Hepinize merhaba
frezya uwucuklar. ⛓️Öncelikle bölümün uzun bir süre sonunda gelmesinden ötürü özür dileriz. Bu Ekim ayı içerisinde yayınlayacağımız bir ficti, sadece dayanamadığımız ve tepkilerinizi merak ettiğimiz için bir bölüm yayınlamıştık. Bundan sonra bölümler düzenli olarak gelecek. 🪄
Bölümleri medyadaki şarkılarla okumanızı tavsiye ederiz. 🌘
Yorum ve oylar ile bölüm hakkındaki fikirlerinizi belirtirseniz çok güzel olur.🕯
Keyifli okumalar. 🥂
◇◇◇
Kalp.
Kalbin çürümesinin şartı, vücudun nefes yetisini kaybetmesi sonucunda ölen ruhuyla birlikte topraklar altındaki, o tek bir ışık huzmesinin dahi uğramadığı karanlığa hapsolmak mıydı?
Kesinlikle hayır.
Kalp, nefes almaya devam eden bir kişinin göğüs kafesinde can bulurken de çürüyebilirdi.
Mezarda çürümeye başlayan kalbin hissizliği, yaşamaya devam eden bir insanın üzerinde de rahatlıkla bulunabilirdi.
Sevgisizlikle gelişmiş her kalbin sonu bir şekilde buna mahkumdu. Nedenleri, süreleri ya da başka diğer birçok etkeni farklı olabilirdi ama sonuç hiçbir zaman değişmezdi.
Sevgisizliğin etkeni o boğucu hislerle çevrelenen kapana sıkışıp kalmak ve ruhunun gün geçtikçe kendisini tüketmesiydi, asla birkaç adım ötesi değildi.
Ve ben bedenimde hislerimi verdiğim adamın sevgisizliğiyle, çürümeye yüz tutmuş bir kalbin yetisizliğini taşıyorum.
◇◇◇
Güzel anılarla dolu odamızda sarılacak bir kol olarak gördüğüm yastığında, çaresizce dinmek bilmeyen hıçkırıklarımla beraber gözyaşlarımı bastırmaya çalışmamın üzerinden tam tamına iki gün geçti.
Kahkaha seslerimize şahitlik eden odada, benim acı dolu hıçkırıklarımın yankılanacağını asla düşünmezdim. Tıpkı bugün ilişkimizin geldiği noktayı düşünemediğim gibi.
Bugün şirkete gitmem gerekiyordu ve bu da geçen iki gün gibi kısa bir süre zarfının ardından onu göreceğim anlamına geliyordu. Şirkete gitmek için önümde duran arabaya binip, elimde dosyalardan başka içinde hiçbir şey bulunmayan çantayı bir kenara bıraktım.
Arabaya oturduğum an, onu göreceğimin farkındalığıyla birlikte gelen, acaba bugün o günden daha mı fazla kırılırım sorusu zihnimi meşgul etmeye başladığında, öz güvenimi artırmak için kendimi başka şeyler düşünmeye zorladım.
Öz güvenimi yerine getirmek için düşündüğüm şeyler; onun bana değerli hissettiren güzel sözleri, her istediğimi anında ayaklarımın önüne serecek gibi dikkatle üzerimde gezinen yoğun bakışları ve tepkilerime karşı sunduğu büyüleyici gülüşüydü.
Taehyung'un karşısında kendine güvenen ve biraz da olsun cesretli durabilmek için eski anılarımızdaki onu hayal etmem bir kere daha acizliğimi gözlerimin önüne serdi.
Böyle olmaktan nefret ediyordum. Ama ela gözlerinde gördüğüm kendi yansımamı, eskisi gibi bana özel ışıltıların içinde seyretmeyi istiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Selenophile | taekook
FanfictionKırgınlığın birleştirdiği, öfkeyle harmanlanmış tutkulu bedenlerin aşkı. "Başka tenlerde gezen ellerinle bana dokunabileceğini mi sandın, ya da başkalarının içini dolduran parmaklarını tekrar içime kabul edeceğimi, buna gerçekten inandın mı?" SemeT...