Altın Çocuk

127 7 3
                                    

Uyanmak istemiyorum okula gitmek ve o suratsız adamı görmek hiç istemiyorum ama tabi ki de çoktan kalktım ve dişlerimi fırçalıyorum. İçerden Rüya'nın sesi geliyor Can ile şakalaşıyorlar. Hemen bir şeyler giymem gerek yoksa Can söylenmeye başlıyacak siyah yüksek bel yırtık kotumu giymeye karar verdim gri kazağım nerede benim ! Ah işte buradaymış hazırım ama çok sade hissettim kendimi kırmızı Mac rujumu sürdüm ve hazırım !
"Ben hazırım " Can ve Rüya şaşkın şaşkın bana bakıyor "Nee? "
" Güzelim ne çabuk hazırlandın sen böyle " Rüya küçük bir kahkaha attı "Takdire şayan ! " dedi. İkisine de ters ters bakıyorum , ama uzatmayıp sofraya oturdum Can benim sevdiğim çilek reçelinden almış demek ki erken kalkmış organik pazarla aramızda baya bir mesafe var.Can bir dilim ekmeğe çilek reçelini sürüp bana uzattı ve gülümseyip elinden aldım ve tadına baktığımda "Bu reçeli gerçekten çok seviyorum" dedim.

Can ve rüya aynı anda "Bizde seni seviyoruzzz" dediler.Bende onları çok seviyordum çilek reçelinden bile çok...

Arabaya bindik ve Rüya hemen klimayı açtı.Açması çok iyi oldu çünkü hava çok soğuk ! Can bir şarkı açmış bile, Fransızca sanırım liseyi kolejde okuduğu için yan dil olarak Fransızca eğitimi almış ve arabasında bir çok Fransızca şarkı var anlamasam da bende çok seviyorum .

Sonunda okula geldik .Rüya söylenene söylene arabadan indi benim yüzümden 1 saat erken gelmiştik.Bugün derse geç kalmak istemiyordum , o adamın bana hakaret etmesine izin veremem !

"Gülüm ,güzelim gelin size kahve ısmarlayayım."

"Olurrrr .Uyanmak için kafeine ihtiyacım var"

"Benim dersim var " dedim.

"Bizimde var 1 saat sonra (!) " dedi Rüya ters ters.

"Tamam size afiyet olsun ben geç kalmak istemiyorum " dedim .

"Güzelim !"Can arkamdan seslendi ama ikisi de üzerime gelmedi çünkü dün o adam yüzünden çok bozulduğumu ve eğer üstelerlerse ağlayacağımı biliyorlar.Beni ağlatmayacak kadar iyi tanıyorlardı.

Fakülteye doğru yürüdüm , sınıfa geçip dün oturduğum yere, en arka sıraya oturdum. Kimse yoktu çok güzel ! kapı açıldı içeri o gıcık adam girdi bu arada Kenan , Kenan Hoca !

Beni farketmedi elindeki dosyaları ahşap masaya bırakıp kapıya doğru yöneldi. Lütfen beni görmesin lütfennn . Tam kapıdan çıkarken beni farketti (!)

"Ooo kimleri görüyoruz , dünün aksine oldukça erkencisin Sevda Hanım !"

" Günaydın Kenan Hocam ". Günaydın Kenan aptalı !!

"...Sanada " benim yaklaşımıma şaşırmış olsa gerek biran duraksadı .

"Kahvaltı yaptın mı ? solgun görünüyorsun ." Ne saçmalıyor bu adam !

"Sana ne solgun görünüyorsam da senin o muşmula suratını gördüğüm içindir ! " diyemedim .

"Yaptım " dedim sadece ( hayaller hayatlar )

"Pekii " dedi ve sınıftan çıktı... Sonunda gitti çok tuhaf adam ...

Ders boyunca benimle hiç uğraşmadı belki de içimdeki nefreti sadece ben büyütmüştüm.

Sınıftan çıkarken bana seslendi

"Sevda " bu sefer bakışlarında nefret yoktu.

"Efendim ? "

" Her gün derse bu kadar erken gelmene gerek yok . "

" Biliyorum ... "

" Vaktin de gelmen yeterli" dedi ve gözlüklerini çıkardı, açık kahve değildi gözleri elaydı.

BUKLEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin