Scaramouche sabah yedide uyanmış ve okuluna çıkmıştı. Bu da tüm evin gün boyunca Kazuha'ya kalacağı anlamına geliyordu. Kazuha önce laptopunu çıkardı ve saatlerce girebileceği bir iş aradı. Burada ortalama üç yıl kalacaktı daimi bir işi olmasını istiyordu. Muhtemelen bir okula da yazılması gerekti ama bu işi sonra halledebilirdi. Çünkü üniversite sınavından harika bir puan almamıştı.
Kendine kaldığı pansiyona epey yakın bir kafede iş buldu. Görüşmeye yarın gidebilirdi ki bu epey iyi olmuştu. Valizini çıkardı, eşyalarını yerleştirmeye başladı. Bazen oda arkadaşının da eşyalarını karıştırmak istiyordu ama muhtemelen epey azar yerdi. Bunu bir kenara bırakarak dolabını yerleştirdi. Kıyafetlerini sınıflandırdı ve temizledi.
Merakına bir az yenik düşüp Scaramouche'un da dolabını açtı. Bu muhtemelen görüp görebileceği en dağınık dolaptı. Kırılmış bir ton askılık ve katlanmadan yerleştirilmiş kazaklar. Korkunç bir görüntü olduğundan dolabı karıştırmadan kapattı. Yapabileceği pek bir aktivite kalmadığından bir az film izledi ve yemek yedi. Hayat çok sıkıcıydı. Telefonu çaldığında kim olduğuna bakmadan açıp kulağına dayadı.
"Alo?"
"Ah Kazuhaa! Seni dün arayamadım kusuruma bakma. Uçaktan inince bana yazman gerektiğini söylemiştim oysa ki. Burnun nasıl oldu?" Arayan Beidou'ydu. Kazuha'nın annesi.
Kazuha iç çekti, "Burnuma alçı taktılar bir hafta burnumda durması gerekiyor sanırım."
"İlaç verdiler mi?" Kazuha yatakta doğrulup odada bir az dolaşmaya başlamıştı.
"Basit bir ağrı kesici verdiler. Etki etmiyor o kadar. Her neyse benim okul işine bakacak mısın?" Kazuha aynanın önünde burnunu inceliyordu.
"O kadar rezalet bir puanın var ki seni o sınava tekrar sokasım geldi." dedi Beidou hafif sinirli bir ses tonuyla. Kazuha dalga geçtiğini düşünerek başını salladı.
"Hemen gireyim bir tane, telafi olmuş olur." Dış kapı açılırken Kazuha duraksadı.
"Ben son derece ciddiyim bir az kıçını kaldırıp ders çalışman gerekiyordu."
"Sözelciyim ben, her neyse seni sonra ararım." Kazuha telefonu annesinin yüzüne kapatırken. Bir az gerileyip kapıya baktı. Gelen Scaramouche'du. Her zamanki sinirli ifadesiyle kapıyı çarptı ve çantasını yatağına attı. Kazuha bu haline pek şaşırmamıştı yine de sormadan edemedi.
"Günün kötü müydü?"
Scara bir şey demedi. Yüzünü yatağa gömmüş bir halde öylece duruyordu. Kazuha bir süre bekledikten sonra ağzını açmıştı sormak için. Scara ondan önce davrandı.
"Sevgilimden ayrıldım." dedi yataktan yüzünü kaldırmadan.
Kazuha bu cevabı beklememişti. Yani Scara'nın bir sevgilisi olabileceğini bile düşünmemişti. Üzgün hissedip hissetmediğini bile soramamıştı çocuk çok tuhaf davranıyordu. Abartısız yarım saatin sonunda Scara başını örtüden kaldırdı dağılmış saçlarını karıştırarak doğruldu. Kazuha'nın kendisine baktığını yakaladığında ne bakıyorsun yarram bakışı atmıştı ona.
Kazuha sonunda kalkmasına sevinerek yine ona döndü, "Sen mi ayrıldın?"
"Kavga ettik. Sanırım haksızdım bir az ama kendimi tutamadım." Scara sinirle bir iç çekip arkasına duvara yaslandı ve kollarını göğsünde birleştirdi. "Çok ta umurumda değil hani 8 ay çıktık fazla bile."
Kazuha şaşırdı, "Sekiz ay az mı? Senin yerinde olsam saniyesinde kapısına gitmiştim." Scara kaşlarını çattı.
"O sen olsaydın. Beni tanımak istiyorsan birinci maddeye şunu yaz. Asla kimseye yalvarmam."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Dizi Tesadüfler [KazuScara]
FanfictionScara'nın üstünü yıllar boyunca kapattığı ve onlar olmadan yaşamaya çalıştığı tüm travmaları tanıştığı bir genç ile gün yüzüne çıkıyordu. Bu bir çocuğun kaldıramayacağı şeylerdi.. hiç bir şeyin göründüğü gibi olmadığını Scaramouche çok sonradan anla...