Yine aynı şeyler olmaya başlamıştı. Anlamlar veremediğim rüyalar vardi. Ve ertesi sabah okul vardı. Okula çok az gittiğim için öğretmenlerin hiçbirini tanımıyordum sanki. Sabah oldu. Uyandim. Gene garip geçen bir geceydi. Okula geç kalmıştım. Hazırlanip çıktım. Yolda yürürken bir kadın gördüm. Kızıl saçlı ve değişikti. Aldırış etmedim yürümeye devam ettim. Ve Metrobüs Köprüsüne geldiğimde gine ayni kadını gördüm. Garimsemiştim. Olamazdı ki okadar hızlı yürümesi. Ve benim ters yönüme gidiyordu. Dönüp nasıl gelmiş olurdu ki? Saçmaladığıma kendimi inandirip yurumeye devam ettim. Araba geldi ve bindim yol boyunca aldırış etmedim. Okula geldim. Dersimizin farmakoliji olduğunu öğrendim. Farmakoloji dersinin öğretmenini tanımıyordum. Ve ilk defa görecektim. Ders zili çaldığı. Arkasindanda öğretmen zili. Ve kapı açıldı . Herkes gibi ayağı kalktim. Dalmıştım. Kafami kaldırdığimda gördüğüm manzaraya inanamadim. O oydu. O ruyalarimdaki melekti. Bana haber veren oydu. Üç-dört saniye kadar tökezledim. Ve bunun sadece benzerlik olduğunu düşündüm. Çünkü ruyalarimdan korkardim. Hep gerçekleşirler di yada bir haber verirlerdi. Bu sefer gördüğüm canlıy dı. Bütün ders boyunca baktim ona 40 yaşlarında zayıf çok güzel bir kadındı. Sarı saclari erkek kesimiydi ve bohem bie tarzi vardi. Gidip ona burda ne işin var kimsin demek istiyordum ama susuyordum. Dilara'ya adını sordum öğretmenin ve bana adının Hercai olduğunu söyledi. Sanki dersi sadece bana anlatiyodu . Ama ona bakmaya utanıyodum. Ya bana deli derseydi. Ya beni umursamazsaydi sustum. Ama içim daha çok konusuyodu benden. Ve sonra birden bire...
