•7•

6.1K 667 1.2K
                                    

Selamlarrrr, azıcık gecikmeli de olsa sonunda gelebildim. Bu bölümü hasta hâlimle yazdım o yüzden beni yorumlarınızla şımartın lütfen olur mu?🥹 Ve çoğunuzun dersleri başlamış sanırım, umarım hepiniz için güzel bir hafta olmuştur.💓

Oylarınızı eksik etmeyin, sonraki bölümde görüşmek üzere.

[Bölüm 7]

🎼 Darci, On My Own.
"Belki de sadece kontrolü kaybettim."

"Aralıksız beş gün sikişmiş gibi hissediyorum." Terli saçları arasından kemikli ellerini sıkıntıyla geçirip salona giren Yoongi keyifsiz bir tonda homurdandığında, hemen arkasından onu takip eden Namjoon göz devirerek "Sadece 2 saat bisiklet sürdük." karşılığını verdi fakat Yoongi'nin ters bir tavırla omzu üzerinden ona dönüp "Sus." demesi iki saniye bile sürmemişti. "Sus Namjoon, yemin ederim boğarım seni."

Kahvaltıdan sonra gittikleri bisiklet turundan bu kadar erken dönmelerini beklemediğim için oturduğum koltukta ilgiyle onları izlerken Namjoon suratına yerleşen şok olmuş ifadeyle "Eşlik etmek isteyen sendin!" diyerek çıkıştığında, kendisi ara vermeden saatlerce sürebildiği için Yoongi'den de aynı performansı beklemiş olduğunu tahmin edebiliyordum. Suratının sevimliliğinden dolayı çattığı kaşlarıyla pek ciddiye alamadığım Yoongi ise kendini karşı koltuktaki Hoseok'un yanına atmadan hemen önce "Bisiklet koltuğunun göt kemiğimi bu kadar acıtacağını bilmiyordum!" diyerek bağırdı.

Namjoon derin bir nefes alıp "Geçer birkaç güne." diyerek onu umursamadan salondan çıktığında Hoseok yanına yerleşmiş bedene yanaşarak keyifli bir tavırla "Masaj yapayım mı?" diye sordu. Yoongi de beklemeden "Yapsana." diyerek küçücük koltukta zayıflığının avantajıyla uzanır hâle geldiğinde Hoseok ellerini onun götüne atıp eşofman üzerinden kalçalarına yaslamıştı. Yapmaya başladığı şey kesinlikle masaj değildi ama söz konusu götün sahibi rahatsız gözükmediği için ses etmedim, o sırada ilgim esneyerek içeri giren Jeongguk'daydı.

Kahvaltıdan sonra uykusunu alamadığını söyleyerek tekrar odama geçmişti. Zaten son bir haftadır hazırladıkları kısa filmin son tarihine az kaldığı için geç saatlere kadar arkadaşlarıyla çekim yapıyor ve buraya da yalnızca uyumaya geliyordu. Ben de her akşam onu, çekimler bitene kadar yurtta kalması konusunda azarlıyordum çünkü yurt fakültesine yalnızca beş dakika mesafedeydi fakat o kolumu kontrol etme bahanesiyle geceleri bizde kalmaya devam ediyordu.

Bu ilgili tavırları yüzünden ona ters yapamıyor olsam da Soobin'de kaldığı geceden beri içimdeki kırgınlığı atamadığım da bir gerçekti. Belki aptalca ve çocukça davranıyordum fakat yıllardır içimde değiştiremediğim tek şey Jeongguk'a karşı hissettiğim bu kıskançlık ve onun en küçük hareketinden bile alınan acınası tarafımdı bu yüzden o, üzerindeki lila tişörtü çekiştire çekiştire gelip kendini koltukta yanıma attığı gibi kolunu omzuma sardığında dönüp de yüzüne bile bakmadım; itmiyordum ama umursamıyordum da, benim intikam alma yöntemim her zaman yokmuş gibi davranmaktı.

"Naber?" Kulağımın dibinden gelen kısık ve uykulu sesine karşı ilgimi hiç de sevmediğim fanstastik bir dizinin oynadığı televizyondan çekmeden "İyi." dediğimde boştaki sol elini ağzına kapatarak derince esnedi ve kabarmış yumuşak saçlarını yanaklarıma sürte sürte omzuma yaslanıp elini kolumdaki alçı üzerinde gezdirdikten sonra tavrımı umursamadan "Ben de iyiyim." diye mırıldandı.

"Ne güzel." dedim bu sefer de aynı boş tavırla. Aptal herif dün yine benim şampuanımla yıkanmıştı ve yatmadan sıktığı parfümümün kokusu da hâlâ boynundaydı. Cevabıma karşı yanağıma sürtünen saçlarının yerini burnu aldığında dudakları da çeneme değip geçti ve kısacık temasının ardından "Akşama doğru alışverişe gidelim mi?" diye sordu.

Bad Idea|| Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin