OYUNCAK BAKICISI

BÖLÜM 1- KÜÇÜK ŞEFLER İŞ BAŞINDA

Yine aynı günlerden biriydi. Yataktan kalktım, kahvaltı hazırladım, etrafı toparladım çocukları okula bıraktım ve iş yerime geldim.
İçeri girdiğimde oyuncakları düzenleyen Açelya geldiğimi görüp bana gülümsedi.

"Günaydın."

Yüzümde oluşan gülümseme ile ona cevap verdim.

"Günaydın."

Çantamı kenara bırakırken konuştum.

"Yeni oyuncaklar gelecekti bugün. Nerede onlar?"

Açelya eliyle ilerideki kutuları işaret ederek cevap verdi.

"Kutuları oraya koydum. Onları raflara yerleştirirsin sen. Ben de şu oyuncak raflarını düzenliyorum. Bittiğinde kahve yapacağım. Sen de ister misin?"

"Tabii,"dedim yüzümde ki sıcak gülümsemeyle.
Bu saatlerde dükkana çok fazla insan gelmediği için rahatça kahvemizi içebiliyorduk. Ardından gerekli malzemeleri almak için kasaya gittim.

Kasa bölümünün hemen arkasında ki dolaba gidip makas ve kalem aldım. Ardında kargoların olduğu bölüme ilerledim.

Bu oyuncak paketlerini açmak en sevdiğim şeylerden olabilirdi.

Yavaşça kenardaki koltuğa geçtim. Mağazanın bazı bölümlerinde ufak koltuklar vardı. Biz çalışanlar genelde burayı kargo açmak için kullanırdık. Küçük koltuğa oturup masada ki oyuncak kargolarını kenara çektim. Açelya paketleri ve kutuları masaya dizmişti. Tabii kargolar bununla yetmiyordu. Masanın kenarında da açılmayı bekleyen bir sürü paket vardı.
Bir tane kutuya uzanıp önüme çektim.
Bantlarını kestikten sonra başımı kutunun içine daldırdım. Bir sürü Barbie bana bakıyordu. Elime tükenmez kalemi alıp kutunun üzerine "Barbie" yazdım. Kargoları açıp içindeki içeriklere göre isimlendiriyordum. Böylece onları ait oldukları yere kolaylıkla koyabiliyordum.

Barbie kutusunu kenara yerleştirken Can elinde bir liste ile geldi.

"Bu kargoların listesi. Hangi oyuncakların olup olmadığını kontrol etmen için."

"Teşekkürler."

Can beni umursamayıp yukarı kata yöneldi. Kendisi üniversite okuyordu ve burada eğitim parası için çalışıyordu. Ben ise burada çalışan çoğu insandan farklı olarak kendi isteğimle çalışıyordum. Üniversite mezunuydum istesem çok iyi bir yerde çalışabilirim ama bunu yapmamıştım. Burada çalışıyordum. Kendimi buraya aitmiş gibi hissediyordum.

Can'ı umursamayıp önüne döndüm. Ve paketleri açmaya devam ettim.
Yaklaşık bir saatin sonunda kutular ve paketlerin yarısını açmıştım. Bir sürü çalışan olduğu için herkes payına düşen kargoları açıyordu. Ufak bir mola verip Açelya'nın yanına gittim.

Kahve dolu kupaların bulunduğu tepsi ile bana döndü.

"Ah tam da senin yanına geliyordum."
Ardından tepsiden kupamı almam için bana tepsiyi uzattı.

Kupamı aldıktan sonra Açelya'ya döndüm.

"Teşekkür ederim."

"Rica ederim. Ben şu kupaları diğerlerine de veriyim sana yardım etmeye gelirim."

"Tamam."

Ardından yine koltuğuma geçtim. Kahvemden bir yudum alıp kupayı masaya bıraktım.

Yaklaşık beş dakika sonra Açelya yanıma geldi.

"Açelya ben bu kutuların ve paketlerin neredeyse hepsini açtım. Sen bunları yerleştir istersen. Ben de kalan bir kaç paketi açayım."

Açelya olumlu anlamda başını salladı ve oyuncakları dizmeye gitti.