28-söz damgası

530 61 123
                                    

ehehehehehehehe

<>

<sunghoon>

yarış günü çoktan gelmişti.

çocuklara çıkıştığım gün antrenmanda jay ve jungwon bir şey olmamış gibi yakın davranmışlardı ve diğerleri de geldiğinde hepsi tatlı karşılamışlardı.

bu yüzden rahatlamıştım. o an sadece heeseungdan kaçtığımı anlamışlardı en azından kötü karşılamamışlardı. zaten tek sıkıntı heeseungdan kaçtığımı anlamalarıydı ama bunu onlardan saklama niyetim de yoktu.

şimdi ise elime raketimin, havlumun ve suyumun olduğu spor çantamı almıştım.

yarışa en son ben çıkacağım için giyinme odasında tek kalmıştım.

derin bir nefes alıp geri verdikten sonra odadan çıkmak için elimi kapının koluna attığım gibi kapı açılmıştı.

"her yerde seni aradım" heeseung nefes nefese konuştuğunda kaşlarımı kaldırıp ona bakmıştım.

o ise bir şey söylemeyip bana sarılmış sırtımı okşamıştı.

"artık her ne olursa olsun yanında..yız" dediğinde şaşırmıştım. şu an ne alakaydı bu dediği?

"kafan karıştı belki biliyorum ama şu an sadece maça odaklan. maç sonrası seninle konuşmam gereken şeyler var"

ne olmuştu heeseunga anlamıyordum ama bu dediği heyecanlanmama sebep olmuştu.

yutkunup onu onayladığımda "jungwon ve jay'in maçı var gel tribünlere gidelim" demişti.

şu an o kadar odaklanmıştım ki maç sonrası söyleyeceği şeye hiçbir şey demeden onu sadece onaylıyordum.

bir anlığına daldığımda elimden tutup beni merdivenlere çekmişti.

annemlerin yanına gidip çantamı ve raketimi boş bir yere koyduğumda anneme bakmıştım.

göz göze gelmemizle buruk bir şekilde bana bakmıştı ve ben buna katlanamayarak önüme dönmüştüm.

maç 2-1di ve biz kaybediyorduk.

jake "yeosang sadece iki puanla kaybetti" diye açıkladığında kafamı sallamıştım.

"san ve wooyoung ise bir setle kaybettiler" diye eklemişti sunoo.

"aşırı çekişmeli maçtı. bu yıl yeni kişiler de gelmiş. heojoon takkm kaptanı olmuş. busan cidden iyi hazırlanmış"

"jay ve won kazanır zaten. sana da güveniyoruz hyung" diyen sunoo ile gülümsemiştim.

ellerimi gerginlikle yumruk yapıp sıktığımda maç başladığı için kimse fark etmemişti.

heeseung elini elimin üstüne koymuş ardından maça dönmüşken ben maçı değil ellerimizi inceliyordum. bir süre sonra heeseung ayağa kalktığında fark etmiştim ki aradaki farkı açmışlardı.

setin alınmasına üç sayı kalmışken jay'in file dibindeki topa eğilirken birden bağırarak olduğu gibi yere düşmesiyle tüm tribün sessizleşmişti.

jay'in eli bacağına gitmiş kendini sıkarcasına etrafa bakıyorken jungwon'un jay'in yanına çökmesiyle jake, seungmin amca ve chan amcaya bakmıştım.

kimse tepki veremiyorken seungmin amca dolu gözleriyle bakıyordu.

jungwon bize bakıp o iyi şeklinde bir işaret yapmasıyla çoğumuz rahatlamışken jake "ben dayanamıyorum aşağıya inicem" demişti.

seungmin amca da inecekken chan amca kızarmış gözleriyle "jake halleder hayatım" demişti.

hepimiz az önceye göre rahatlamış olsak da hala gergin bir şekilde ayakta bekliyorduk.

jay daha jake gelmeden ayağa kalktığında tribündeki takımındakiler ve diğer izleyenler tezahürat yaparken ben de rahatlama duygusuyla beni kendine çekerek sarılan heeseung'a karşılık vermiştim.

maça rahat bir şekilde devam ederlerken maçı aynı rahatlıkla almışlardı. sunoo ve riki'nin anlattıklarına göre en az çekişmeli maç buydu çünkü jungwon ve jay çok iyiydi.

hepimiz sarılmışken jay jungwon'un boynundan öpmüş ve ardından sıkıca sarıldıklarında gülümsemiştim.

"ikisine de çok çektirmiş olsan da aşırı yakışıyorlar" diyerek heeseung'a döndüğümde kabul edercesine beni onaylamıştı.

"hadi maçın başlayacak yakında. iyi hissediyorsun değil mi kendini?"

"söyleyeceğin şeyi merak etsem de şu an iyiyim" diyerek ona bakmıştım.

"söz kazanırsan her şeyi açıkça söyleyeceğim"

"söz kazanacağım"

serçe parmağını bana gösterdiğinde ben de serçe parmağımı ona uzatmış ve söz damgası yapmıştık.

bunun bana tanıdık gelmesiyle aklıma bir şey gelmişti.

dans etmek için yaptığımız söz damgası...

aklıma gelen şeyi tam anlayamasamda yüz ifademden dolayı düşünceli olduğum belli olmuş ki heeseung "bir şey mi oldu?" demişti.

onu reddederek diğerlerine el sallamış ardından çantamla raketimi almıştım.

yavaş yavaş aklıma gelen şeylerden dolayı durgunlaşmıştım.

ben o içtiğimiz gün sadece sızmamıştım.

heeseung'un yatağındayken ceketimi çıkartmaya çalışmıştı, başım ağrıyor diyerek mızıldanmıştım, ağlayarak bazı şeyler dışında her şeyi anlatmıştım

ve en önemlisi onu öpmüştüm

elimi dizlerme atmış derin nefes alıp verirken şu an o kadar ağlayasım vardı ki... heeseung bu yüzden bana hatırlamıyor musun diye sormuştu ve üstüne bu yüzden kötü bir ruh halindeydi.

<>

yarim saate yorumlarınıza cevap vermek icin gelcem umarim bol bol yorum yapmis olursunuz 🥺🎀😭🌸✨🥲💕💅🏻💖🥹
sonunda gibi yorumlarin gelecegine o kadar eminim ki

ʙᴀᴅᴍɪɴᴛᴏɴ-ʜᴇᴇʜᴏᴏɴ ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin