Başlangıç: 1.Bölüm

22 3 1
                                    

"Yeter artık kapa çeneni Halil!"
diye bağırdı Sena, koca sınıfın bağırışlarından artık bıkmış olacak ki derin bir nefes aldı ve bıkmış bir sesle son kez seslendi.
"Susmayanları yazacak ve Meral hocaya vereceğim."
"Selamımı da söyle."
Bu sınıfın en sinir bozucularından Ganiydi. Sena tam ona vuracaktı ki içeriye İngilizce öğretmeni Meral Hanım girdi.
"Sesiniz rehber öğretmeninin odasından duyuluyor."
Oldukça sinirliydi.
"Siz ne yapmaya çalışıyorsunuz? Artık büyüdünüz. Anlamıyor musunuz?"
Sınıf azar yemeye alışıktı. Bu yüzden kimse üzerine alınmadı bile.
"Sena kimler konuştu?"
İşte tam o sırada korkmaya başladılar. Hayır şimdi de Hoca not defterini çıkardı. Herkes bu not defterinden korkardı. Çünkü bu defterde çocukların notları yazardı. Sena sıkışmış gibiydi verebilecek bir cevap arıyordu ispiyonlamak pek ona göre değildi. "Erkekler çok bağırdılar." Sadece bunu söyledi. Neyse ki öğretmen unutmuş gibi derse geçti. İngilizce dersini herkes dinlerdi. Çünkü dinlemeyenlerin başına gelecekler dinlemelerini sağlardı. Yarım saatlik ders sonunda teneffüs zili çaldı.
7/C teneffüs zilini her şeyden çok severdi. Bazıları sohbet eder bazıları kavga, dışarı çıkanlar, futbol oynayanlar... Genel olarak herkes bayılırdı teneffüslere ancak zil tekrar çaldı 10 dakika sonunda. Aynı zamanda da nefret ederlerdi zil sesinden. Dersin matematik olması öğrencilerin çökmesine neden oldu. Sınıftaki birkaç kişi dışında herkes matematik dersinden nefret ederdi. Yine Sena'nın büyük uğraşları sonucu herkes yerine oturdu. Yaklaşık 2 dakika sonunda öğretmenleri geldi.
"Günaydın hepinize, nasılsınız bakalım?"
Matematik dersi hep böyle başlardı.
"Çocuklar size bir haberim var benim şu an da gitmem gerekiyor..."
"Yaşasın" "Yess" sesleri yükseldi sınıftan
"Kesin sesinizi, şuan ders yok ama siz akşam 8'de okula geleceksiniz ve Matematik işleyeceğiz."
Herkes oldukça garipsemiş gibi birbirlerine bakarken Celil atladı araya.
"Gelmem de görmem de."
hoca gülümsedi.
"Sözlüne 15 veririm."
Herkes dehşete kapılmıştı. Kimse gelmeyecekti normalde ama 15 almamak için herkes bugün akşam okulda olacaktı. Öğretmen çantasını aldı ve uslu durmalarını tembihleyerek sınıftan çıktı. Herkes önce bir durdu sonra... Yine çoştular...
Evet en fazla 5 saniye. Sena ayağa kalktı ve yine onları uyarmaya başladı.
"Gani sus, Velihan otur, Halil bağırma, Şeyma otur yerine, Mustafa el hareketi çekme, Halil hala bağırıyorsun sus artık."
Derin bir nefes aldı. Kimse onu dinlemiyordu gözlüğünü düzeltti ve düşünmeye başladı. O sırada Ennur ayağa kalktı en iyi yaptığı şeyi yaptı ve bağırdı.
"Bağırmaya devam ederseniz Cabbar hocaya gideceğim ve sınıfa-"
"Dur lan."
Gani bardağı taşıran son damlaydı Ennur müdür yardımcısının yolunu tuttu. Sınıfın az öncekinden pek bir farkı yoktu. Sena aralarda mor olan kahverengi saçlarını arkaya attı ve gözlüğünü tekrar düzeltti. Sena son gücüyle "Yeter-" diye bağıracakken Müdür yardımcısı Cabbar Muhtaranlar içeriye girdi. Ve çocukları bir güzel azarladı. Tabi ki 7/C'nin umrunda bile olmadı.
"Eğer bana bir daha şikayete gelinirse sizi disiplinlik ederim. Bir daha uyarmayacağım."
Öğretmen derin bir nefes aldı ve tekrar konuştu.
"Elif su bir gelebilir misin?"
"Hocam Şevval de gelebilir mi?"
"Peki tamam."
Şevval mutlulukla koştu.
Hoca genelde iş vermek için Elif'i çağırırdı. Elif de en iyi arkadaşı Şevval'i. Tabi ki suç işlediklerinden değil sadece hocanın gözde öğrencileri olduğundan. Sınıf biraz sakinlemişti. İsim-şehir, sos oynayanlar ve ufak sohbetler etmeye başladılar. O günün son dersi olan bu dersi keyifle geçirmişlerdi. Zil çaldığı sırada herkes çıktı ve bir 7/C günü de sona ermişti. Yani belki de daha değil.

7/C'inayetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin