Baekhyun birkaç adım ötede dolaplara yaslı bir şekilde duran Kris dışındaki herkesten en az bir ayak kadar daha uzun olduğundan kafeteryanın yanındaki koridorda Chanyeolu bulmada sorun yaşamamıştı.Chanyeol başını Baekhyunun tarafına çevirmiş,onu görmüş ve deli gibi sırıtmıştı.
Baekhyun uzun oğlan ona doğru yürürken kararlılığının yok olduğunu hissetmişti.
"Baekkie^^Çoktan fikrini değiştirdin mi?"
Baekhyun ürkütücü bir yabancı tarafından henüz verilen lakabına irkilmemeye çalışarak devin önünde durdu.
Chanyeol sanki Baekhyun onun kucağına koşacakmış gibi kollarını açmıştı.
İğrenç.Baekhyun son derece aşağılamayla tepeden tırnağa dik dik Chanyeola baktı.
Yakından daha uzun görünüyordu. Cheshire kedisininkine benzeyen rahatsız edici bir gülümsemenin üstüne vahşi,seğiren gözleriyle karşılaştığında korkudan titrememek için kendini tuttu.Bakır rengindeki küt kesilmiş saçlarından fırlayan Elf kulakları önündeki çılgınlığın vücut bulmuş haline ürkütücü bir taraf katıyordu.
"Bu da neydi şimdi?" Baekhyun arkasındaki kafeteryanın kapısını göstererek bağırdı.
"Ne ne?"
"Oh lütfen.Bana anlamamazlıktan gelme.Neden bana böyle çıkma teklifi ettin,birden bire?"
"Çünkü sevimlisin." Chanyeol bir gülümsemeyle yanıtladı.
Baekhyun donmuştu.Oğlanın aklından ne geçtiğini anlamamış gibi görünüyordu.
"Beni tanımıyorsun bile."
Chanyeol kıkırdadı ve omuz silkti.
"Gerek yok.Sevimlisin.Seninle çıkmak istiyorum.Ve şimdi insanlar seni az çok sahiplendiğimi biliyor,kimse sana asılmayacak ve ben seni kendime alacağım."
NE?!O AZ ÖNCE NE DEMİŞTİ?
Hayır,hayır,bu olamazdı.Daha da kötüleşmeden önce bunu şimdi durdurmam gerek.
"Seninle çıkmak istemiyorum.Ya da söyle söyleyeyim,seninle çıkmamın imkanı yok.Yani benim canımı sıkmayı kes ve beni yanlız bırak,tamam mı?"
Baekhyun tiksinmeyle burun kıvırdı ve böyle yaparken omzunu - daha doğrusu üst kolunu-patpatlamayı unutmayarak Chanyeolun yanından geçti.
"Hayır." Chanyeol kulağa neşeli gelen bir ses tonuyla söyledi.
Baekhyun durakladı ve yumruklarını sıktı.Derin bir nefes aldı ve nereye yöneldiğini bilmeyerek tekrardan yürümeye başladı.
"Baek." Çok gerisinden gelen Joonmyeonun sesini tanıdı.
Kötü zamanlamayı sikeyim!
Baekhyun Joonmyeonun dördüncü umutsuz seslenişinde arkasını dönmesi için zorlanmıştı.
"Ne var?" Ona katılmak için az önce koridoru koşan nefes nefese kalmış Joonmyeona biraz rahatsız olmuş bir şekilde,sormuştu.
"Nereye gidiyorsun?Sınıfımız diğer yönde."
Baekhyun utanmıştı.Chanyeol ve Krisin birkaç saniye önce durdukları noktaya endişeli bir şekilde göz attı.Tanrıya şükür olsun ki gitmişlerdi.Baekhyun rahat bir nefes almıştı.
***
Her ne kadar Baekhyun son sınıf olarak okuldaki ilk gününü kısmen bir başarısızlığa dönüştüren aptal maymun yüzünden tamamen üzgün olsada öğleden sonrası su gibi geçmişti.Çok geç olmadan gidişatı tekrardan yola koymak için yollar düşünüyordu.Ama,ikide bir Joonmyeonun rastgele gevezelikleriyle bölünüyor ve öğretmen ona onu dinlemesi gerektiğini hatırlatıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ONE CLİNGY MONKEY
FanfictionByun Baekhyun yeni çocuktu.Lisedeki son senesi için büyük umutları vardı.Yeni arkadaşlarla tanışmak ve sevimli bir erkek arkadaş edinmek gibi. Bilmediği şeyse Park Chanyeol denilen yapışkan bir maymunun planlarına müdahale edeceğiydi. http://www.asi...