:♡.•♬✧⁽⁽ଘ( ˊᵕˋ )ଓ⁾⁾*+:•*∴Eli duvara yaslı elimin bileğini sıkıca kavradı. Göz yaşlarımı tutmak için ekstra çaba harcarken bedenim tir tir titriyor. Wakasa Imaushi, abimin en yakın arkadaşı. Şu an sikiştiğim kişi. Abim yarım saat önce dükkanı bana emanet edip çıktıktan sonra kendimi aniden arkada onunla kapıyla arasında buldum. Abimin en yakın arkadaşıyla sikişmem pek doğru değil biliyorum fakat vücudum ona karşı koyamıyor. Vücudumun her yerinde onun dokunuşları gezsin istiyorum. Sadece ama sadece onu istiyorum.
Okuldaki diğer erkekler veya başka birileri ilgimi çekmiyor. Her zaman sadece o vardı ve hep o olacak. Abimin onu benimle ilk tanıştırdığı zamandan beri o istediğim tek erkek. "Y-yeter." Cılız sesim ona ulaştı mı bilmiyorum fakat biraz sonra durmasıyla anlıyorum. Sulu gözlerimi ona çevirdiğimde nefes nefese kalmış hali ve bayık gözlerine baktım.
Bacaklarımdan tutup kucağına aldı beni. Kollarımı boynuna dolayıp başımı gömdüm omzuna. "W-wakasa-san, yeter." İlkimi ona verdiğimden habersiz.
Başını salladı yavaşça. "Kendini kasma ve bana gel o zaman prenses. Seni bekliyorum." Eğilip yere ayaklarımın değmesini sağladı. Eteğimi kaldırıp başını vajinama yasladığında hissettiğim hazla bütün bedenim uyarılmasının etkisiyle kasıldı. Elimle ağzımı kapatıp hıçkırdım. Susamıyorum ve Wakasa beni çok zorluyor.
Dayanamadım. Kendimi bıraktığımda Wakasa'nın dudaklarını kendi yumuşaklığımda hissettim. Zorlukla yutkundum ve sulu gözlerimi onun ihtiyaçla parlayan gözlerine çevirdim. Uzanıp önüme düşen saçı arkaya itti. Kulağıma uzanıp yumuşak nefesini bıraktı. "Bu ikimizin arasında bir sır prenses. Tamam mı?"
Başımı salladığımda gülümseyip dudaklarıma öpücük kondurdu. Pantolonunu çekip kemerini taktı. Çarpık bir gülüşle beni arka odada yanlız bıraktı. Heyecandan kuş gibi çarpan kalbimle derin nefes alıp gözlerimden fışkıran mutluluk göz yaşlarına hakim olamadım.
İç çamaşırımı giyip eteğimi düzelttim. Bir kaç adım atmak istedim fakat ağrıyan kasıklarımla pek mümkün olmadı. Wakasa'ya ilkim olduğunu söylemediğim için hayli zorlu geçmişti benim için. Ağrısını şimdi hissediyorum. Dişlerimi sıkıp derin derin nefeslendim. Abime telefondan kendimi iyi hissetmediğim için dükkanı kapattığımı söyleyen kısa bir mesaj atıp arabamın anahtarlarını kaptığım gibi dükkandan çıktım. Wakasa çoktan gitmişti.
Belki de ben o an öyle sandım...
Arabaya binip eve doğru hızlıca sürdüm stresle. Bütün bedenim çok kötü ağrıyor ve benim dinlenmem gerekiyor. Eve girdiğim gibi kimseye görünmeden odama ilerledim. Geceliğimi giydiğim gibi yatağıma kendimi bıraktım. Ağrıyan bacak aramla iki büklüm oldum.
Yaşlar gözüme tekrar dolarken açılan odamın kapısıyla gözlerimi hızlıca silip o tarafa döndüm. Manjiro gelmişti. Kucağında her zamanki örtüsü, uykulu bakışlarıyla bana geliyordu. Yataktan ağrılar içinde doğrulup gülümsedim. "Manjiro?"
Huysuz bir tavır takındı. Kollarını uzatıp kucağıma çıktı. Acı iyice artarken bir şey söylemeyip uzandım. Manjiro'yu da göğsüme yatırdım. "Uyu bebeğim ablan burda."
Gece ağrılar içinde Manjiro'yu kucağımda uyuttum. Ertesi sabah ise Wakasa bizdeydi. Odamdan çıkmamak için hasta bahanesini kullandım...
:♡.•♬✧⁽⁽ଘ( ˊᵕˋ )ଓ⁾⁾*+:•*∴
dabibenim Senin için başladım beş bölümlük kitaba. Reçeten burda aslanım merak etme. :)