Bir süre sonra kendisine
Yaman: Dediğimi duymadınız herhalde küçük hanım. Size çıkın dedim. Hemen Diyerek bağıran adamın sesi ile bir anda kendine gelen ve bir anda sinirlenerek ona doğru yaklaşıp ona
Seher: Çıkmazsam nolur hoca? Döver misin?
Diye sorup sorusuna
Yaman: Gerekirse, evet döverim. Hemde sopayla. O yüzden ayağınız denk alın ve sınıfı derhal terk edin. Sonra adam gibi kapıyı çalıp gel dediğimde içeriye girin. Zira az önce de dediğim gibi, burası sınıf dingonun ahrı değil. Şimdi çıkın dışarı. Yoksa ben çıkarmasını bilirim.
Diyerek cevap veren adamın verdiği cevapla bir anda sinirlenip ona Seher: Sen? Benimle nasıl böyle konuşabiliyorsun? Canına mı susadın yoksa yürek mi yedin? Haddini aşıyorsun hoca. Dikkat et bak, karşında azarlayabileceğin sıradan bir öğrenci yok. Haddini bil de konuş. Yoksa.
Derken bir anda kendisine doğru bir adım atarak aradaki 1 cm lik mesafeyi kapatırken sözünü keserek kendisine
Yaman: Yoksa, ne yaparsın? Müdüre gidip şikayet mi edersin beni? Yoksa zengin babanı mı ararsın? Yaman: Yoksa, ne yaparsın? Müdüre gidip şikayet mi edersin beni? Yoksa zengin babanı mı ararsın? Elinden geleni ardına koyma tamam mı? Hiçbir şey yapamazsın çünkü. En fazla beni kovdurursun o kadar. Bende kendi yoluma bakarım. Ne sanıyorsun? Senden korktuğumu falan mı? Ah, eğer öyle ise acıyorum sana be kızım. Benim kimseden korkum yok çünkü. O yüzden elinden geleni ardına koyma tamam mı? Hiçbir şey yapamazsın çünkü. En fazla beni kovdurursun o kadar. Bende kendi yoluma bakarım. O yüzden şimdi dediğimi yap ve dışarı çık.
Diyen adamın ani yakınlığının içine aniden verdiği garip duygunun yanı sıra sözlerinin yarattığı şaşkınlıkla bir süre ne yapacağını bilemeyen Seher kısa bir süre suskun kalıp düşündükten sonra boğazını temizleyip kendisine ilk yenilgisini yaşattan adama bakıp ona
Seher: Hayatım boyunca kimseye eyvallah demedim hoca. İlk defa sana diyor ve dediğini yapıyorum. Ama sakın sana boyun eğdiğimi sanma. Sadece bana karşı gelen ilk kişi olman hoşuma gitti o kadar. Bundan sonra benden hoşnut bekleme veya dediğini yapacağımı düşünme. Sadece bu seferlik dediğini yapıyorum. Diyerek karşılık verdikten sonra sınıftan çıktı ve kapıyı tıklayıp içeriden gelen
Yaman: Gel.
Sesi ile içeriye geçip yanına giderek ona
Seher: Geç kaldığım için özür dilerim hoca. Geçebilir miyim?
Deyip kendisine
Yaman: Bu da olmadı ama neyse, geç bakalım.
Diyen hocasına bir süre sinirle baktıktan sonra kendi kendine
Seher: Ya sabır, ya sabır. Bulaştık bir BELA MIKNATISI 'na. Daha neler gelecek başımıza bakalım.
Diye diye en öndeki boş sıraya doğru yürümeye başladı.
O sıraya doğru gidip otururken duyduğu sözler ile bir anda sinirlenip kendisine şaşkınlıkla bakan öğrencilerine aldırmadan asıl BELA MIKNATISI'nın yanına doğru yaklaşan ve ellerini sıraya koyup ona doğru yaklaşarak ona
Yaman: Bana BELA MIKNATISI diyene de bakın hele. Kendine bakmadan benimle dalga geçiyor. Hıh, önce aynaya dönüp kendine, yaptıklarına, giyim kuşamına bir bak. Sonra gel bana dalganı at. Aksi takdirde çok komik oluyorsun böyle be kızım. Benden söylemesi. Neyse, şimdi sesini kes ve beni, anlatacağım dersi dinle. Yoksa sap gibi kalacaksın ortada...Dedikten sonra yanından ayrılıp tahtaya geçen Yaman öğrencilerine
Yaman: Bakmayın öyle afal afal da dinleyin dersi. Devam ediyoruz.
Dedi ve arada bir kendisine öfkeyle bakarken içinden " Demek öyle hoca. Bunu sen istedin. " diyerek öfke dolu konuşan Seher'in öfkeli gözlerine bakarak derse devam etti.
Yorumlarınızı ve Oylarınızı bekliyorum