Biraz Geçmişten

89 7 1
                                    

"Ksenon neredesin!" diye hiddetle bağırdı Mag.Ksenon da koşar adımlarla beyaz duvarlar arasından koşturarak Yüce Mag ın odasına doğru ilerledi."134 mahkum bugün intihar etti,kalan 13 kişiden de 5 inin de zihnini incelersek ağır değişmeler olduğunu ve hareketlerinin de delilik seviyesine geldiğini saptadık.Lakin güzel haber ki 8 kişi hala normal hareketlerle yaşamını sürdürmeye devam ediyor,hiç bir umutsuzluk,korku,özlem duygusuna rastlanmadı."Mag hafif gülümseyerek, gelecek hakkında geniş düşüncelere daldı.Sonra kafasını kaldırarak."İki kişiye daha ihtiyacım var.10 kişilik muhteşem ekibimle yeni bir dünya yaratacağım.Birbirinden farklı 10 zeki adam ile birlikte." Yüce Mag gerçekte gülerken ürkütücü gözüküyordu.En azından Ksenon böyle düşünüyordu.Ksenon boyun eğer vaziyette dururken gözleri artık gidebilir miyim dercesine yüce Mag a bakıyordu.Mag,"Şimdiki görevin bana verileri bulup getirmen.Şu kalan sekiz adam hakkında."Mag biraz durdu ve "Şimdi gidebilirsin.Verilerini çabuk getirmelisin ve giderken bana Lilyum u çağır."Mag kafasını tamam dercesine sallayıp hafiften bir saygı selamı verip çıktı.Lilyum u neden çağırıyordu ki.Genel merkezdeki yönetimin başındaki adamın yani namı diğer Yüce Mag ın asistanı olmak evet güzeldi.Ama neden Lilyumun benim sevgilimin olduğunu bildiği halde hep benden Lilyumu çağırmamı istiyordu.Lilyumun minik pembe odasına doğru gittim.Kapıyı tıklatıp "ben girebilir miyim"dedim."Ksenon, gir" dedi.Onu özlememin yarattığı minik bir kucaklaşmadan sonra" yüce Mag seni çağırıyor" dedim.Sesimdeki siniri anlamış olacak ki."Hepimizin bu merkezde görevleri var,biliyorsun benim içgüdelerimin gücünü de.Yüce Mag da bunu kullanıp seçimlerini bana yaptırıyor.Sadece bu sevgilim."dedi.Bende "biliyorum" diyerek karşılık verdim.

..

"Beni çağırmışsınız yüce Mag"

"Ah Lilyum hoşgeldin, senden isteyeceğim bir kaç şey var."

"Evet."

Mag duvara doğru ilerleyip,duvara dokundu.Slayt ekranı çıktı.Beş kişinin resmi çıktı yan yana ekranda.Mag birinci resimdeki,koyu siyah saçlı, mavi gözlü yakışıklı bir adamı eliyle gösterip" Bu Ali,39 yaşında,İstanbulda doğmuş babası komünist bir lider olan Nazım vurularak öldürülmüş.Tarihçi annesi ise oğlu 21 yaşındayken trafik kazasında ölmüş.Ali şuanda İsviçre de kız arkadaşıyla birlikte yaşıyor.Ali bir ressam.Çizidiği resimlerle isviçre de ünlenmiş,hayranlık uyandıran bir adam.Fazla duygusal.10 yıldır beraberler çocukları yok evde üç tane köpek besliyorlar.Tam bir hayvanserler çift olarak." Lilyum sessizce oturduğu koltuktan Mag ı dinliyordu.Mag konuşmasını bitirdi ve parmağıyla bu adamın yanında ki adama geçti.Yaşlı,saçları beyazlamış yüzünde sinirli bir ifade olan gözlüğü de yamuk duran bir adamdı bu.Mag,"Bu Jack Hellon ingiltere de bir yetimhanede doğmuş.Annesi ve babası hakkında hiç bir şey bilinmiyor.Yetimhanenin açıklaması bebekken Jack i yetimhaneye bir köpek sürükleyerek getirmişti.Jack şuanda, deliler hastahanesinde kalıyor çünkü sürekli tanrı olduğunu söylüyor.71 yaşında.Tanrı olduğunu rüyasında kuşların ona fısıldaması tam 12 yaşındayken olmuş.Oysa araştırmalarım bu adamın IQ bir seviyesinin normalin üstünde olduğunu gösteriyor.Bizim için güzel olanı da bu adam mahkum olmaya alışık.Hayatında hiç İngiltere den dışarya çıkmıyor ve 71 yıldır hiç bir akrabası ortaya çıkmıyor ve hiç dostu olmuyor." Lilyum dalmıştı ekrana bakarken sonra Mag ın durduğunu fark edip kafasını sallayıp "Gercekten garip bir hayat hikayesi var bu adamın"dedi.Mag da sırıtıp "garip mi bence sadece basit."Mag biraz daha ilerleyerek kısa sarı saçlı,gülümseyen,genç bir kızın resmini gösterdi"Bu da Suzanne.Benim favorim olduğunu söyleyebilirim"Biraz sırıttı bunu söyledikten sonra.Ah bu adam beni öldürecekti."Suzanne colour yine ingiltere doğumlu fakat şuanda Almanya da yaşıyor.23 yaşında.Lise de okulu bırakıp tiyatroya başlıyor lakin oldukça zeki bir kız.Araştırma yapmak onun çok iyi olduğu bir konu.Alman tarihini araştırmaktan her seferinde ayrı bir zevk olduğunu, Hitler in gerçekten dünya tarihinde rastlanabilecek en iyi lider olduğunu savunuyor.İngiltere de bu fikrine katılan az arkadaşı olduğu için genç yaşında zorluklara Almanya ya taşınmış.Annesi ve babası boşanmış lakin kızlarının her zaman yanında olmuşlar.Şuanda Almanya da annesi ile yaşıyor.Kızın araştırmayı sevdiğini ve zeki olduğunu söylemiştim şunu da eklemek isterim ki Suzanne nin şuanda yani 23 yaşında basılmış tam 12 kitabı var." Lilyum kızın fotoğrafına bakıp seni sevdim dercesine gülümseyerek başını sallıyordu.Mag da Lilyuma bakarak neredeyse masum bir şekilde gülümseyecekti sonra kendine gelerek tanıtmaya devam etmesi gerektiğini düşündü.Son iki kişi kalmıştı.Dağınık kahverengi saçlı,orta yaşlı,ela gözlü bir adamı gösterdi.Yorulmuştu sandalyesine oturdu ve anlatmaya başladı "Bu Yok.Oldukça garip bir isim değil mi?Yine bir Türk var karşımızda.Antalya da doğmuş.Ankara da okuyan Odtü mezunu Yok 32 yaşında.Efsun diye bir kız arkadaşı ve güzel bir ailesi vardı ama Yok merakından ve kendisini çalışmalarına adamak için Burdur un bir köyünde dağda adeta bir yuva kurdu kendine.Şuanda doğal ilaçlar üzerinde çalışıyor.Geçimini şehirden bir şeyler çalarak sağlıyor.Günde hemen hemen 4 saat uyuyup 6 saat ansiklopedi okuyor.Her şeyden daha çok araştırdığı ilgi duyduğu şeyler, bitkiler ve böcekler.Tam anlamıyla modern zamanın bir Charles Darwin i.Darwin gibi böcekleri ağzıyla yakaladığı da doğru.Ailesini ve hayat arkadaşını bir anda terk edip geri dönmeyen bu bilim adamı her an ama her an onları özlüyor."Mag çok fazla konuşmanın verdiği yorgunlukla derin bir nefes alıp verdi ve son resme geçti.Bu da dil çıkaran boynunda bir sürü dövmesi olan uzun saçlı,uzun sakallı ,kulağında iki küpesi olan genç bir adamdı."Bu da bizim çılgın adamamız.Jan Axel Norveç doğumlu ve halen Norveçte bulunmakta.29 yaşında.Biliyorsun hepsinde aranan ilk özellikler zeka,mantık,araştırmacılık.Bu adamda bu özellikler fazlasıyla var sadece diğerlerinden farklı diyebiliriz.Kafasını başka şeylere daha çok yoruyor kitap okumuyor ama sokakta yaşadığı basit bir olayı kafasında yorumlaması Nietzche yi utandıracak boyutta güzel oluyor.Üniversiteyi bitirip bir black metal grubunda bateri çalmaya başlıyor.Şuanda bilinen en saygın ekstrem müzik bateristlerinden biri.Benim asıl ilgimi çeken tarafıysa dıştan hiç bir şeyi umursamayan biri gibi gözükse de düşüncelerindeki dibi görünmeyen derinlik ve o yaşadığı anlatılamaz hisler.Bu adamda bir fark var,sanki normal bir insan değil sanki o da biz gibi."Lilyum ayağa kalktı."Evet peki şimdi benden istediğiniz nedir yüce Mag."Mag,"Şuanda tuvalette yaşayan adamlarımız var ya bildiğin gibi Lily,tam 147 kişiydiler ilk başta.150 deneme sayısı alacaktım.İşte bu 5 kişiden hangi 3 ünü almamız gerektiğini sen seçeceksin.Biliyorsun sana ve senin içgüdülerine güvenim tam.Sende burada bunun sayesinde hayatta kalıyorsun akıllıca seçimlerin yüzünden bunu biliyorsun değil mi?Yine doğru bir seçim yap.Çünkü seçtiğin 3 kişiden 2 side denemelerimizde hayatta kalmak,delirmemek zorunda.İlk başta ki 147 kişinin sadece 8 i bize uygun.Şimdi senin seçeceğin 3 kişiden denemeyi kazanan 2 kişi de bize katılacak.10 kişi tamamlanacak.Buna inanabiliyor musun Lily bu saçma dünyanın tamamını yok edip yeni dünyamızı yaratacağız."Mag ın gözleri parlıyordu umutla,heyecanla.Lilyum kafama takılan bir şey var diyerek "delirenler denemede kalmış sayılarak bizim takımımıza kabul edilmiyorsa niye denemeye girecekler arasında Jack var.O zaten bir deli.Akıl hastanesinde yattığını sen söylemiştin." Mag,"O sandığından zeki biri ve deli olması sadece ağzından çıkan sözcüklerden dolayı.Saçma sapan dans eden yerinde duramayan bir deli değil o.Eğer o dediğimiz saçma sapan hareketleri yapmaya başlarsa o zaman onu denemeden kalmış sayarız." Lilyum,"Peki. O zaman Suzanne,Yok,Jack." Mag,"Sana güveniyorum.İşler başlasın.Mahkumlar birinci deneme odalarına alınsın."

DAĞINIK DÜZENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin