Sana aşık olan bir enhypen üyesine txt tepkisi
Yeonjun
Hybe binasındaki koridorlardan geçtin. erkek arkadaşın ve txt'nin geri kalanının provalarını bitirdiği dans stüdyosuna gidiyordun. sonunda stüdyonun dışına çıktığınızda enhypen'den sunoo ile tanıştınız.
Sunoo seninle konuşurken jun,
"tamam," dedi, sesinde sinirlilik belirginleşti, "ben sadece, bir kahve içmek ister misin diye merak ediyordum. ama belki başka bir zaman?"
Başını salladın, "evet, bu iyi olurdu." sunoo'yu gerçekten çok iyi tanımıyordunuz, birbirinizle karşılaştığınızda birbirinizle dost olmak dışında, ama adamı daha iyi tanımaktan zarar gelemezdi.
Tıpkı veda ettiğin ve sunoo'nun çekip gittiği gibi, antrenman odasının kapısı açıldı. bütün çocuklar seni gülümseyerek selamlayarak dışarı çıktılar ve seni gördüklerinde merhaba dediler. ve çekti
Yeonjun sana kocaman bir gülücük verdi ve yan sarılmak için seni içeri çekti. "içeri girebileceğini biliyorsun, değil mi? sana onlarca kez söyledim." elindeki su şişesinden bir yudum alarak sana söyledi
Soobin
Txt bir test çalışması yaparken sahnenin yanından izlediniz. sahnede yaptığı gibi gözlerin de erkek arkadaşın soobin'e takılmıştı. sevdiği şeyi yaparken çok iyi görünüyordu ve sen bu çocukla daha fazla gurur duyamazdın.
İzlerken, yanında yürüyen, yanında duran birini fark ettin. enhypen'den gelen adamların txt'den sonra sahne testlerini yapmaya hazırlandıklarını görmek için bakışlarını hareket ettirdin.
Jay sana en yakın durdu ve onların yönüne baktığında sana bir gülümseme verdi. çocuğa gülümsedin. enhypen'den üyeleri tanıyordunuz, txt'yi iyi tanımıyordunuz, ama onları arkadaşlarınız olarak görüyordunuz.
Sahneye bakmak için arkanı döndün ama hala jay'in gözlerinin üzerinde olduğunu hissettin. ona nasıl olduğunu sormak için geri döndüğün gibi, soobin ve grubun geri kalanı işi bitirdi ve enhypen sahneye çağrıldı. txt sahneden çıkarken, enhypen devam etti.
Soobin çıktığında sana sarıldı, "nasıl görünüyordu?" diye sordu. içinden geçtikten sonra nefesi düzensizdi.
ama yüzünde hala kocaman bir gülümseme vardı. "beğendin mi?"
Sarılmadan geri çekilirken başını salladın. "harika görünüyorsunuz." ona gülümsedin, kahverengi gözlerine baktın, "seni sahnede izlemeyi seviyorum, biliyorsun."
Sen ve soobin müzik başladığında sahneye doğru döndünüz ve enhypen'in performanslarına başlamasını izlediniz. rutinlerine devam ettikçe, soobin'in yanında sertleştiğini hissedebiliyordun. ona bakmak için arkanı döndün, yüzünde endişeli bir ifade vardı.
“Sorun ne?" ona, gördüklerine gözlerini takip etmeye çalışarak sordun. neyin yanlış olduğunu ya da onu neyin rahatsız ettiğini bulamadın. erkek arkadaşına döndün. "her şey yolunda mı?" olmadığını biliyordun, beden diliyle söyleyebilirdi, ama yine de sordun.
"senden hoşlanıyor." soobin alay etti, "neden senden hoşlanmak zorunda? o herkesten hoşlanabilirdi ve ben umursamazdım ama kız arkadaşımdan hoşlanmak zorunda." ayakkabısını altındaki yere hafifçe tekmelerken gözlerini sahneye yuvarladı.
