"Boşversene oğlum, sevişmişsiniz bitmiş gitmiş...
"... hem, önemli bir gece olsaydı hatırlardın."
Elimdeki oyun konsolunu koltuğa bıraktım ve koltukta öne doğru eğilip başımı iki elim arasında sıkıştırdım. Son mesajlaşmadan sonra yerine oturan birkaç parça canımı çok sıkmıştı.
"Sikeyim, çok aşağılık bir herifim."
"Oğlum yüklenme kendi-"
"Minho ben biraz hatırlıyor gibiyim... ama daha fazlasına ihtiyacım var. Kafayı yiyecek gibi hissediyorum."
"Hyun bu neden bu kadar önemli?"
"İğrenç biri gibi hissediyorum. Hem anlamıyorum ne zaman bu kadar çok içip, deliler gibi seviştiğimi unuttum?"
Aklıma gelenle kafamı kaldırdım ve boş bakışlarım televizyonu buldu.
"Y-yoksa?"
"Ne yoksa? Hyun?"
"Min-minho ben en son ne zaman körü körüne içtim?"
"Şey... üç hafta önce sanırım..."
"... bayan hwan-"
"Annemin ölüm yıl dönümünde."
Zihnime dolan görüntülerle gözlerim doldu. Kelimenin tam manasıyla aşağılık herifin tekiydim. Her şey birer birer gözümün önünden geçmişti.
Yaklaşık üç hafta önce, bütün bir gece deliler gibi içmiştim, öyle içmiştim ki birkaç saat sonra yaşadığım şeyleri bile unutmuştum. Birinin yardımıyla taksiye bimmiş ve bir şekilde evime gelmiştim. Evin kapısında, taksici ile buranın benim evim olmadığı hakkında tartışmış ve hatırladığım kadarıyla immemek için direnmiştim. Sonrasında hatırladığım ise küçük bir bedenin kolumun altına girip beni taksiden çıkarması ve benim kokusuyla mayışıp ona itaat etmemdi. Beni evime kadar taşıdığını hatırlıyordum ve cebimden amahtarımı çıkarıp beni yatağıma kadar taşıdığını sonrasında... Tanrım sonrasında kusmuş muydum... Lanet olsun.
Ve siktir hatırladığım şey, dört gündür rüyalarıma girip benim hayal ürünüm olduğunu düşündüren mavi kısacık şort ve beni soyarken bana attığı edepsiz bakışlar... üzerimde boxer kalana kadar soyup duşakabine sokması...
Tanrım bunları neden bu kadar net hatırlıyorum...
Beni kolumdan tutup çıkarmak için hamle yaparken onu duşakabine sokmam ve dudaklarına yapışmam, ve her şeyin başladığı yer.
"NE YAPTIM BEN!"
"NOLUYO AMINAKOYİM"
"Min-minho bana bir tane yapıştırsana"
"Seve seve..." enseme inen şaplakla kafam tamamen yerine geldi.
"Teşekkür ederim ve şimdi siktir olup gitmeni istiyorum, düzeltmem gereken bir durum var."
Kolundan tutup ayağı kaldırdım ve kapıya kadar sürükleyip bir şey demesine izin vermeden kapıya koydum. Şuan minho ile uğraşamazdım
Bir piç gibi davranıp, sarhoşken büyük bir duygusal açlıkla birlikte olup kırdığım o kişiden özür dilemem gerekiyordu...
Odama adımladım ve balkona çıktım hemen karşı binada gözlerimi gezdirdim. Sanırım evde değildi. Birkaç dakika sonunda arkamı dönüyordum ki loş bir ışık yandı ve o görüntüyle karşılaştım...
Geçenki adamın kucağından yatağa yatırılan o küçük beden. Adam Felixin saçlarını okşadı ve bir öpücük kondurup odadan çıktı.
İçeri girdim ve perdemi kapatıp kendimi yatağıma attım.
Sanırım Felix sandığım kadar üzülmemişti, kendine hemen bir sevgili bulduğuna göre böyle şeyler onun için normal olmalıydı. Sinirle güldüm ve gözlerimi kapatıp, onu düşünürken bilincimin yavaşça kapanmasını sağladım...
_______________
🧚🏼♀️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Naughty • hyunlix
FanfictionMastürbasyon yaparken perdenizin kapalı olduğuna emin olun... Çok ciddiye alınacak bir fic değildir, öylesine can sıkıntısıyla yazılmıştır...