Haddini bil! Zira Krallığını elinden kan dökerek alırım.

442 46 50
                                    

Hepinize tekrardan merhaba çiçeklerimmm, size yeni bölümümle beraber ancak gelebildim. Lütfen fikirlerinizi esirgemekten çekinmeyin, onlar beni devam edebilmem adına motive eden yegane unsurlar. İyi okuyuşlar; heyecanlı, zevkli dakikalar dilerim♡

*
*
*

Haddini bil! Zira Krallığını elinden kan dökerek alırım.

Min Yoongi;

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Min Yoongi;

Bazen, haddinizi aşmanız gereken durumlarla karşılaşabilirdiniz. Siz istemezdiniz aslında kalp kırmayı, hadsiz damgası yemeyi. Hayat sizi kurallarını dahi anlatmadığı bu oyuna dahil ederken, fikrinizi almak gibi bir uğraşta da bulunmazdı.

İçten içe biliyordum; Passion kralı, Park Jimin'i karşısına almak istememişti. Elinde olsa geçme ihtimalinin dahi olduğu yollara sapmaz, için için gölgesinden kaçardı.

"Şövalyeme sunduğunuz teklifleri, büyük bir şaşkınlıkla dinledim Kral Kwang." diye mırıldanmıştı yarım ağız bir tebessümle, başını hafifçe sağ omuzuna doğru yatırırken. Saçlarının jilet gibi bir keskinlikle şeklillendirilmesi dahi, dilinin nasıl da kanatabileceğini ortaya serer nitelikteydi. ''Peki ya ben?" işaret parmağıyla kendisini göstererek, yalancı bir merakla kızıl gözlerini kralın üzerinde gezdirmesi, benim bile nefeslerimi sekteye uğratıyordu sanki.

''Sağ kolumdan vazgeçebilmem adına, bana da güzel hediyeler verebilecek misin?"

Artık saraya geri dönmek istiyordum. Deşici ne zaman öne doğru eğilse, ve bütün o gaddarlığıyla krala karşın gülümsese, bünyemin bu kadar tehdit havasına alışık olmadığını hissediyordum. Yine takındı üzerine o malum soğukluğu.
''Haddini aşma sakın."

ikaz içeren cümleleriyle beraber sandalyesini gürültülü bir edayla geriye ittirmesi, onunla birlikte benimde hızlıca ayaklanmama sebep olmuştu. İmparator Jisoon da tamamen iç güdüsel olarak doğrulmak istediğinde, eşinin küçük ikaz içerikli öksürükleri sayesinde son anda bu isteginden vazgeçmiş, oğlunun aksine oturmaya devam etmişti. Neyse ki jimin, kendisinden asla beklemeyeceğim bir sakinlikle bakınmıştı yüzüme. Yeniden oturmamı istiyormuşçasına başıyla hafifçe işaret verdiğindeyse, istediğim tek şey buymuşçasına yeniden kurulmuştum sandalyeme. kalkıp gitmeyeceksek eğer, ayaklanmamın pekte bir anlamı yoktu.

"Haddimi aşmıyorum Kral Park."

Uzun bir süredir sessiz kalan adam, en sonunda konuşmaya karar vermiş olmalıydı. Yavaş yavaş ayırdı göz bebeklerini önündeki tabağından. Kimse kendisine sunulan lezzetleri bitirmemişti, ve havada ki şu kasvet bulutlarına bakarsak eğer, bu durumun garipsenebilecek en ufak bir tarafı dahi yoktu.

Lupus the Vampires◾YoonMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin