21 (Yakut'tan)

10.9K 694 244
                                    

*İyi okumalar 🖤

Ortada hiçbir gerginlik yokmuş gibi, mutfağa geçip su kaynatmıştım. Gözlerim sürekli koltukta oturan Koray'a kaymıştı.

Sakinleştikten sonra kollarımdan ayrılıp bir şey demeden koltuğa oturmuştu. Ben de o an konuşamayıp başka şeylerle uğraşmak için mutfağa geçmiştim.

Buraya gelmişken ve bu hâldeyken artık konuşmayı erteleyemeyeceğimizi biliyordum. Zaten her şey konuşmadıklarımız yüzünden olmuştu.

İletişim sorunum olduğunu biliyordum ama Koray'ın da bununla sorunu olabileceğini ayrıldıktan sonra öğrenmiştim. Keşke aramızdaki yanlış anlaşılmalar sadece bundan kaynaklansaydı. Diğer şeyler yaşanmadan sorunlarımızı halletseydik.

Kaynayan suyu iki fincana döktüktan sonra sallama çayların olduğu fincanları elime aldım. Yavaşça Koray'ın yanına ilerledim.

Bu eve yabancı durmuyordu. Gittikten sonra bile hep buraya gelecekmiş gibi hissetmiştim. Şu an yabancılık çeken bendim.

Yanına oturup beyaz fincanı ona uzattım. Beyaz ve siyah fincanlarımızı geçen sene Koray almıştı. Üzerlerine bizim çizgifilm karakterlerimizi çizdirmişti. Arkadaşken aldığı bu hediyeyle dalga geçmiştim. Şakasına böyle bir şey yaptığını ve çift eşyası gibi göründüğünden bu tepkiyi vermeliyim diye düşünmüştüm. Sanırım o zaman da yanılmıştım.

Koray fincanı elimden alıp, sallama çayı ucundan tutup iki tur çevirdi.

"Sanki aramızda sorun yokmuş gibi rahatça çay mı içeceğiz?"

Sorusuyla kafamı arkaya yaslayıp iç çektim. Aramızdakilerin normalleşmesini birkaç hafta önce deli gibi istiyordum. Şimdi ise isteklerim, mantıklı tarafım yüzünden görmezden geliniyordu.

"Neden olmasın?" dediğimde tebessüm etti. Fincandan büyük bir yudum aldıktan sonra sehpaya bırakıp, kafasını omzuma yasladı.

"Birçok neden var ama söylemek istemiyorum. Şu an seninle böyle kalmaya ihtiyacım var."

Kapattığı gözlerine bakarken, göğsüm sancıdı. Hüzünlü sesi ve göz kapakları arkasına gizlenen üzgün ifadesi canımı yakıyordu. Ellerimi saçlarina daldırıp okşarken tereddüt etmedim. Çünkü benim de buna ihtiyacım vardı.

Sessiz, sahte huzurumuzun birkaç dakika keyfini çıkardık. Bunun birkaç cümleyle parçalanacağını ikimiz de biliyorduk.

Onun için duyduğum endişe sinirimi anında götürse bile, kırgınlığım geçmemişti.

Yumuşak tutamların benden sonra başkası tarafından okşandığını düşününce parmaklarım durakladı.

"Hiç mi kendine gelmedin?"

Anında kasılan bedeni, sorumun neden olduğunu çabuk kavradı. Ayık değildi diye içimde bu olayı görmezden gelebileceğim noktaya çekmeye çalışıyordum. Bunu yapmayı gerçekten istiyordum. Sadece onun ya da ilişkimiz için değil, kendim için de buna ihtiyacım vardı.

"Bana inanmıyorsun."

Parmaklarımı saçlarından çektiğimde gözlerini açtı. Ela gözleri, gözlerimi buldu.

Kendimi kandırmak için değildi ama yalan söylemediğini gözlerine baktığımda anlıyordum.

İçimden bir ses 'bu neyi değiştirecek?' diyordu.

Belki normalde değiştirmezdi ama ben değiştirsin istiyordum. Onu affedip bu konuyu görmezden gelmeliydim. Sonra bu hiç olmamış gibi ilişkideyken onu  kırdığım noktaları tamir etmeye çalışmalıydım. Bunu yapmayı gerçekten istiyordum.

Kısmi Ayrılık (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin