SEÇİLMİŞ Kişiler/ Elementler Okulu

kimim ben

Banyomu yaptıktan giyinme odasına girip üstüme beyaz bir crop altımada siyah eşofman aldım. Tam çıkacaktım ki üşüyeceğimi düşünüp siyah beyaz odyncu gömleği misali bir hırkayı üstüme geçirdim. Giyinme odasından çıkıp makyaj masasının önüne geçip saçlarımı at kuyruğu yaptım.

"sen hiç elbise giymez misin?"

"yani özel günler hariç giyinmeyi pek sevmem"

"hadi inelim yemekhaneye ölüyorum açımdan" dedi Asya

                                🍃

Yemekhaneye geldiğimizde hepimiz bir sandalye çekip oturduk. Biraz bekledikten donra yanımıza tanımadığım iki erkek geldi.

"naber ayol" dedi sarı olan hafif tebessüm ettim.

"Luna seni bizim kızlarla tanıştırayım" derken esmer olan "alındım şuan iki saniye depresyona girip çıkıyorum bekleyin"

Aa bu benim iç ses Feriha Cemile bilmeyenler için yeni koydum Ferihanın yeni ismi

"sen onları takma onlar biraz gerizekalıdır" eliyle sarışın olanı gösterek "bu Barın" tam eliyle esmer olanı gösteriyordu ki adının Barın olduğunu öğrendiğim çocuk "selam ayol" dedi kendimi tutamayarak kıkırdadım. O sırada Asya Barın'nın kafasına bir tane geçirdi. Okyanus esmer olana dönüp "buda Emir" elini uzattı tuttum.

"bende Luna Ateş elementini kullanıyorum"

"ay Araz bunu yer" ona değişik değişik baktım.

"Araz bütün ateş kullanıcılarını elinden geçirmiştir. Ama gıcığın teki ha birde yakışıklının teki bak ben diyim sakın ona bulaşma. Çünkü o benim." Okyanus Emirin sözüne karışıp "yattın mı? Cidden mi?"

"yok kız ben kızlardan hoşlanıyorum"

"ay yok zaten ne yapayım ben o yavşağı aklı olan yapmaz zaten öyle şeyler"

"ay dimi kız birde ağlıyolar onlara bakmadı diye görsen bir çirkinleşiyorlar bir çirkinleşiyorlar görsen tiksinirsin" deyince yüzümü buruşturdum. Asla bir erkek için ağlayacak bir kız değildim. O sıra yemekhaneye hızla girenler fısıldaşmaya başladı.

"ne oluyor?" diye sordum

"paşamız geliyor"

"kim ya"

"kız kendi element prensini tanımıyor musun?"

"hayır"

"meşur Araz" ıyy gerçekten o muydu? Yüzümü buruşturdum. O sıra sabah çarptığım çocuk yemekhaneye girdi. Sabah fazla farkedememiştim ama çocuk çok yakışıldı. Gülmese bile gamzeleri belirgindi ve evet her erkekte aradığım özellik onda vardı. Yeşil göz ben tam bir yeşil göz hastasıydım. Yinede gözümü umursamazlığa büründürttüm.

Gerizekalı o ateş elementinin prensi

Hassss....ktir olabilir miydi tabikide oydu okyanus birden

"oha oha oha bu çocuk gün geçtikçe daha bir güzelleşiyor." göz devirdim masamızda ben kapıya bakmıyordum sandalyem kapıya dönük değildi.

"Luna dur sakın arkana bakma Araz seni gördü ve zihnine girmeye çalışıyor ve başaramadı şuan yüzünde sinir akıyor." yüzüme sırıtış eklendi. Okyanus devam etti. " Barın aklını okusana bir" Barın gözlerini Araza çevirdi dikkatlice bakarken konuşuyordu.

" sabah çarptığı kız olduğunu fark etmiş. Çok- şuan bana bakıyor resmen gözleriyle zihnimden çık diyor." bir an arkamı döndüm. Gerçekten yüzünde ki mimikler sadece kızmak için var gibiydi. Ne kadar yakışıklı olduğunu inkar edemem ama hala dışardan kusmuk bakışları atıyordum