"Yağmurda koşarken öpmeliydim seni"
Yazdığı en son mesajdan sonra saatlerce kendine gelememişti, gelememişti çünkü hoseok onun buluşma teklifini kabul etmişti. Heyecanını yatıştırmak isteyen yoongi elini cebine attı, sigaranın kalmadığını farkettiği anda arabayı bir marketin önüne park etti ve bir paket sigarasını aldığı gibi namjoonun yanına gitti. "eğer selam yazmasaydım bu olmayacaktı bana şükür et" kendiyle övünen bir adet namjoon yazalım şuraya. Egolu konuşmasının yanı sıra yoongi namjoonun bu dediği absürt kelime ile gözlerini kısıp ıy nidasinda bir yüz şekline bürünmüştür. "buluşma teklifini de ben ettim ama."
"Peki ne yapacaksın?" Bilmiyorum dercesine kafa sallayan yoongi, flört hakkında hiçbir şey bilmiyordu, ama yoonginin aklında bir soru vardı, hoseokun sevdiği bir kız vardı, evleneceklerdi ve yoongiyi arkadaşı olarak görüyordu, ama yoonginin hoseok'a bu şekilde yaklaşması ikisi için ne kadar doğruydu ki? Gülen yüzünün solduğunu gören namjoon ne oldu manasında sorduğun da yoongi aklından geçen düşünceleri namjoon ile paylaştı. Namjoonunda buna bir cevabının olmadığını farkedince iyice morali bozulmuştu. Yavaştan akşam oluyordu, gün batımı vaktindeyken büyük heyecanla bir taşa oturmuş ve gecesini aydınlatan hoseok'u bekliyordu. Güneş tatlı sıcaklığını yoonginin yüzünde gezdiriyordu, karşısında gün batımı ve mis gibi kokan bir deniz vardı, kalbinin hızlandığını hisseden yoongi heyecanını bastırmak için cebinden çıkardığı sigarasını yakmaya başlar çünkü heyecan yapmayı sevmiyordur. Ağzına aldığın da ise "sigara zararlı bilmiyor musun?" Hoseok'un sesiyle gözlerini fal taşı gibi açan yoongi arkasını döndüğü anda karşısında güneşten daha parlak ışığını görür. Hoseoktur, öyle güzel olmuştur ki dağınık kahve saçları, güneş ışığından dolayı mükemmel gözüken cildi, giydiği beyaz tişört ve altına siyah şortu ile adeta bir ilahtı yoongi için. Elindeki sigarayı fark eden yoongi hızla denize fırlatıp hoseokun yanına gitmiştir. Ne yapacağını bilmez bakışları, garip gülümsemesi ile hoseok'un karşısındadır. "sakın ol" hoseokun sözü ile yoongi derin nefes eşliğinde sakinleşmiştir, oysa çok çaba sarf etmişti hoseok heyecan yaptığını görmesin diye. Yavaştan bir banka oturmuşlar ve konuşmadan gün batımını adeta bir film edasıyla izlemişlerdir, ki yoongi konuşana denk.
"Sigara zararlı diyorsun, ama sende içiyorsun" gözlerini, gözleriyle birleştirdiğinde hoseok konuştu-bıraktım.
-Neden?
-sevgilim içmemi istemedi..Yutkunmak istedi yoongi, ama bir şeyler boğazını tıkıyordu. Yutkunamadı. "anladım"
Aradan geçen zamanla hava iyiyce kararmıştı etrafı yakan sıcaklık yerine ciltlerine zarif dokunuşlar yapan tatlı bir esinti vardı havada.-deniz kıyısını çok seviyorum.
-ben de seni
-ne!?
-ne ne?
-az önce bir şey dedin?
-ne demişim?
-hiç.Hafif kızaran yoongi, hoseokun ve o kızın nasıl tanıştığını merak ediyordu ama bir yandan da sormaktan çekiniyordu, konuyu başka bir şekilde açmalıydı. "sence aşk gerçek mi?" Sorusu üzerine hoseok hafif şaşırmış gibi olsa da yüzüne tatlı bir gülümseme geldi, gözlerinde ışıltı vardı, ama bu ışıltı yoongi için değildi.. "gerçek" kalbine bir ağırlık basmıştı adımları yavaşlamaya başlamıştı, biliyordu hoseok o kızı çok seviyordu, çok. "nişanlın ile nasıl tanıştın? Özel değilse anlatır mısın?" Kafa sallayan hoseok söze girdi. "Tabi, özel olan bir şey değil. Üniversite son sınıftım, okuldan dolayıdır bilemem sınav, gelecek, meslek ve aile kaygısı çok fazlaydı. O dönemi iliklerime kadar hissetmiştim. Her şey böyle çok fazla üst üste gelince baktım dayanamıyorum." Anlatmasıyla acı dolu bazı şeyler yaşadığını hissetmiştim. Gözleri dolarken onunda dolmaya başlamıştı. "baktım dayanamıyorum, gitmek istedim yoongi." İsmini ondan acı bir ses tonu ile duymak kalbindeki duvarı delip geçse de sakin kalmaya çalıştım. "gece yarısı kimseye haber vermeden, sahile gittim. O zamanlar biliyordum, hikayemin böyle bir sonla biteceğini ve asla yaşlanmayacağımı.. denize adım adım yaklaştım ve kendimi onun merhametli kollarına teslim ettim, o sıra tabi birisinin sertçe kolumdan beni çekiştirdiğini farkettim ki bu sevgilimden başkası değildi. Böyle yoongi, hayatımı kurtardı benim." Perişan olmuştu yoongi, kalbi o kadar ağır hissediyordu ki çok yavaş ve derin atıyordu, gözleri dolmuştu ve ağlayacaktı, sessizde olsa hıçkırıklar kaçmıştı ama sonra derin nefesler alıp kendine gelmeyi sağladı. Kıskanmıştı, basit bir tanışma Faslı bekliyordu ama o kız hoseokun hayatını kurtarmıştı, kıskanmak ve minnet arasında gidip gelmişti.
Güzel sohbetin ardından yavaştan kalkarlarken yoongi elini cebine attı ve sigarasına bakındı ama o anki adrenalinle sigarayı denize atmıştı. "ashh sigaram bitmiş. " Demesiyle hoseok "sen dur ben sana alırım." Der ve biraz öteki markete doğru ilerlemiştir. Yanlız kalan yoongi ise sinirli, üzgün ve kıskanmış hissediyordu. Hoseok'un çok geçmeden geldiğini gören yoongi ayağa kalkmış ve ona aldığı sigara paketini cebine koymuştu. Arabasına binen hoseokta el sallayarak oradan ayrılırken, yoongi de sigara içmek için hoseok'un aldığı paketin kapağını açtığında içinde sigara yerine bir demek papatya gördü, üzerinde de bir not vardı hatta. Şöyle yazıyordu
"Sigara içmemen dileğiyle min yoongi:)"
İlk defa uzun hikaye yaptım
Alkış bana umarım hoşunuza gider
Kontrol etmeden attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cheers Darlin'/SOPE
De TodoMin yoongi sürekli takıldığı kafa bulmak için gittiği barda bir adamla çarpışır... Başlangıç: 09.09.2022