OZ

Oz'a Hoş Geldin

Tavşan:
-Oz'a hoş geldin Dorothy, dedi kollarını yanlara açarak.
-Ve diğer konulara değinecek olursak işte orası biraz karışık.

▪️Boş gözlerle tavşana bakıyordum.
Oz mu demişti?
Kafam o kadar karışmıştı ki. Tavşan bunu anladı herhalde ve bana doğru bakarak.

Tavşan:
-İstersen sen kendine gelince bu konuşmaya devam ederiz.
-Şimdi beni takip et sana kendine gelmen için bir kahve vereyim.

▪️Tavşanı takip etmeye başladım.
Küçük bir oturma odası vardı yanında da küçük bir mutfak ama pek iyi durumda değildi. Kulübenin boyutları bana göre biraz küçüktü.

▪️Tavşan bana ve Five'ye kahve getirdi.
O anda içimden Five mi?
Bir sayı nasıl isim olabilir ki?
Acaba onun evreninde isimler sayı mıydı? diye düşünüyordum.
Kulağa hiç normal gelmiyordu.
Zaten çocuğun kendisi de pek normal birine benzemiyordu. Tavşan ona susmasını söylediğinden beri tek kelime  etmemişti. Simsiyah kahvesini yudumluyordu. Benim kahvem biraz daha açıktı süt vardı içinde galiba. Kahvemden bir yudum aldım. Kahvenin tadı biraz garipti. Five yüz şeklimden anlamış olacak ki.

Five: Yakında alışırsın burda Bube sütü kullanıyorlarmış.

Dorothy: Bube?

Five: Arı gibi bir şey ama çok daha büyüğü ve pembesi.

Bu aramızda geçen ilk düzgün konuşmaydı.

▪️Tavşan da bir sallanan sandalyeye oturmuştu
- şu kahvenin sadesinin tadını nasıl seviyorsun anlamıyorum gerçekten Five.
-En azından içine biraz süt koyunca daha iyi oluyor.
- Umarım senin kendine gelmene yardımcı olur Dorothy.
Ortam biraz yumuşamaya başlamıştı.

Tavşan: Bu arada seninle tanışma fırsatımız olmadı Dorothy. Bana buralarda Bilgin derler.

Five: Kim diyor acaba sen bu kulübeden dışarı mı çıkabiliyorsun.

Dorothy: Five hep böyle midir? diye sordum Bilgine.

Bilgin: Maalesef daha onu düzelticek büyü hiçbir evrende bulunamadı.
Sesinde aşağılama vardı.

Five:
-Sadece doğruları söylüyorum!
- Eğer bunları duymak zorunuza gidi-

Five'nin konuşmasını bölerek

Dorothy:
- Birde susmak bilmiyor.
-Neyse idare etmeye çalışıcaz artık.

Five daha da sinirlenmişe benziyordu göz bebekleri büyümüştü ve bana sinirli bir bakış atmıştı.
Gözleri yeşilin güzel bir tonundaydı.
Göz teması kurduğu kişinin odaklanmasını kolaylaştırıyordu.

Dorothy:
- Tanıştığımıza memnun oldum Bilgin. -Kendime gelmeye başladım kahve için teşekkür ederim.
- Artık bana burda neler olduğunu anlatabilir misin?

Bilgin:
-Ben de tam o konuya geliyordum.
- En iyisi en baştan başlayarak anlatmak.

Tavşan uzun bir iç çektikten sonra anlatmaya başladı.

◼️ Oz'un kuzeyinin en uzak köşesinde yaşayan hain cadı Gernida.

Gernida bir gün bütün yönetimin kendisine geçmesi için kanına bir büyü yapar.

O günden sonra Oz halkı onun yönetiminde birer köleden farksız olmuştur.
Oz halkı diğer cadılardan yardım istemeye başlamıştır .Artık bu duruma katlanamayan cadılar Gernida'ya karşı koymak için kendilerine büyü yapmaya çalışmışlar. Ama kendine büyü yapmak
başkasına yapmaktan bin kat daha zordur. Cadıların büyüleri ters tepmiş ve ölümlerine neden olmuş.
Gernida da geriye kalan bütün cadıları kendisi öldürmeye karar vermiş.