yoongi's perspective- you have been the one for me

2.1K 276 80
                                    

'seni hayal kırıklığına mı uğrattım veya ağzında kötü bir tat mı bıraktım hiç aşık olmamış gibi davranıyorsun ve ben olmadan gitmek istiyorsun peki, öyle olsun

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

'seni hayal kırıklığına mı uğrattım
veya ağzında kötü bir tat mı bıraktım
hiç aşık olmamış gibi davranıyorsun
ve ben olmadan gitmek istiyorsun
peki, öyle olsun.'

Duruşmadan 2 yıl önce- Ekim

Hakim duruşmada müvekkilimin lehine karar verdiğinde mahkeme salonunda küçük bir gürültü koptu. Üç kişinin tecavüzüne uğrayıp bunu kanıtlayamadığı ve iyi bir avukat tutmaya da durumu olmadığı için iyice içine kapanan Min Jill ile tanışmam tamamen tesadüf eseriydi. Kızın ailesini ikna etmem uzun zaman alsa da sonunda hepsini davanın temyize gitmesi için ikna edebilmiştim. Bu tür davalarda parayı ikinci planda tutuyordum, evet zorlu ve yıpratıcıydı ancak kazandığım zaman hiçbir şeyin önemi kalmıyordu. Bu sebepten her ay böyle ücretsiz davalar almaya çalışıyordum.

Min Jill, dosyalarımı toplarken bana sıkıca sarılınca duraksadım ve biraz sonra sırtına elimi koyup gülümsedim. Bana defalarca kez teşekkür edip omzumda gözyaşları bıraktı. "Size minnettarım Bay Min, eğer olmasaydınız...canıma kıyacaktım. Başka hiçbir şey düşünmüyordum. Benim kahramanım oldunuz, o canileri," sesi kısıldı. "O canilerin hak ettiği cezayı almasını sağladınız."

Çok daha fazlasını hak ediyorlardı ama bunu ona söylemedim elbette. Üçüne de on beşer yıl hapis zavallı bir kızın hayat boyu sürecek travması yanında neydi ki? Ancak çok adil sistemimiz bu gerçeği çoğu zaman umursamıyordu işte. Toplumda kurbanlar ve cellatları olmak zorundaymış gibi davranıyordu.

Kızın omzunu sıvazladım, çoğu müvekkilim ile aramda farklı bir bağ oluşuyordu ve dava sonrası onlardan tamamen ayrılmak çoğu zaman zordu. "Ağlama artık, lütfen. Artık ağlamanı istemiyorum. Bak...davayı kazandık, sana başarabileceğimizi söylemiştim."

"Ben başında size inanmadım çünkü herkes bana kazanmanın imkansız olduğunu söylemişti."

"İnsanlar ileri geri konuşur, tek bildikleri bu." Ona ilgiyle baktım, genç kızın anne ve babası da bizi dikkatle izliyordu. "Bana bir keresinde hayalinin avukat olmak olduğunu söylemiştin, hatırlıyor musun? Bir gün seninle aynı davalarda yer almayı çok isterim Jill, bu yüzden sıkı çalış ve asla umudunu yitirme olur mu? Hukuk fakültesine girmen için elimden geleni yapacağım. Sen çok güçlü bir kızsın."

Birkaç dakika sonra onlara veda ederek salondan ayrıldım ve sıra sıra mahkeme salonlarına açılan kapıların olduğu uzun koridorda yürürken saatimi kontrol ettim. Öğlenin onuydu, diğer duruşmama bir saat vardı, henüz kahvaltı yapmamış evden çıkmadan Jimin'in hazırladığı acı kahveyi içmiştim.  Bu sürede bir şeyler yemeyi aklıma koyarken hakimin odasından çıkan Jimin'le karşılaştım. Arkası dönük adımları dikkatliydi.

"Jimin-ah!"

Eşim irkilerek bana döndüğünde gözleri aydınlandı, sabah sekizde mahkemeye gelmiştik ve ikimiz de aceleci adımlarla ibiz bekleyen işlerimize dağılmıştık. Beklendik bir şekilde şimdi koridorda rastlaşıyorduk. Buna güldüm. "Yine ben."

Love at First SightHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin