Fal

803 23 10
                                    

Bomboş vagonumda oturmuş trenin varmasını bekliyordum. Oldukça sıkıcıydı. Hogwarst 1 hafta öncesinden açılmıştı. Bunun sebebi ise bu yıl farklı okullardan öğrencilerin gelecek olmasıydı. Ben de o öğrencilerden biriydim. Dumbledore öğrencilerin birbirine alışmasını istiyordu anlaşılan.

Tren yolculuğundan sıkılmıştım ve koridorda bakınmaya karar verdim.Elinde arabayla dolaşan ve yemek satan kadından biraz şekerleme alacaktım. Oradaki şekerlerden biri ilgimi çekmişti.

"Bu da ne?"
Satıcı kadın: "Bunlar fal şekerleri kişiye göre fal baktığına inanılır"
Fal hakkında nötrdüm. Falıma bakıldığında heyecanla dinlerdim ama çokta inandığım söylenemezdi.

Benim yaşlarımda, oldukça yakışıklı, kumral kıvırcık saçlı bir çocuk geldi. Birkaç çikolata aldı ve elimde fal şekerini gördü.
"Fala inanıyor musun?"
Omuz silktim. "Denemekten zarar gelmez."

O da fal şekerlerinden bir adet aldı. İkimizde aynı anda açtık. İçi boştu ve yazılar yavaş yavaş belirginleşmeye başladı.

"Geçmiş kalmış aklında.
O unutturacak sana
Belkide tam karşında
Aç gözlerini bak dünyaya"

Gülerek gözlerimi devirdim ve şekerleri ağzıma attım.
Adını bilmediğim çocuk: "Merak ettim de sana ne çıktı?"

Kağıdımı ona uzattım. Okuduğunda oldukça şaşırmışa benziyordu. "Sanırım tüm şekerlerde aynı şey yazıyor, çünkü ikimizin falı da aynı çıktı" dedi gülerek.

Satıcı kadın da şaşırmıştı. "Çocuklar iki fal asla aynı çıkmaz, kişinin kaderine göre belirlenir. Demekki kaderleriniz aynı. Belki de birbirinizin kaderinde varsınızdır."
"Hadi amaa kim inanır ki böyle şeylere" dedim dalgaya vurarak. Ve vagonuma geçip biraz dinlenmeye karar verdim.

Hogwarsta vardığımızda yeni gelen öğrenciler olarak henüz ortak salonun kapısında, Dumbledore'un konuşmasının bitmesini bekliyorduk. Yaklaşık 20 kişiydik. Birkaçı benimle yaşıt diğerleri ise küçüktü. Kapı açıldı ve önce en küçükler içeriye girdi. Sırada 6. sınıflar çağırıldığında heyecan basmıştı.

"Heyy sakin ol alt tarafı binalarımız belirlenecek" dedi tanımadığım biri. Ona gülümsedim.

Tüm gözlerin üzerimde olacak olması beni geriyordu.
5 kişi içeriye girdik, McGonagalı izliyorduk. En önde ben vardım. Tüm salonun fısıldaşmalarını duyuyordum.

Seçmen şapkayı kafama yerleştirdiler."İlginç... Bu çok ilginç." Tüm salon dikkatini buraya vermişti ve ortalık sessizdi.
"Oldukça zeki. Çokta cesur. Güçlü olmayı ve başarıyı seviyor. Kalbinde saf sevgi ve iyiliği dair görebiliyorum. Peki seni napıcam? Tüm binalara oldukça uygunsun, gerçekten zor bir karar. Slytherine ne dersin?"

İçimden "Babam gibi kötü olmak istemiyorum" dedim.
Seçmen şapka "Babanın da zihnini gördüm. Zihinleriniz aynı ve emin ol baban kötü biri değildi." dedi ve "SLYTHERİN" diye bağırdığında Slytherin masasınsan büyük bir alkış koptu.

Draco: Bence abartılıyor seçmen şapka çok aptal.
Draconun kıskandığı ve bu durumdan rahatsız olduğu oldukça açıktı.

Herkes Y/N den oldukça etkilenmişti hatta diğer binalar Y/N gibi bir cadıyı kaybettikleri için üzgündü. Bu kız herkesin olduğu gibi Tom Riddle'ın da ilgisini çekmişti. Ancak Tom en iyi olmayı severdi. Ondan daha iyisiyle hiç karşı karşıya kalmamıştı.

----------------------------------------

Selaammm bu benim yayınladığım ilk Y/N kitabı. Mattheo Riddle yani Benjamin Wadsworth'u cooook seviyorum. Shiftingle de ilgileniyorum. Bu kitapta yazacağım çoğu şey o evrende kurduğum hayallerden alıntılar olacak yani. Şimdiden 4-5 bölümü hazır ve yazmaya da devam ediyorum. İlk bölüm 50-60 okunmaya ulaştığında ikinciyi yayınlarım. Şimdiden iyi okumalaaar. <33

Mattheo Riddle ile Hayal EtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin