Babam bi şef seherbazdı bundan dolayı hep başka cephelere gider aylarca orda kalırdı, bense onun yokluğunda bakanlığın sağladığı bakıcılar ile kalırdım. Babamla çok sık vakit geçiremediğimiz için hiçbir zaman çok yakın olamadık belki onunla yakın olsam bu olayları yaşamamış olurdum. "oğlum" dedi ve kollarını açtı babam, usulca yanına gittim ve sarıldım, omuzlarımdan tutup beni kontrol etti bu her görevden geldiğinde rutin olarak yaptığı olaydı. Arkamı döndüm ve bizim ekibe "babamı hatırlıyorsunuz değil mi?" diye bir soru yönelttim, babamla daha önce tanışmışlardı, Alberto lafa atlayarak "Tabii ki de Sır Lancelot'u ne zaman gördük hatırlamıyorum ama tanışmıştık, tekrar karşılaşmak güzel efendim." şuan tek düşündüğüm şey babamın odama girememiş olmasıydı, odamda yasak olmasına rağmen yaptığımız iksirler vardı. "Napıyorsunuz burda geneçler" diye sordu babam, hepimizin yüzüne bakmaya başladı "okulda sıkıldık baba, hem evdeki kazanı kullanarak okulda gördüğümüz iksirleri yapmaya çalışıyoruz, odama girdiysen görmüşsündür" odama girip girmediğini öğrenmenin en iyi yöntemi buydu sanırım "yok yeni geldim daha odalara bakma fırsatım olmadı ama şimdiden gördüğüm kadarıyla burayı bi savaş alanına çevirmişsiniz" pek toplu olduğumuz söylenemezdi, temizlik yapmak için basit bir kaç söz fısıldamamız yeterli olsa da bu bizim için hep angarya işler olarak kalacaktı, ekibe baktım ve gülmeye başladım, benim gülmemle onlarda güldü ve "Hemen bu savaş alanını eski haline getiririz efendim" dedi Johsep "" gerek yok gençler siz rahatınıza bakın benim bakanlıkta bir kaç imza işim var, David sana da bi süprizim var" dedi ve cisimlendi.
"David umarım planın krokilerini odanda açık bir şekilde bırakmadın" neyden bahsettiklerini tam olarak anlamasam da tahmin etmesi pek güç değildi "şu ölüm yiyin planı mı?" diye sorarak teyit ettirdim "evet, o planın takma adı Vehba, lütfen böyle söyle offf nerden çıktı senin şu hafıza kaybın ya" diye çıkıştı Chris, yani elimden gelen bir şey değildi sonuçta. Odama doğru hızlı adımlarla ilerlemeye başladık; odamın ortasında bir altın kazan, pencerenin yanında bir yatak, bir çalışma masası, bir duvar hariç diğer duvarlarda boydan boya raflar, rafların üstündeyse ikisir malzemeleri ve daha önceden yaptığımız iksirler bulunuyor boşta kalan duvarda ise bir slytherin bayrağı ve bir nimbus 2008 bulunmaktaydı oda ağrılıkla yeşil ve siyah tonlarda slytherin ortak salonunu andırmaktaydı. "sen şaka yapıyosun istersen direkt olarak bakanlığa gidip biz yeni ölüm yiyenlere yardım eden bir grup öğrenciyiz diyelim David" diyerek çalışma masasında bulunan kağıtları gösterdi Chris "Vehba dediğin olayın detayları burada mı yazıyor" diye bizimkilere baktım "EVET!!" diye bağırdı Chris.
"Bana şu olayı detaylıca anlatın da pot kırmayım" Chris " Tamam, ben başlıyorum o zaman şimdi şöyle kardeşim, bir gün biz orta bahçede otururken bir profesör yanımıza geldi yanında bi seherbaz tane de gryffindor'lu öğrenci vardı neyse geldi işte profesör yanımıza dedi ki öğrencim bu 5 slytherinli mi sıkıştırdı sizi diye sordu ama biz hiç birşey yapmamıştık o piçler de evet bunlar yaptı dedi sonra seherbaz aldı bizi azarlamaya başladı ama küfür falan edecek hani o şekil o seherbaz da öldü zaten" Chris anlatırken yüzünde oluşan mimiklerden ne kadar da sinirlendiğini anlıyordum. Alberto lafa atladı ve devam etti "sonra biz anlatmaya çalıştık bizim yapmadığımızı falan anlamdılar profesör odasına bizi götürdüler ceza vermek için içeri Kate abla geldi biz anlattık ona olan her olayı o da sinir oldu bizi savundu falan benim yanımdaydı çocuklar demeye başladı ama oda şampiyonlar ligi gibi Rebeca profesör falan var içerde neyse biz ufak bi temizlik cezası aldık sonra çıktık Kate abla da bizimle birlikte çıktı " yani Kate bu kadar bizi savunuş falan hala anlam veremiyorum, hala neden sorusuna cevap bulamıyorum. Bu sefer araya giren isim Johsep oldu ve cümleye devam etti "Gelin buraya çocuklar dedi ve arka bahçede kimsenin olmadığı bi alana geçti ve bize bu yapılanlar yetmedi mi artık bu onların yanına mı kalacak diye soru sordu bize biz tabi çok sinirliyiz falan ilk sen konuştun hatta ne demiştin ya..." Birkaç saniye duraksadıktan sonra "Anne ben bile bu seherbazlardan nefret etmeye başladım, hani benim babam seherbaz buna rağmen ben bile nefret ediyorum, falan dedin sonra Kate abla peki planınız ne diye soru ve bak buna şok olacaksın çünkü Galagtus konuştu" Eğer biri bana Galagtus'a soru sorulmadan konuştu deseler benimle kafa bulma der geçerdim ama hepsinin yüzünde ciddi bir ifade vardı ve hiç de şaka yapıyor gibi değillerdi, ama yine de yüzümde oluşan şaşkınlık ifadesine engel olamamıştım "eee ne dedi" diye bi soru yönelttim meraklı ve şaşkın bakışlarım ile "aslında plan basit birimiz seherbaz tarfından dayak yerse ve bir de bunu kayıt altına alırsa seherbazlar hiçbir şey yapamaz artık dedi ve birkaç revize ile çok iyi bi plan olur bu diyerek onayladın sonra Kate abla da bu sadece 3-5 gün seherbazların umrunda olur sonra eski hallerine geri dönerler size biraz yardımcı olayım gençler bence artık slytherinin hak ettiği yere gelmesi gerekiyor ve tam da bunu isteyen bi adam tanıyorum Lil bence okula o ve ordusu gelirse çok daha rahat edersiniz" e bu baya manipüle gerçekten o zaman bunu kimse anlamamış mı? Alberto lafa atladı ve "Lil ile hiç konuşmadık ama karanlık ordunun generaliymiş bizde direkt olarak okulu almaları için bi plan yaptık hatta planı nerdeyse sen yaptın" birde ben plan yaptım öyle mi? ben tam olarak nasıl bi işin içine düşmüşüm, hangi anne çocuğundan böyle bir şey ister ki? "peki bulduğum plan tam olarak ne" Chris planı anlatma işini devraldı ve "Şimdi şöyle ilk olarak Galagtus'un planı devreye giriyor beni güzelce dövüyorsunuz zaten zihnime girmeleri de veritaserum içirmeleri içinde 18 yaşında olmam lazım ondan bakanlık emri gelmeden de seherbazın zihnine bakamazlar dolayısıyla ilk etapta herkes benim bir seherbaz tarafında dövüldüğüme inanacak, bu dayaktan sonra ben okulu birbirine katıp seherbazların ve profesörlerin başımda olmasını sağlayacağım, yanımda olmayan seherbazlar ve profesörler de ortalıkta olmasınlar diye okulda güçlü bir yangın çıkartıcaz ama bu öyle fireball'la olacak bir iş değil ondan Johsep tılsım profesöründen çaldığı kitap ile bi tılsım yapıcak bu da onalrı biraz oyalayacak sonra olaya sen giriyosun senin işin yangından da önce sen bütün hanelerdeki öğrencileri ortak salona çağıran bir çığırkan yollayacaksın bunun için bi ses değiştiren ikisire ihtiyacımız vardı geçen onu da yapmıştın ve Rebeca profesörün saç teli o işi de Alberto halledecek, sen öğrenciler ortak salona gelmeye başladığı an Kate ablaya bi baykuş yollayacaksın ve onlar gelecekler böylece öğrenciler rehine olacak ve okul karanlıkta olacak" ben resmen bir küçük ölüm yiyen çetesinin generaliymişim de yeni haberim oluyormuş....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Runic
Science FictionAnılar silinebilir, peki ya duygular? Bizi biz yapan geçmişimizse eğer silinirse ne olur? Yada yeni bir başlangıç yapmak mümkün mü? David hatırlıyor musun?