4. Bölüm "Şaşırtıcı Hamle"

65 4 26
                                    

Kusura bakmayın kitapları karıstırdım hepinizden özür dilerim ,şimdiden iyi okumalar

Bekledikten bir süre sonra arkasından yaklaşıp kendisine

İrem: Seher.

Diyerek seslenen müzik öğretmeninin sesi ile bir anda irkileyerek arkasını dönüp ona Seher: Hocam.

Diyerek gülümseyip kendisine

İrem: Ne yapıyorsun burada?

Diye soran öğretmeninin sorusuyla düşüncelere dalan ve aklına gelen şeyle ona

Seher: Iıı şey, size dersle ilgili soru sormaya geldim de. Oda da bulamayınca bekleyim dedim.

Deyip kendisine İrem: Ya, öyle mi? Sor bakalım. Ne soracaksın?

Diyerek sormasıyla yine düşüncelere dalan Seher ona

Seher: Iıı şey, çizgiler hocam. Çizgileri soracaktım. Geçen derste yazarken unuttum da. Kaç çizgiden oluşuyordu acaba? Diye sordu ve kendisine

İrem: Seher kızım, sen iyi misin? Yazdıktan sonra defterini alıp göstermeye, yanıma gelmedin mi? Bende doğru demedim mi?

Diyerek sorusuyla soruyla karşılık veren öğretmeninin cevabıyla bir süre ne yapacağını bilemedi. Sonra da aklına ilk gelen şey olan baş dönme numarasıyla alnını uuzaklaşırken Seher: Ho. Hocam, ben iyi değilim galiba. Başım dönüyor. Bi. Bir su verseniz de kendime gelsem.

Deyip bir anda telaşlanarak kendisine

İrem: Se. Seher kızım iyi misin? Ta. Tamam. Tamam getiriyorum hemen.

Dedikten sonra odaya giren öğretmeninin gitmesi ile hızla uzaklaştı oradan. O oradan uzaklaşırken Seher'in gitmesi ile odadan elindeki su bardağıyla dışarıya ona

İrem: Seher, bak suyunu ge.

Deyip yokluğunu görünce susan ve arkasından gelmesi ile kendisine

İrem: Kaçtı.

Diyen İrem'in arkasından çıkıp ona Yaman: Biliyorum. Planı başarısız olan herkesin yaptığı gibi. Kendini çok akıllı zannediyor. Ama benim ne kadar tilki olduğumu bilmiyor henüz. Bakalım, yaptığım bu Şaşırtıcı Hamle'ye ne kadar şaşıracak?  Diyen ve kendisine

İrem: Arkasından bahçeye çıkman çok iyi olmuş. Neyse, benden bu kadar. İşime geri dönüyorum.

Diyen meslektaşına

Yaman: Her şey için sağol. Sayende planını bozmuş oldum. Kolay gelsin sana.

Deyip kendisine

İrem: Bir şey değil.

Dedikten sonra giden meslektaşının gitmesi ile tekrardan odaya dönen Yaman meslektaşının gelip onu oyalamasıyla kazanmış olduğu zamanda değiştirdiği çayını eline alarak bir yudum aldı.
Sonra da aklına gelen şu:

1,5 saat önce... ⏰
Seher yanında oturan kızın yanına geçip otururken arkasından bahçeye inen ve  Seher'in konuştuğunu görmesi ile bütün konuşmalarını dinledikten sonra tekrardan okula giren Yaman Seher'in attığı bütün adımları takip edip planını öğrendikten sonra öğretmenler odasına gider ve kendine çay doldurup lavaboya girerek İrem'e şu:

Yaman: " İrem, başım büyük bela da. Gel, kapıda duran Seher adlı öğrencini oyala. "

Mesajı atıp elini yıkadıktan sonra içeriye girerek yerine oturup çayını alarak dudağına götürüp İrem'i beklemeye başlar. Daha sonra da İrem'in yüksek sesini duymasıyla hızlı bir şekilde ayağa kalkıp tezgaha giderek ilaçlı çayı başka bir fincana döküp fincanı iyice yıkadıktan sonra tekrardan çay doldurur ve meslektaşına şu:

Yaman: " İşlem tamam. "

Mesajı atıp bir süre sonra yanına gelerek su dolduran ve doldurduktan sonra odadan çıkan meslektaşının ardından ayağa kalkıp yanına gider.

Anının ardından kendi kendine birazdan yanına gidecek olan Seher'e " Birazdan yanına geldiğimde kendi kazdığın kuyuya kendin düşeceksin küçük cadı. O zaman ne yapacaksın bakalım? Bekleyip göreceğim. " dedikten sonra  ayağa kalkıp tezgaha gitti ve ilaçlı olan çay fincanını alarak odadan çıkıp bahçeye çıkarak arkadaşının yanında oturmuş sohbet eden Seher'in yanına gidip ona Yaman: Seher,

Deyip sesini duyarak arkasını dönüp ayağa kalkarak kendisine

Seher: Hocam, siz? Ne vardı?

Diye soran öğrencisine
Yaman: Iıı şey, ben hem seninle bir şey konuşmak hemde sana bunu vermeye istedim. Bir özür olarak al lütfen.

Diyerek elindeki çayı uzatıp almasını beklemeye başladı. O bekle derken sözlerinden başta şüphelenen ve sonra da elini kanına götürürken yüzünü ekşiltmesi ile acıyıp ona

Seher: Madem özür diliyorsunuz, alalım o zaman.

Diyerek çayı alırken içinden " Canın yanıyor değil mi? Oh olsun. Çek bakalım acıyı da benimle uğraşmak neymiş gör. " derken gülerek eline aldığı çayı içen Seher kendisine

Yaman: Afiyet, bal olsun inşallah. Özrümü de kabul ettiğin içinde teşekkür ederim diyen hocasına

Seher: Rica ederim bende. Çay için teşekkürler bu arada.

Dedi ve kendisine

Yaman: Rica ederim. Ben gideyim artık.

Dedikten sonra arkasını dönüp giden hocasına gülümserken bir süre sonra karnında hissettiği sancıyla acı içinde

Seher: Ah, karnım.

Dedi ve bir süre düşündükten sonra içinde oluşan dalganın ne olduğunu anlayıp hızla koşarak okula, arkasında haince gülerken kendisine

Yaman: Bu da sana ders olsun. Küçük Cadı.

Diyerek bağıran bir Yaman bırakıp lavaboya girdi. Acı içinde ihtiyacını giderdikten sonra da lavabodan elini yüzünü yıkarken arkasından gelmiş duvara yaslanarak kendisine

Perizade: Ben demiştim demeyi sevmiyorum ama. Ben demiştim. Kolay gelsin.

Deyip göz kırptıktan sonra lavabodan çıkıp giden arkadaşının sözleri ile sinirlenip kendi kendine

Seher: Aaa, Allah kahretsin.

Diyerek ayağını hınçla yere vurmaya başladı.

Yorumlarınızı ve Oylarınızı bekliyorum

ARIZALI AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin