11

387 42 15
                                    

Herkesin hayatında geçirdiği zorlu dönemler, yanlış yaptığı anlar olur. Bazıları yaşadıklarından ders çıkarır, bazıları hatalarına devam eder.

Ben de bu anlardan birindeydim belki de ama hangi yolu seçtiğimi ben bile bilmiyorum. Ders çıkarıyorum ama hatalarıma da devam ediyorum işte. Akıllanamıyorum ya da doğru seçmekte iyi değilim.

Taehyung'un evindeki konuşmamızdan sonra tam üç gün geçmişti. Bu süre zarfında her şey eskisi gibi gözüküyordu belki ama öyle değildi işte.

Taehyung'un bana karşı olan uzak tavırlarını hissedebiliyordum. Bir şey sakladığımı biliyordu ve ona söylemediğim için eskisi gibi bakamıyordu bana. Ne diyebilirdim ki? Ben olsam, ben de böyle yapardım sanırım.

Şimdi ise bomboş sınıfta tek başıma oturmuş, öylece önüme bakıyordum ve hayatımı sorguluyordum. Taehyung ve sınıftaki diğer insanların hepsi dışarıda beden dersindeydi. Ben ise öğretmene rahatsız olduğumu söyleyerek sınıfa çıkmıştım.

Gözlerimi tahtanın beyaz yüzeyine dikmişken ve gözlerimi bile kırpmadan öylece duruyorken dışarıdan pek de sağlıklı bir görüntü vermeyebilirdim. Zaten psikolojimin de sağlıklı olduğuyla ilgili bir iddia da değildim.

Beyaz tahta ile gözlerimin arasına giren bir adet Jungkook bakışlarımın kendine çevrilmesini sağlayarak bana alay kokan bir bakışla bakmaya başladı.

"Ne var?" dedim bakışlarına dayanamayarak.

Bağladığı kollarını çözerek yaklaştı ve önümdeki sıraya oturup sırtını duvara yaslayarak bacaklarını uzattı.

"Çok düşünceli duruyorsun." dedi.

Başını duvara yaslayarak meraklı bakışları altında sorduğu soruya gözlerimi devirdim.

"Ve bu seni ne alakadar ediyor?"

Omuz silkip "Seni merak ediyorum." dediğinde kıkırdayıp "Saçmaladığının farkındasın değil mi?" diye sordum.

Dudaklarını büzüp başını salladı ve "Hayır." dedi.

"Nasıl hayır ya? Senin Jennie adında bir sevgilin var." dedim sevgili kelimesine vurgu yaparak.

"Jennie mi?" dedi sırıtarak. "Jennie benim sevgilim değil, Lalisa. Bunu sen de biliyorsun. Sadece birkaç kez öpüştük diye sevgilim olmuyor."

Hayretler içinde "Şaka gibi birisin gerçekten!" dedim ve arkama yaslandım.

"Öyle derler."

Başımı onu onaylamazca sallayıp "Etrafımda dolanmayı bırak." dedim. "Taehyung ile aramın bozulmasını istemiyorum."

"Aranız düzgün mü ki?"

"Evet?"

Genişçe gülümseyip başını salladı.

"Herkes aranızda bir şeylerin olduğunun farkında."

"Öyleyse bile sana ne? Kime ne?"

"Seni merak ediyorum, diyorum Lisa. O güzel kafan bunu algılamak istemiyor mu?"

Derin bir nefes alıp ayağa kalktım ve konuştum.

"Bak Jungkook, şu saçma tavırlarından vazgeç. Sen beni merak etme şansını çoktan kaybettin. Ne yaptığım seni ilgilendirmez. Bir daha da bana gelip böyle merak edermiş gibi tavırlarda bulunma."

O da ayağa kalkıp karşıma geçti ve "Ne zannediyorsun?" dedi. "Taehyung sana benim verebileceklerimi verebilir mi? Biz bir değiliz, Lisa. Ben Taehyung'dan çok daha fazlasıyım."

better than loveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin