Lalisa'dan:
- Hey? Yüzüne bakıyordum tabikii.
Jeon'dan:
- Kessinlikle.
Lalisa'dan: Ayağa kalktı;
- Ben bahcedeyim.
*Lalisa bahçeye gitti, ve bahçedeki koltuğuna oturup kedilerini sevmeye başladı, 5 dakika içinde Jisoo'da Lalisa'nın yanına geldi ve Jisoo'da Lisa'nın "Louis" adlı kedisini kucağına aldı*
Jisoo'dan: Louis'i sevmeye başladı;
- Çok tatlı, ismi ne bu şekerin?
Lalisa'dan: Gülümseyerek;
Louis.
Jisoo'dan: Lisa'ya bakarak;
- İsmi de annesi gibi çok güzelmiş.
(İçinden) Lalisa'dan: Sen daha güzelsin.
Jisoo'dan: Louis, Jisoo'nun koluna tırnağını geçirip, kucağından indi;
- Ahh, kolumu çizdi.
Lalisa'dan: Kucağından kedisi Leo'yu indirdi, ve Jisoo'nun kolunu bacağının üzerine koydu ve masanın üzerindeki peçeteden biraz kopartarak kanayan yere bastırdı;
- Uhh, iyi misin şuan?
Jisoo'dan: Gülümseyerek Lisa'ya bakıyordu, ve elini Lalisa'nın elinin üzerine koydu;
- İyiyim.
Lalisa'dan: Jisoo'ya baktı ve gülümsedi, Jisoo'nun saçını kulağının arkasına koydu ve yüzüne yaklaştı;
- Çok güzelsin, Jisoo.
Jisoo'dan: Kafasını yere eğdi ve güldü;
- Senin kadar olamam.
Lalisa'dan; Jisoo'nun çenesinden tuttu ve kendisine baktırdı;
- Olmuşsun bile.
*Jisoo tam konuşacakken, Lalisa Jisoo'nun dudağına yapıştı. Jisoo şaşkındı duraksadı.*