Servisten indim herkes gibi eve gidecektim fakat ben herkesten farklıydım. Çünkü benim bi evim yoktu. Okulda bunun kimse tarafından bilinmesini istemiyordum. İnsanların bana acınası bir gözle bakmalarını ve sırf bana acıdıkları için bana sevecen davranmalarından da nefret ediyordum. Beni annem öldükten sonra babam bakamadıgı icin yurda vermis ve çocuklugum yurta geçmişti. Belkide bu yuzden aşka soguktum ve aşk bana saçma geliyordu. Bilmiyorum, yurda geldigimde herkes ilk gununde neler yaşadıklarını anlatıyordu. Benim ise aklıma ilk gelen Melis yani atarlı olmuştu. Ya acaba aşk bu muydu yani bu saçma şey onu hiç aklından çıkaramamak mıydı? Neyse üstümü degistirip yatagıma uzandım. Her zamanki gibi müzik dinliyordum. Ama her zamankinden biraz farklıydı. Çünkü her zaman aklımda Melis yoktu ama şimdi de çıkmak bilmiyordu. Biran önce okula gitmek istiyordum. Onu izlemek bile bana huzur veriyordu. Yalnız bir sıkıntı vardı ki oda benim ona bunu asla söyleyemiyecek olmamdı.