Binlerce cesetten oluşan bir dağ, neredeyse gökyüzüne kadar uzanıyordu. Cesetlerin her birinin kemikleri kırılmış, uzuvları kopmuş ve korkunç bir şekilde canları alınmıştı! Ölü bedenlerinde ki son yüz ifadeleri ise aynıydı; Korku ve çaresizlik... Ölmeden önceki son ifadeleri, öldükten sonra bile yüzlerine bir tutkal gibi yapışmıştı.
Bölgeye yoğun bir kan kokusu yayılmıştı, kandan oluşan nehirler net bir şekilde görülebiliyordu. Gökyüzü ise tamamen kırmızıydı. Yüksek miktarda dökülen kan, göğe yükselip gökyüzü ile bütünleşmiş gibiydi. Ayın parlak ışığı,bu sahneyi loş bir şekilde aydınlatarak sanki cehennemden bir sahne gibi görünmesini sağlamıştı. Çok korkutucu fakat aynı zamanda çok çekici..
Tüm bunların ortasında,binlerce cesetten oluşan dağın tepesinde 36 yaşlarında gözüken bir adam oturuyordu. Adam, iki avuç içini birbirine yaklaştırdı,avuç içleri arasında bir çift göz tutuyordu. Göz havada dururken etrafına siyah, hafif kırmızı ve ametist parıltılar içeren bir tür enerji yayıyordu. Bu enerji çok güçlü ve kararsızdı. Bu çift göz bir insanın gözleri gibi görünüyordu. Fakat bir insanın gözünden farklı olarak, içinde tüm galaksiyi barındırıyor gibi yıldızlar ve çeşitli gezegenler ile birlikte kara delikler bulunuyordu. Adam bile göze bakınca hayranlık duyuyordu!
Adam ayağının altındaki zaten ölü birinin kafasına sertçe ayağıyla vurdu. "Beni bu kadar zorlayacağını düşünmek... Size daha çok ilgi duymaya başladım!" Bunu söylerken sesinde hafif bir öfke olsada aynı zamanda mutlulukta vardı. Binlerce cesetin üzerinde otururken hiçbir şekilde iğrenme,korku veya endişe hissetmiyordu. Çünkü bu binlerce kişiyi kendisi bizzat öldürmüştü! Bunun için efor harcaması bile gerekmedi. Tek bir hareket binlerce insanı öldürmeye yetmişti... Üstelik bu insanlar sıradan insanlar da değildi. Hepsi birer dövüş sanatçısı uzmanıydı! Neredeyse hepsi kendi alanında yetkin ve usta olarak bilinen kişilerdi. Ne yazık ki, neden olduğunu bile bilmedikleri bir sebep yüzünden öldürüldüler. Üstelik son anlarında adama karşı tek bir hamle bile yapamamışlardı. Adam gelip bir kere kolunu salladı ve sözde dövüş sanatlarında uzman, usta olarak bilinen binlerce kişi,bu hafif kol sallama eyleminin verdiği korkunç basınç ve güce dayanamayıp öldü! Cidden yazık...
Fakat adam bunları hiç umursamıyor gibiydi. Şu anda,avuçları arasındaki gözden yayılan düzensiz enerjiyi stabile etmeye çalışıyor gibi görünüyordu. Bu adam Aaron Ael olarak biliniyordu. Fakat çoğu insan,hatta neredeyse tüm dünya onu "Çılgın İblis Ael" olarak biliyordu. Aaron,bir dövüş sanatları uzmanıydı. Dövüş sanatları; Yetişimde ki ana yollardan biriydi. Dövüş sanatları yetişimi yaparak gökyüzünde özgürce uçmak veya tek yumrukla dağları delmek mümkündü! Ayrıca dövüş sanatları yetişimi yaparak ölümsüzlüğe erişmek mümkündür! Ve bunun gibi birçok hayal edilemez düşünceler dövüş sanatları ile gerçekleşebilirdi. Dünya da gücün "adalet" ve "hak" olduğunu söyleyebiliriz. Bu yüzden güç çok önemli bir faktördür. Gücü olmayan kişi, güçlünün altında ezilmeye mahkumdu! Bu yüzden çoğu kişi dövüş sanatları yoluna adım atmak ister, fakat çok azı bu yolda belli bir başarı elde eder.. ve bir çoğu da şimdi Aaron'un altındaki cesetler gibi hayatlarına veda eder...
Avuç içlerindeki gözden yayılan düzensiz enerjinin daha sakin bir şekilde yavaşça stabileştiğini gören Aaron hafifçe gülümsedi "Sonunda! Yeni bir hayata ve mükemmel bir geleceğe sahip olacağım!" Sevinç ve mutlulukla haykırdı. Aaron, dövüş sanatlarında çok üstün bir seviyeye gelmişti, tüm dünya ondan nefret etse bile aynı zamanda saygı duyuyordu. Aaron zirveyi amaçlarken bir anda kendisini asla aşamayacağı yüksek, kalın bir duvarın önünde buldu. Aşama atlayamıyordu, gelişmesi durmuştu! Asla ilerleyemeyeceği gerçeği ve birinin onun üstünde olacağı düşüncesi onu yerle bir etmişti!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Demon of Future Time [Gelecek Zamanın İblisi] [ARA VERİLDİ!]
FantasyTüm hayatı boyunca elde ettiği bütün başarıları, geçmişte yaptığı bir hata yüzünden yok olan Aaron, zamanın gücünü elde edip geleceğe gitti! Kendine yeni bir beden bulup,tekrar ve emin adımlarla yetişim yolunda ilerlemeye başladı ancak bu yol önceki...