız yani kıtlıktan çıkmadılarsa üzerimize bu şekilde saldırmazlar" dedi Ayla.
"Soğukkanlılık her şeyden önce gelir Ayla bu konuda 17 senedir eğitiliyorsunuz"
"Her şeye hazırlıklı olmalıyız çocuklar heyecanınızı anlıyorum fakat insanoğlunu on yıllardır görmediler ve ne durumda olduğunu kimse bilmiyor"
Dünyadakilere insanoğlu dememizin sebebi kendimizden ayırt edecek bir kelimenin bu olmasıydı. Yaklaşık 93 senedir kimse dünyaya inmemişti. Biz ise atalarımız tarafından yapılmış Dünya manzaralı bir yapay evrende kalıyorduk. Paralel evrende denebilir.
"Bu bilgeliğiniz için sizi taktir ettim hanımefendi Lara" dedi eğitmenimiz onlara isimleriyle hitap etmemiz yasaktı o yüzden siz diye hitap ediyorduk. Eğitmenin söylediği şeye ciddiyetle baktım "kendinize hayran bıraktınız beni" dedi ve hafif sırıtarak bana yaklaştı. Ben ise hala aynı ciddiyetle onu izliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaşamın Oyunu
Teen Fiction213 yıl önce mahvolan Dünya'dan kaçan zengin bir iş adamı Dünya'nın dışına bir paralel evren yaparak soylu aileleri paralel evrene taşır ve 213 yıl sonra Dünya'da kalan insanoğlu enerjilerinin tüketildiğini fark edip paralel evrendeki enerjiyi kısı...