1/5

699 54 217
                                    

yay!! high school au, biraz topstyles biraz kötü çocuk harry biraz da masum bebek omega louis dersek..

HOŞGELDİNİZ !!

uyarılar : olağan derecede klişe, lise olayları, gruplaşmalar, her ficte olan kötü adam nick (aslında çok seviyorum aşkım) ve ziam, cetvel kadar düz pizza bağımlısı niall'a ek olarak en sevdiğim 4idiot 5sos falan var. ucundan da muke belki..

bu beş bölümlük ABO'nun tadını çıkarın! sevgiler ve öpücükler. hikayenin tamamı sana adandı bebek > medicineelou_

ve, unutmadan. doğum günün kutlu olsun irlandalı'm.

bölüm bir : bilinmesi gereken iki şey

Her şey, Louis Tomlinson'ın (soy adı üç hafta önce değişti çünkü öz babasının amına koyayım) dört kız kardeşi, güzeller güzeli annesi ve cici babasıyla memleketi Donny'den Cheshire'ya taşınmasıyla başladı.

Başta her şey mükemmeldi, dört dörtlük bir ev satın almıştı babası, hala ona bunu demeye alışamasa da, onunla akşamleyin tek kale yaptıkları futbol maçları, tüm aile henüz karıştırdıkları üç katlı evde körebe oynarken kaybolmaları, bahçedeki havuzda kızkardeşlerine boğulma şakaları yapmasının ardından, siktiğimin Humiston Lisesi'ne başlayana dek her şey olmaması gerektiği kadar harika gidiyordu.

Tabii, Louis'nin hayatında güzel olan hiçbir şey üç haftadan fazla sürmediği gibi, bu da öyle oldu.

"Bırak beni." dedi zorlukla, üzerine çullanan ve kendini koridordaki demir dolaba yaslayan iri yarı çocuğu ittirmeye çalışırken.

"Beni ikna et." bir beta olduğu açıkça ortada olan kibirli piç Grimshaw gülerek dirseğini oğlanın boynuna biraz daha bastırdı. "Ya da, bunu sen dene omega, yapabilir misin?"

"Ben. Omega. Değilim." Louis, her ne kadar ilk kızgınlığını geçirmemiş on altısındaki bir oğlan çocuğu olsa da, bunun yakın olduğunu ve henüz beş dakika önce ilk kez tanıştığı bu budalanın haksız çıkmayacağını da biliyordu.

Ama madem dayak yiyecekti, sonuna kadar onu sinir etmeliydi, tamam mı?

"Ama olacaksın." Nick sırıttı. "Yoksa yalnızca bir insan mısın?" Gülüşü genişlerken, "Üzerine kurt kokusu mu sıkıyorsun et parçası?" diye yüksek sesle kahkaha atarken Louis küçük ellerini onun göğsüne bastırıp ittirdi boşluğundan yararlanıp, "Hiçbir şey olmak senin gibi ucuz bir beta olmaktan daha iyidir!" Diye bağırdı.

Evet, yaptı bu aptallığı. Herif onun iki katıydı ve bunu söyledi, cidden.

"Ne dedin sen?" Nick bir elini yumruk yapıp Louis'nin arkasındaki dolaba geçirirken, tek tük birkaç öğrencinin olduğu koridorda şimdi kimse nefes bile almadan zavallı oğlanın başına geleceği izliyordu. Louis ise, içi titrese dahi mavi gözlerinin odağını bir an olsun titretmedi.

"Dedim ki," diye mırıldansa da Louis, "Hiçbir şey olamazsam bir beta olup sadece boş boş havlarım!" derken sesini yükseltmişti.

Fakat bu, sol gözüne yediği yumruğun acısını da, sesini de bastıracak türden değildi.

"Omega bile olamazsın sen!" Nick, gözünü tutarak acıyla yere çömelen oğlanın karnına bir tekme atmaya hazırlanıyordu ki, koridorun öteki ucundan gelen sesle durdu.

"Bırak onu." Nick ise zavallı, yere çömelip kısık sesli küfürler eden Louis'ye kıyasla sesin sahibini tanıdığı için hızla başını çevirip ona baktı.

"Harry?" uzun, kıvırcık saçlı Senior kendisine doğru yürürken,"Harry değil." Diye düzeltti. "Alfa."

Her bir adımda öne daha da bükülen Nick'in başı, hala önündeki bedenden dolayı kalkamayan Louis'ye kıyasla biraz daha eğiliyordu.

His name is Harry Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin