Yaşamın Oyunu

2

Keyifli okumalar dilerim
Multimedya= Lara

******

Telefonun çalmasıyla beraber giyinirken koşa koşa telefonu açmaya salona gittim. "Efendim" dedim bir yandan üstüme tişört giyiyordum.

"Nerdesiniz siz ya saat kaç oldu?" Dedi Ayla sızlanarak.

"İşimiz var Ayla noldu?"

"Eğitmenler sizi sorup duruyor" dedi

"Merkeze gideceğiz son kontroller için başkan çağırdı" dedim kısa bir açıklama yaparak.

"Bizde gelelim o zaman"

"Yok ya öyle genel bir bakış yapacağız sonra detaylıca beraber çağıracaklar zaten" dedim ufak bir yalana başvurmuştum çünkü asıl genel bakış onlarla olan olacaktı ama onlara bunu söylesem bana alınırlardı. Bir şeyin ters gittiğini öğrenirlerse panik yaparlardı o yüzden onların iyiliği için en iyisi haber vermemekti.

"Hazırsan çıkalım" dedi Barkın üstüne gömleğini giyerken. "Hazırım" dedim ve botlarımı giymeye kapıya ilerledim.

Ben üstüme beyaz kısa bir tişört altıma ise bol siyah cepli pantolon giymiştim. Belime silahı taktıktan sonra siyah yarım eldivenleri elime geçirdim saçım ise açık bırakmıştım ilerleyen saatlerde rahatsız olacağımı bildiğim için bileğime bir toka taktım.

Barkın ise üstüne beyaz gömlek ve altına ise benim pantolonumun aynısından giymişti. O da benim gibi yarım eldiven takmıştı ve silahını da beline takmayı unutmamıştı. Botlarımızda bile cepler vardı bıçak cepleri. Her ihtimale karşı botlardaki ceplerde de bıçaklar duruyordu çünkü burada herkes birbirine saldırmaya başlamıştı. Evet Dünya'ya dönmemizin asıl amacı saldırıların fazlalaşması ve burada kaçacak yerin pek de fazla olmaması. Yani en fazla evrenin dışına kadar çıkar kalkanlardan geçebilirlerse sonsuzluğa atlarlardı.

Evden çıkıp arabaya bindik. Burada çok fazla siyah araba yoktu fakat ben mat siyah istediğim için Barkın özel olarak yaptırmıştı.

"Evet güzellik nereye gidiyoruz?"

"Götür beni gittiğin yere dememi beklemiyosun herhalde geneleve gidiyoruz işte"

Bütün her şeyin kontrol edildiği bütün sistemlerin olduğu merkeze genelev diyorduk. Söylediğim şey üzerine Barkın güldü ve arabayı sürmeye başladı.

Geneleve geldiğimizde sistem odasına girdik ve başkanı bekledik.

"Evet gözde çocuklarım gelmiş" diyerek bize sarıldı.

"Detaylı kontrol için geldik amca" dedi Barkın. Başkan Barkın'ın amcasıydı. Benim ise babam gibiydi. Çocukluğum hep sahalarda geçtiği için ailemden daha çok başkanı görmüştüm.

"Evet çocuklar bende sizi bu yüzden çağırdım. Bilmeniz gereken önemli şeyler var fakat olaylar karşısında tutumunuzu bildiğim için sadece ikinizi çağırdım" duraksadı ve sistem odasının içinde yürümeye başladı.

"Yapılan araştırmalara göre siz Dünya'ya indiğinizde ileşimimiz kesilecek"

" Ne yani tek başımıza mı olacağız?" Diye sordum

" Evet ama tabi geri dönme şansınız var ama onun için de bir pilot gerekli"

"Hepimizi sahada eğitmek yerine pilotluk eğitimi de verseydiniz" dedim sinirli bir şekilde. Dünya'da neyle karşılaşacağımız belirsizken bizi öyle top gibi dünyaya fırlatıp haydi yaşayın ve bizi dünyaya geri döndürün diyorlardı.

"Bir çözüm bulunur" dedi ve bana döndü "Lara, Mert ve Eren'i çağır gelsinler" dedi. Elim kulağımdaki kulaklığa gitti ve tıklayıp "Mert" dedikten sonra Mert aranmaya başladı. Çok çalmadan açtı.