AKREP

34 3 4
                                    

Soluğuma bile seni iliştirdi rüzgar. Ve ben her cümleyi senelerce geç kurduğum için belki bir fazla daha suçluyum, çocuktum ve aşk karşısında savunmasız kaldım kaçtım. Bir önemi yoktur elbette, kanıma karışan bu yalnızlığın kurşun kadar ağır olduğu bir sabahtan sigaraya sarılarak son bir gayretle oluşturduğu cümleler bunlar, plansız ve içeriden geleni yansıtabildiğim kadar. Bir depremi anlatmak gibi bu, şiddeti belli, oluşturduğu hasar belli, ne zaman başlayıp sonladığı belli fakat yaşattığı korku ve öfke yaşamayan tarafından hissedilebilecek bir his değil. Ben kıyameti gördüm içerideydim dışarısan da izledim her yerinde yaşıyordum. Sonunda bir fırsatım olsa yeniden bir dakikanı yaşamak için bile o kıyameti defalarca yaşardım. En delinin bile saygı ile eğildiği bir eylem olurdu bu, böylesine bir delilik gövde gösterisi ve tiyatral bir sahne değeri taşıyor yani dağları delmek değil bu daha korkunç versiyonu, kendi ruhunda koca delikler açmak.

Yıllar içinde yaşadığım en gerçek şeydi kırıklarla dolu paramparça edilmiş bir ruhla kalmış olmuş olmak bile bir onur madalyası olmuş kaburgama gururla çivilediğim. Yani sevmenin ne demek olduğunu tam olarak yaşadığında "sonsuza kadar mutlu yaşadılar" klişesini aramıyorsun, yanında varolmayı başarmış otuz saniyelik zaman dilimi bile sonsuzluk değerinde oluyor. İnanış biçimi aslında senin varlığın, tanrılaştırılmış saçların ve her yazdığım sana dair yeni bir kutsal kitap gibi, bir melek taşımıyor bu kelimeleri hiçbir melek bu ağırlığı taşıyamayacaktır nihayetinde. Her yolu yürür cesaretimi sana varlığım ve inatla yaşamam ile kanıtlıyorum.

Baktığın zaman her şey normale daha yakın gibi yaşlanıyor ve daha az soru duymak adına daha normal hareketler sergiliyorum, yani seni anlaması mümkün olmayan kişilere kendini anlatma çabasını yersiz ve zaman kaybı olarak görüyorum. Bana gereken şeyleri toplum doğru bulmuyor biz tehlikeli ve yasakmışız. Yaşamak istediğimiz belirli kalıplara sığmıyorsa yaşamaya hakkımız yok gibi bakıyorlar. Onlar bize baktılar ve olmak isteyip olamadıkları her şeyi gördüler bizi tam bu sebeple sevemeyecekler sevgili boşluğum. Bakın biz sevginin en yüksek dozundan alıp evreni turlamış ve uçsuz bucaksız yokluğa boşluklar bırakmış olanız. Yani cebimde illegal bir matara bulundurmam aslında varlığımın ve benliğimin kimlik göstergesi, en kendime yakın eylemlerimden birisi. Savrulan küllerimle ben en doplu dağınıklık olarak kentin karanlık sokaklarında boy göstermeye devam edecektir arz ederim.

Kalabildiğim kadar özgürlük taşıyorum tüm kozlarımı sıkıca tutup olabildiğince ben olabilmenin mücadelesi ile geçiyor günlerim sevgili boşluğum, ne bıraktığın kişi ne bir yabancıyım dersem yanılmış olmam eskisi kadar lezzetli olmayabilirim lakin damağında geçmişten kalma mistik aromalar halen belirecektir. Tutucu bu zihnimde kırılması neredeyse imkansız dediğim duvarları tuzla buz etmiş bulundum. Dahası ve en dahası hakkında bir arayış içinde yarı kararlı bir ilerleyişim var. Sana sen kadar yakın olduğumu anımsıyorum bazen bu bir his doğruluğu ıspatlanmamış ama buna inanmak bana ve benden kalan her şeye iyi geliyor yanılma payımın azlığına epey güveniyorum elbette. Bu bir yalan olsa bile attığım yalana herkesten önce ben inanır ve onu doğruya eviririm böylesine bir güç hayatın bana kattığı en büyük yeteneklerden bir tanesi.

Herkesin yanlış seçimiydim sanki herkes bilirdi bir hayal kırıklığü olduğumu sanki. Gidemiyor ya da kalamıyorum kime dokunsam kuruyup gidiyor. Lanetli olduğumu anlamak 27 senemi aldı hepsi rastlantı demek artık gecelerimi kurtaramıyor, eflatun kusuyordum duvarlara alkolle karışık bir buğu ve kimsesiz kalmak tüm insanları kurtarıyor, sizlerden uzak durarak sizleri koruyorum demeyi ne çok isterdim fakat inanmayacaktınız. Karanfillerin hatırı olabilir yani yakamıza neresinden iliştiği belli olmayan travmaları suladığımız akşamları düşünürsek karanfillerin gerçeğe yakın hatırı olabilir

Yoluna bakmalı insan sanırım, pusula olmasa ne olur zaten pusula okumayı bilmiyorum. Talih denen kelimenin bir ara öylesine bakacağına oldum olası inanmadım benim coğrafyamda bu tarz mucizeler gerçekleşmiyor. Mucize bekleyenler inanç güçlendirmek adına yasadışı sayılan yollarla ıssızlarda ciğer kirletiyor. Nereden nereye be boşluğum inatla başımı nehir kokularına ceviriyorum defalarca delik deşik edilmiş bir gövde olsa bile bazen çelik gibi olurum. Yanık bir sevda kalibresi ve istisnalar arayan soluk boşlukları olur ya bizi onlar yürütüyor. Yani yol bitene kadar taban patlatmak mesele değil yürümeden de ölemezsin zaten. Mısır kumları sana kadar gelecek bir gün ve karnımızda kelebek değil akrepler belirecek

BANA KENDİMDEN BİR KADEH DOLDURDUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin