"Bu son olsun affettiğim, bir iki güzel söze mal hissettiğim."

1.2K 98 145
                                        


Evettt yine ben ve yine ufak tefek kaoslu enerji ve mutluluk dolu bir fic. Ya cidden mutsuz bi platonik yapmak istemiyorum Hoseok'u. Umarım psikolojik olarak ikisinin de birbirini anladığını ve bu şekilde iyi hissettiklerini yansıtabiliyorumdur.

SİZİ ÇOKKKK ÖZLEDİMMMMM NASILSINIZ NELER YAPIYORSUNUZ NOOOOLUR SOHBET EDELİM AZICIKKKKK









Yoongi🥺❤️ •Hoseok

Aşağıdayım. İn.

Nereye be bu saatte uyuyacaktım tam💪🏻

Evan'la gecenin körüne kadar oturuyordun ama|
Eva|
İn dedim saatini sikicem şimdi.

Geliyorum🐾

-okundu-






Küfrünün ardından gerildiğim için hızla sweatimi üzerime geçirmiş, terliklerimi ayağıma geçirip odamdan çıkmıştım. Şimdiden uyuyan canım annem ve canım olmayan babamsa işimi oldukça kolaylaştırıyordu. Sessizce anahtarlarımı cebime atıp binaya, oradansa bahçeye indim.

Kapının kenarında dikilen kalın ceketli ve kapüşonlu Yoongi, yani gecenin köründe bile güzelliğiyle yüreğimi hoplatan şerefsiz kişi, sabırsızca ona yaklaşmamı bekledi. Yakınına gittiğimde, oldukça gergin bakıyordu. Malum konuşmadan sonra iki gün geçmişti ve ben dün sadece Evan'la evde oturmuştum. Yoongi ise okuldaki ajanlarıma göre basket oynayıp durmuştu.

"Derslere neden girmedin?"

Suratıma bakıp durmasını engellemek için ortaya bir soru attığımda omuz silken Yoongi elbette okulda ajanım olduğunu ve gelmediğimde haber aldığımı biliyordu, bu sebeple hiç şaşırmaması normaldi.

"Sen neden boyundan büyük sokuk işlere girişiyorsun? Evan'la yaptığın planın sikim kadar mantığı yok."

Eğer Min Yoongi her cümlesinde küfür kullanıyorsa bilin ki bir hata yapmışsınızdır ama o affetmeye hazırdır. Yani sizinle iletişimini bitirmekten kaçınır. Fakat sorun şuydu ki tek hatam yalan söylemekti. Onun dışında tüm yaşananlar onun suçuydu.
Fakat ben maalesef, Yoongi'nin sabrını sınayan sınavıydım.

"Aç bakalım sikinin mantığı ne kadarmış?"

Hazır cevabıma Yoongi gözlerini devirerek baktıktan sonra burnumun ucuna gözlerini indirdi. Soğuktan büzüşen vücudumu incelerken artık mırıldanıyordu.

"O konuşmaları hiç yapmamış gibi davranalım mı? Evan'la da iletişimine dikkat et. Eskisi gibi sorunsuz idare edelim."

Bencil cümlesi artık beni kırmayı aşmış, alışkanlık olmuştu. Huysuzca kafamı iki yana sallarken aslında onu özlediğimi düşünüyordum. İki gündür konuşmuyorduk ama ben asıl acıyı zaten böyle çekiyordum. Hiçbir zaman beni sevmediği halde konuşmasına ya da bana değer vermesine kırılmamıştım ki. Yoongi hislerini anlayabilecek zekada olmadığı için ona kızamıyordum da. Tabii bunu sesli söylemek için götüm yoktu.

"Bencil puşt."

Homurtumla bakışları dudaklarıma indiğinde onu öpmemek için hızla yan döndüm ve binanın içine baktım. Biz gerizekalı gibi burada duracağımıza oraya gitseydik nasıl olurdu diye düşünecektim şimdi.

"Çok üşüdün," dedi sessizce. Daha ben düşünmeden planımı çalmıştı bile.
"Binaya girelim." diye tamamlamdı bitmemiş cümlesini.

Paytak adımlarla önünden gittim ve bina şifresini girerek kapıyı araladım. Fakat Yoongi, ardımdan girdiği gibi beni bina kurallarının yazılı olduğu duvara iterek beni sıkıştırmıştı. Heyecanla hızlanan kalbim ve aralanan dudaklarımla ona bakarken birkaç saniye gözlerini yumdu. Ne düşündüğünü anlayamamak çok sinir bozucuydu. Soğuktan kızaran ellerini belime sarmış, alnını alnıma yorgunca yaslamıştı. Temasıyla içim sıcacık oldu, burnuma dolan kokusuyla tüm üzüntüm ve kırgınlığım geçip gitti. Ben bu adama tarifsiz bir şekilde aşıktım.

Boy With Love -sope-texting-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin