jisoo'dan
sabah jennieyi lalisa'nın güzellik salonuna bırakmış bende hazırlanmak içi eve gelmiştim şuan ise tekrar güzellik salonuna jennieyi almaya gidiyordum. araba sonunda durduğunda geldiğimizi anlamıştım. woojin'e beklemesini söyleyip hızlıca içeriye girdim lalisa koltukta oturuyordu. yanına geçip konuşmaya başladım" jen nerde lisa" dememle yanımıza jennie'nin gelmesi bir oldu lalisa gülümseyip "burda" demişti kelimenin tam anlamıyla dilimi yutmuştum. çok güzel olmuştu yeşil mini elbisesi onu mükemmel göstermişti. gözlerimin dolmuştu hemen ona sarılmıştım çünkü onunda gözleri dolmuştu. kulağıma "teşekkür ederim" diye fısıldamıştı sonra ayrılıp sende çok güzel olmuşsun dedi üstümde straplez siyah mini sade bir elbise vardı elbisemin öne çıkardığı gerdanlığım ile bende fena sayılmazdım daha fazla geç kalmamak için ücreti ödeyip çıktık ve partinin olduğu otele doğru yola çıktık
jennie'den
heyecandan neredeyse titriyordum jisoo unni elimi tutup sıcak bir gülümseme sundu bana araba durduğunda geldiğimizi anlamıştım jisoo unni sakin olmamı söyleyip arabadan indi hemen ardından da ben yüzüme patlayan flashlarla gözümü kısıp jisoo unniye baktım profosyenel bir şekilde poz veriyordu bende onun gibi davranmaya çalışıp bir kaç poz verdim ve içeriye girdik girmemizle fısıldaşmalar başlamıştı bize doğru gelen namjoon hyung ile ona gülümsedim şaşırmıştı önce jisoo unniye sonrada bana sarılmıştı "jennie çok güzel olmuşsun" jisoo unni hemen atlayıp "ya ben" diyip dudaklarını büzmüştü bu haline kahkaha atmıştım namjoon hyung bana tae'nin nerde olduğunu söyleyip jisoo unniyi bir kaç arkadaşı ile tanıştırmaya götürdü ellerim terlemişti derin bir nefes alıp ellerimi mini eteğimin ucuna götürüp sakinleşmeye çalıştım biraz daha iyi hissetiğimde adımlamaya başladım tam önümdeki masada sıkıldığı her yerden belli olan taehyung'u görmüştüm beni fark etmemişti çünkü ben onun arkasındaydım işaret parmağımı sırına değdirip bana dönmesini sağladım önce kafasını ardından da yavaşça bedenini bana doğru çevirdi şaşırmıştı yüz ifadesinden bunu anlamak zor değildi beni baştan aşağıya süzdü "jisoo unni gelmemi istedi senden izin ala-" "çok güzel olmuşsun jen" dediği şeyle afallamıştım bunu gerçekten de beklemiyordum "geldim diye kızmadın mı?" "hayır yani niye bunun için kızıyım " gelsene deyip beni bir masaya doğru sürüklemişti bu masada arkadaşları vardı . hepsine baş selamı verdikten sonra bizde oturduk 1 saat sonra arkadaşları ile birlikte bara gitme kararı almıştık aslında tae'nin gelmesi ne kadar doğruydu bilmiyorum ama kabul etmişti. bara jisoo unni gelememişti ne kadar ısrar etsem de "namjoonu buradaki sürtüklerle baş başa bırakamam " demişti bar kapısının önündeki korumlar kısa ir baş selamı vermişti içeriye girdiğimizde direkt v.i.p köşeye geçmiştik kendi halimiz de takılırken masaya bir erkek gelmişti galiba tae ile tanışıyorlardı masaya geldiği an tae beni kolunun altına almıştı bu hali çok tatlıydı."ooo taehyung bey sizi burada görmek ne kadar hoş " "yine ne istiyorsun kai" "hiçbir şey sadece yanında ki hanım efendinin telefon numarasını isteyecektim" bunu demesiyle masada ki tüm erkekler ayağa kalktı gerçekten şuan kavgamı çıkacaktı en sonunda dayanamayıp bende ayağa kalktım " çocuklar sakin olun ve sana gelirsek git ve kendine başka yerde bela ara" bunu dememle sırıtıp "görüşecez" deyip gitti o sırada tam olivia rodrigo'nun en sevdiğim şarkısı good 4 u çaldı oturan tae'nin yanına heyecanla gittim "tae nolur piste gidelim bu şarkı benim en sevdiğim şarkı ne olur" bu halime gülüp ayağa kalktı ve ellerimizi birleştirdi pistte geldiğimizde dans etmeye başladık tae ise sadece beni izliyordu onun ellerini tutup dans etmesini sağladım birlikte bir kaç şarkı boyunca dans ettik günün sonunda eve gelip ikimizde hızlıca duşa girip yatağa girdik birden beklemediğim bir şekilde bana sarıldı ve uyumaya devam etti...
hellöö okullar açılıyor ve ben hala uyku düzenimi düzenliyemedim
neyse sınır 5 oy
ay ben ölmüşem