Sıcak.. sevgilisinin sıcak dudaklarına nazik öpücükler bırakırken buz gibi beline yakıcı dokunuşlar bırakıyordu mor saçlı genç. Bazen sol elinin parmaklarını sevgilisinin beyaz saçlarına geçiriyor ve kendine çekerek öpücüğüne haz katıyordu. Arada bir nefes almak için geri çekiliyor ve ardından da yüzüne yerleşen bir gülümsemeyle sevgilisinin gözlerine dalıyordu uzun uzun. Bunu seviyordu. Gerçekten de karşısındaki bedeni kendisine aitmiş gibi öpebilmeyi çok seviyordu. Ama en sevdiği şey ise onun kendisine içinde sevgi barındıran gözlerle bakmasıydı. Sevildiğini hissetmek.. bir yere ait olmak..
Beyaz saçlı genç nefessiz kaldığını hissedince geri çekildi ve gerçekten de kalbi durmuş biri gibi derin nefesler almaya başladı. Bir yandan da dizinde oturan sevgilisinin ilgiyi dudaklarından çekip saçlarına odaklamasına izin vermiş bulunuyordu. Hep böyle yaparlardı. Scaramouche sevgilisinin saçlarıyla oynar ve Kazuha da buna her zaman izin verirdi. Hoşuna giderdi bu. Kazuha tişörtüne terlemiş yüzünü sildi ve bir elini Scara'nın beline atarak camdan dışarı baktı.
"Ne zaman havalar soğuyacak?"
Mor saçlı genç de bakışlarını camdan dışarıya çevirdi ve kararmış geceye baktı. Daha sonra tekrar sevgilisinin beyaz saçları arasındaki kırmızı saç tutamına çevirdi dikkatini. Mırıldandı.
"Geceleri havanın soğuk olması gerekmez mi?"
"Üşüyor musun?"
"Şu anda hayır. Terasa çıkalım mı?"
Kazuha saate baktı. Daha sonra Scara'nın kucağından inmesine izin verirken doğruldu. "Annenler uyanırsa.."
"Uyanmazlar. Yani.. Ei uyanmaz."
"Yae?"
"Yae hiç bir şey demez." daha sonra ayağa kalktı mor saçlı genç ve sevgilisini de elinden tutarak kaldırdı. "Hadi çıkalım."
Yaptıkları illegal denilebilirdi. Bir bakımdan. Ei, Kazuha'yı asla sevmiyor ve bir şekilde ona karşı nefret büyütüyordu. Bunun sebebi de babasının Makoto'yu öldüren ve muhtemelen her şeyin sorumlusu olan kişi olması olabilirdi. Yani başka bir sebebi varsa da bunu kimse bilmiyordu. Bu yüzden Kazuha ve Scaramouche sıklıkla Ei'den gizli bir şekilde görüşüyorlar veya Childe aracılığı ile buluşuyorlardı. Elbette Ei bir anne olarak oğlunun Kazuha ile çıkmasını onaylamıyordu.
Eh.. kimse kurallara uymuyordu. Yaklaşık iki yıldır çıkıyorlardı.
Scaramouche ve peşinden sürüklenen Kazuha, ikisi birlikte oldukça sessiz bir biçimde terasa çıktılar. Kazuha çıkar çıkmaz üzerinde hissettiği rahatlıkla korkulukların yanına ilerledi ve yüzüne çarpan esintiyle beraber kocaman gülümsedi. Ellerini demirlere dayayarak şehre baktı.
"Buranın manzarasını çok seviyorum."
Scaramouche da peşinden geldi ve sırtını demirliklere dayadı. "Kesinlikle pansiyonun manzarasından iyi olmalı."
"Benim oradaki tek manzaram sendin. Hala da tek manzaram sensin."
Scara'nın esen rüzgara rağmen yüzü ısınmıştı. Omuz silkerek bakışlarını kaçırdı ve gülümsedi. Utandığında her zaman böyle yapardı. Gürültü çıkarmamak amacıyla fısıldıyordu. "Bana öyle pat diye iltifat etme. Ne tepki vereceğimi şaşırıyorum ve sonra çok tuhaf bir ortam oluşuyor."
"Böyle davrandığında da çok tatlısın."
"Kazuha!"
Kazuha kıkırdadı ve bakışlarını tekrar manzaraya çevirdi. "Tamam tamam.." dedi gülümsemesini yüzünden silmeden. Yine de tamamen yalnız olsalardı kahkaha atabilirdi. Scaramouche ise onun aksine manzaraya değil de terasın beton zeminine bakıyordu. Dalgın gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Dizi Tesadüfler [KazuScara]
FanfictionScara'nın üstünü yıllar boyunca kapattığı ve onlar olmadan yaşamaya çalıştığı tüm travmaları tanıştığı bir genç ile gün yüzüne çıkıyordu. Bu bir çocuğun kaldıramayacağı şeylerdi.. hiç bir şeyin göründüğü gibi olmadığını Scaramouche çok sonradan anla...