Hepinize merhaba
frezya uwucuklar. ⛓️Lütfen, başlangıç tarihinizi buraya bırakın 🪐
Bölümleri medyadaki şarkılarla okumanızı tavsiye ederiz. 🌘
İlk bölümümüzü sevmeniz ve hissetmeniz dileğiyle. 🎴
Keyifli okumalar. 🥂
◇◇◇
Bir kürenin içinde kaybolmuşum. Kürenin çevresi görünmez duvarlarla kaplı. Nefes alabileceğim, gökyüzüne ulaşabileceğim tek bir cam dahi yok. İnsanlar benim bu kürenin içinde hapsolduğumu bilmiyorlar, görmüyorlar.
Ben bu kürenin tam ortasında oturuyorum. Her yerine adım atma iznim olmasına rağmen ben hareketsizce durmayı seçiyorum. Çünkü neresine gidersem gideyim duvarları yıkmakta, o duvarları yapmakta benim elimde değil.
Ben seçemiyorum bu uçzsuz bucaksız duvarların renklerini mesela... Kürenin sahibine bağlı tüm renkler. O isterse kırmızıya çevirir, isterse maviye.
Tercihi hep siyahlardan yana oluyor. Gökkuşağının güzelliğini hiç görmemiş gibi.İsterse güzellik verir, isterse mutluluk.
Tercihi hep nefretten yana oluyor. Sevgiyi hiç hissetmemiş gibi.İster elini uzatır şefkat verir, ister gülümser, hayatıma tutunmak için bir sebep verir.
Tercihi hep öfkeden yana oluyor. Huzurlu bir gülüş hayatını hiç şekillendirmemiş gibi.Çiçekler koyamıyorum mesela bu küreye. Renkli oyuncaklara izin yok. Resim çizemiyorum. Mutlu olduğum fotoğrafları asamıyorum. Zaten şu sıralar mutlu olduğum fotoğrafta yok.
Ben Jeon Jungkook.
Kim Taehyung'u gerçek anlamıyla hiç tanımamış olan o kişi olarak kalmayı çok isterdim.◇◇◇
"Bu ortaklık hakkında sen ne düşünüyorsun, Jungkook?" Babamın bana yönelttiği soru ile karşımda oturan ve gözlerini kırpmadan, rahatsız edici bir şekilde beni izleyen Taehyung ile göz göze geldim.
Eskiden içindeki sevgiyi ve şefkati yansıtırdı sıcak bakan gözleri, şimdi nefreti içinde taşırken oldukça soğuktu. Eskiden beni ısıtan bakışlar şimdi buz dağlarındaki yansımamla titrememe neden oluyordu. Yaz güneşi üzerime vururken kutuplardaymışım gibi hissettiriyordu.
Dayanamıyordum nefretine, boğuluyormuş gibi hissediyordum. Bakışları canımı yakıyordu. Bu hâldeyken onu daha fazla görmek, kendime eziyet etmekten başka bir şey değildi. Sonunda gözlerimi ondan çektim ve boğazımdaki rahatsız eden yumruyu gidermek için sertçe yutkundum.
"Ben seninle aynı fikirde değilim bu konuda baba. Bence şu an için böyle bir ortaklık kurmak gereksiz. Daha yeni Love'ın babası ile atıldığımız işler var. " Sözlerime devam edecekken araya giren Taehyung ile susmak zorunda kaldım.
"Bence gerekli. Sonuçta hepimizin kendine ait işleri ve yeni anlaşmaları mevcut. Başka şirketler ile de işlerimizi yürütebiliriz. Yoksa bütün bunlarla başa çıkamamaktan mı çekiniyorsun Jungkook?" İğneleyici tavrıyla ne yapmaya çalıştığını gayet iyi anlıyordum. Kendince benden intikam almaya, beni unuttuğunu ve artık umrunda olmadığımı kanıtlamaya çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Selenophile | taekook
FanficKırgınlığın birleştirdiği, öfkeyle harmanlanmış tutkulu bedenlerin aşkı. "Başka tenlerde gezen ellerinle bana dokunabileceğini mi sandın, ya da başkalarının içini dolduran parmaklarını tekrar içime kabul edeceğimi, buna gerçekten inandın mı?" SemeT...