10.05.1989.
5 ekim 2019...
Trabzon.
Bu gün canım abimin doğum günü.Abim doğum günlerini sevmez.Niye sevmez peki onu anlatayım.Annemle babam öldü ve o doğum gününü sevmez.Ama biz Ilgınla bi plan yaptık tabikide canım abime.
Saat 05.00'ti.Sabaha kadar uyuyamamıştım.Alkın abinin odasına gittim,tabikide kendisi bi ayı olduği için uyuyordu.Adam 30 yaşında ve çocuk gibi uyuyor.Abim olmasa akşama kadar uyurdu.Her sabah saat 08.00'da kalkar Dalkıran Kum'a giderler.Ha bide Mustafa abim ve Fatih var.Abimle çalışıyorlar.Onların işlerini seviyordum.Dedem:oğlum bu yerler esku derdi,tehlükeludur,dikkat edecesun.Babannem'de "Karuşma çocuklaruma,Deniz'um,Kuzey'um derdi..."
Dedem eski toprakmış.Nasıl yer olduğunu biliyordu.Kızlarına bak bi kez tüm Trabzon'da sen konuşulursun.Abimle Ilgın burda tanışmışlardı.Abim bakmış,bakmış kıza.Ben sevdaluyum ha bu kıza demiş.Benim abim Karadeniz erkeği.Her kızın hayal ettiği erkekti.
Karadeniz her zamanki gibi çok soğuktu.Sıcak yataktan kalmak nedir biliyordum,bu gün o gün galiba.Üşengec Deniz kendine gel ve yataktan kalk.Bu gün abin doğmuş.
Yataktan kalktım.Terliklerimi giydim,yatağımı toparlasam mı? Toparlama Deniz gerek yok,zaten gece uyuyacaksın.Lavobada işimi halletim,kendime çeki düzen vermem gerekti.Rimelle biter işim diye düşündüm.Sürdüm ve odama gittim.Yatağımı topladım,dolabımı açtım,ne giysem?
Ilgın'a mı sorsam? Yok ya uyuyordur kız şimdi.Alkın'a mı sorsam? Yok ya ayı uyuyordur şimdi. İş sana düştü Deniz. Yeşil Kazak. Alkın abi doğum günümde almıştı.Kaoslu bi doğum günü olmuştu,hatırladıkca gülüyorum. Abim,Alkın abi,Ilgın bana süpriz doğum günü yapmıştılar,tabi benim haberim yok.Unuttular sandım ama akşam eve geldiğimde ışıklar kapalı,açtım.Alkın abi pastayı abimim kafasına fırlattı.Nasıl kahkaha attık,ağlayana kadar gülmüştük.Neyseki yedek pasta varmış.İki saat abim'le Alkın abi kavga etti.Bizde dışarda Ilgınla kızkıza sohbet ettik.Ben kendi doğum günüm gecem de Alkın abiye sevdiğimi söylemek istiyordum.Sonra işte Alya diye bi kıza aşık olduğunu söyledi.O an tüm dünya üzerime geldi,bi an nefes alamadım.Ilgına bile söylemedim.Bi ben biliyorum.Beni sevmez ki.Biliyorum ben.Ben çok çirkinmişim.Alkın öyle diyordu. "FARE EVDE KALDIN." derdi hep.Ben umursamazdım.Onunla ilgili gelecek bile kurardım.Onu hala seviyorum,bi an yanağımı öperdi,2sn bile sürmezdi,benim için dünyalar benimdi sanki.Sonra Ilgın anladı tabi.Güzelim Ilgın görmüyordu bizi.Ama kalbi hep burdaydı.Doğduğundan görmüyordu.O yeşil gözleri öyle güzeldi ki... Karadeniz rengi...Yeşil kazağı üzerime geçirdim,siyah kot pantolunu giydim.Saçlarımı salık bırakmak istiyordum bu gün.Hep at kuyruğu,örgü yapardım ama bu gün farklı olmak istiyordum.Kapıyı açtım,inmek istiyordum ki.Ilgın'ın bana seslendiğini görüyordum.Pencerenin güneşi o kadar güzeldi ki,Ilgın'ın gözlerinin yeşilini belirtiyordu.Çok tatlı bi hali vardı.Beyaz pijamaları,siyah terlikli hali,saçlarını çok kıskanıyordum.Saçları beline kadar uzanıyordu,siyah saçları,geceyi anlatıyordu. "Günaydın."dedi kısık sesle.Yaklaştım ona,kolunu tuttum.
Yanağına öpücük koydum."Günaydın Karadeniz gelini."dedim.O Karadeniz gelini olacaktı.Abim öyle söylüyordu.
"Şşşh Deniz sus,abin uyanır bak.Zaten çok uyumaz." Dedi.Abimin sevdiği kadın çok güzeldi.Çok mutluydum.
"Tamam Ilgın Hanum.Sustuk be."dedim.Şive hoşuna gitmiş olacak ki kıkırdadı. "Hadi mutfağa inelim."
Kolundan tuttum,ve indik merdivenleri.Güneş yeni doğuyordu,hava soğuktu ama güneş çıkmıştı.Deniz'in kokusu evimize kadar geliyordu.Mutfağa gittik,Ilgın'a oturmasına yardım ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Halel
Teen FictionTıpkı yapboz parçası gibiydi. Hasarlı. Bozuk. Zararlı.O kim? kendisini bile tanımıyor. İsmini hatırlamıyor erkek mi? kız mı? Bilmiyor.O Yapboz parçasını bulamamak onu korkutuyor .Soğuk onun kanına zarar veriyor ama farkında değil. Ve bir eksik hiss...