Küçük bir bebek olarak doğduğum o günden beri şu an hayatımda olan gibi bir çok zorlukla karşılaştım.İlk başlarda bu benim için farkedilmez olsada yavaş yavaş büyüdükçe her şey o toz pembelikten çıkıp akıl almaz bir şekilde siyaha dönmeye başladı.
Kendi iç savaşlarım,bir türlü bitmek bilmeyen maddi sorunlar ve ailemin gözlerimin önünde yıkılışı çocukluğumun avuçlarımdan kayıp gitmeside cabası...
Her neyse yaklaşık 8 yaşlarımdaydım çok iyi anımsıyorum sıcak bir yaz günü, bende annemlerden gizlice aldığım dondurmayı yeni taşındığımız eskisinden biraz daha iyi durumda olan giriş kattaki apartman dairemizin hemen yanında çabucak bitirmeye çalışıyordum birden bire annemin bağrışlarıyla severek yediğim dondurmamı yere düşürdüm hemen kapıyı çaldım ama açan olmadı,seslendim,bağırdım,kapıyı yumrukladım ama bir türlü kapıyı açan olmadı.Ta ki babamın elleri kanlar içinde evden koşuşturmasını görene kadar.Babama arkasından uzun uzun çağırsamda geri dönmedi tek söyleyebildiği "Annenin yanına git Ece!" oldu.Koşarak annemin yanına gittim henüz yeni hamile olduğu kardeşimi taşıdığı karnının aşağılarından kanlar sızıyordu korktum ağlamaya başladım ama bir süre sonra küçükte olsam ağlamaya vakit olmadığını farketmiştim hemen evden fırlayıp üst katta oturan Feride Teyze'ye koştum kafamda babamın anneme nasıl böyle yapabildiği düşünceleriyle birlikte...
Feride Teyze hemen ambulansı aradı gözlerimin önünde biricik anneciğimi ambulansın sedyesine koyup yanınada Feride Teyze'nin aradığı Tarık Dayımla birlikte ambulansın hareket etmesini izledim.O anda başımı okşayanlarıda bana annen iyileşecek baban geri gelecek diyenleride duymuyor ve umursamıyordum oysa ben en son ne zaman üzülüp ağlamıştım ? Paramız olmadığı için annemin bana alamadığı o bisikleti ağlaya ağlaya istediğim zaman mı ? Ya da sahilde ellerinde kumandalı arabalarıyla yürüyen çocukların yerinde olmak istediğim zaman mı ? Sahi ben en son ne zaman üzülüp ağlamıştım gizlice aldığım dondurma yere düştüğünde mi ? Yada babam beni ardında öylece yapayalnız bırakıp sesimi duymadığında mı ? İşte ben o küçücük titreyen bedenimle bunları düşünüp mahallenin önünde annemle babamı beklerken omzuma bir el dokundu nolduğunu anlayıp arkama dönene kadar çoktan yere düşmüş,etraftaki sesleri duyamaz hale gelmiştim.Gözlerimi açamıyor ve ritimli bir şekilde nefes alıyordum arkamı dönmeye çalıştım ama kafama sertçe bir şey daha yedim gözlerimin kapandığını ve boynuma sıcak kanımın aktığını hissedebiliyordum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sahi Ben Neydim ?
ChickLitBende sadece herkes gibi çocuk olmak istemiştim,barbie bebekler değil kumandalı arabalar istemiştim.Bi gün tüm bunlardan vazgeçmek zorunda bırakıldım elimden aldılar çocukluğumu ve ben sesimi çıkaramadım.