Oy vermeyi unutmayalım🕯
Bölüm şarkımız:
Kâzım Koyuncu-Ben Seni Sevduğumi
İsviçre 23.30
Bu koku.Bu kokuyu tanıyordum.Nerede görsem tanırdım.Denizin tuzlu kokusunu içime çektim.Alkın'ın sesini duyana kadar.
"KAPTANIMIZ GELİYOR,UYUYOR,LA LA LA LALAY LAYLAY LA LA" bağırıyordu.Ses telleri kopacak bu çocuğun.
Denizin üzerinde yüzüyordum,yüzerken gözlerimi hep kapatıyordum.Kapatmak bana iyi geliyordu,gecenin siyahını izlemek,yıldızları izlemek.Kafamı sudan çıkarıyordum ki.Bi karaltı gördüm.Nasıl suyun dibine indiysem kendim bile farkında değildim.
Alkın elini bana uzattı.O eli tuttum.
"Kaptan noldu? Lan neden dengeni kaybettin"dedi.Havlu uzattı.Havluyla ıslak saçlarımı kurulamaya başladım.
"Alkın,bilmiyorum ama dengemi kaybettim.Ne garip biliyor musun? Denizin dibine indiğimde bi melek gördüm.Çok garipti.Siyah saçları vardı gözleri kapalıydı.Anlamadım."
Alkın şaşkın bakışlarıyla beni izliyordu. "Abi iyi olduğuna emin misin?" Dedi.Alkının bu saçma halleri insanı delirtiyordu.
"İyiyim."dedim.
Geceyarısını çoktan geçmişti ve biz hala teknede oturuyor,konuşuyorduk.Pardon ben konuşuyordum,Alkın yemek yiyordu,beni duymuyordu sanırım.
Alkının telefonu çaldı.Ekrandaki yazıyı görünce ağzı kulaklarına geldi.Anlaşıldı.Aşık olmuş sanırım.
"Alya m merhaba" dedi.Çok heyecanlı belli.
"2-3 güne döneriz." Telefonda bişey söyledi ve Alkın gülümsedi.Onu ilk defa böyle görüyordum.
"Bende seni lale'm."dedi ve kapattı.
Bakışlarımdan anladı ve kafasını eğdi.O aşkı ilk defa duyuyordu,öğreniyordu. "Abi bak-"
"Alkın tamam.Anladık."
Yemeğine devam etti. "Abi ne zaman döneriz?" "Nereye?" Dedim.
"Ankara'ya."
Alkın Ankara'da doğmuştu.Ben Trabzonluydum.Dedem Trabzon toprağında büyümüş,bildiğim kadarıyla kaptanmış.Uzun zaman oldu zaten Trabzona gitmediğim.İnsan memleketini gerçekten özlermiş diyorlar.Doğruymuş.Ben Trabzonun o çayını,soğuk suyunu, "Kara,Hırçın." Denizini özledim.
"Olur döneriz de noldu?" Dedim ama ne için döneceğimizi biliyordum.
"Alya'nın ameliyyat olması gerek."
Dedi ve bi anlık çocuk değişti,az önceki çocuk gitti,yerine mutsuz bi çocuk geldi."Kanser." Dedi.Gözlerindeki o hasreti,özlemi görüyordum.
"Ne kanseri?" Sordum.
"Bu konuyu konuşmasak?"dedi çaresiz bi çocuk gibi.Bana yalvarıyordu,sus.yaram acıyor.
🕯
"Son nefesinde yanında olmam gerek." Rakıya bakarak konuşuyordu.Hep öyle yapardı,sanki utanıyormuş gibi,suçlu gibi.Hala çocuktu.Çünkü o hep çocuktu.
Rakı koymak için rakı şişesini aldım,koymak istiyordum ki. "Fazla sarhoşluk kalbe zarar be Kaptan,onu kaybetmekten,keşke yeniden tanışsak,yeniden onun mavi gözlerine baksam,saatlerde izlesem.Yutkundu."Kokusu yasemin çiçeği kaptan,onu ilk gördüğümde dedim bu kız benim-" Konuşamadı,kafasını masaya yasladı,hıçkırıkla ağlıyordu ki,ben o an ne diyeceğimi bilmiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Halel
Teen FictionTıpkı yapboz parçası gibiydi. Hasarlı. Bozuk. Zararlı.O kim? kendisini bile tanımıyor. İsmini hatırlamıyor erkek mi? kız mı? Bilmiyor.O Yapboz parçasını bulamamak onu korkutuyor .Soğuk onun kanına zarar veriyor ama farkında değil. Ve bir eksik hiss...