∆⁴

1.9K 173 134
                                    

"Seni seviyorum güzelim."

Yeter! Yalan söylüyorsun. Vazgeç artık lütfen. Sevdiğin falan yok. Şu aptalca yalanı söyleme artık! şu aptalca yalanlarını dinlemekten bıktım artık! Sen bir insanın düşebileceği en berbat durumsun.

"Bebeğim sakin ol lütfen."

Her şey dayanılmaz olmaya başlamıştı. Hyunjin'in beni sevdiği falan yoktu ama şu salak cümleyi sürekli tekrarlıyordu. Yüzümü ellerimle kapatıp ağlamaya başladım.
"Keşke o beni bulmasaydı! Her zaman iyi biri olmak gerekmez."

Flashback

Jisung'tan
Yağmurda yürüyordum, hemen eve gitmem gerekti.

Yerde yatan birini gördüm, haraket etmeden yatıyordu. Yanına gittim yerde yatan bedeni omzundan çevirdim.

"Felix?"

---

Felix ile jisung eksi lise arkadaşlarıydı ve çok yakınlardı. Ve hâlâ görüşüyorlardı.

---

Felix'i sırtıma aldım ve yakınlarda olan arabama doğru koşmaya başladım. Felix'i arabaya koyduktan sonra Hyunjin'i aradım.

"Hyunjin, Felix yolda baygın bir şekilde yatıyordu. Onu hastaneye götürüyorum."

Ne? tamam geliyorum Jisung."
"


---

Hyunjin'den;
Felix'in yanına gittim ve ellerini yüzünden çekip ona sarılmıştım, onu sakinleştirmeye çalışıyordum.

"Tamam, Tamam sakin ol lütfen bebeğim, geçti."

Felix'in hıçkırıkları kulaklarımda yankılanıyordu.

Felix, ağırlını üstüme bırakmıştı.

"Güzelim..?"

Felix'i kendimden uzaklaştırıp yüzüne baktım bayılmıştı. Felix'i kucağıma alıp üst kata çıkardım. Yatağa yatırmıştım. Solgun cildi, çilleri, her şeyi mükemmeldi.

"Seni, se...sevmeye çalışıyorum. Tam seni se...sevmeye ba... Başladığımda bana vu...vuruyorsun.. Bı.. Bıktım artık."

Felix'in yanaklarından aşağı süzülen göz yaşlarını gördüm. Onları görmek
Sinirlerimi bozuyordu ama bunların tek sorumlusu bendim. Felix üzgün olduğunda birine sarılıp uyumak onu sakinleştirirdi. Olabildiğince sakin bir şekilde Felix'in yanına uzanıp ona sarıldım. Eskiden olsa sarılmama karşılık verirdi ama şimdi bu imkansız bir şeydi.

"Böyle sakinleşmiyor muydun?

"Evet."

"Niye bana sarılmıyor musun o zaman?"

"Çünkü seninle birlikte sakinleşmek istemiyorum."

"Kimi istiyorsun?"

"Beni seven birini."

Felix'in gözlerindeki korku ve nefreti görebiliyordum.

"Felix, gerçekten burada, benimle yaşamak istemiyor musun?"

"Bana zarar veriyorsun, neden isteyeyim?"

"Sana bir daha dokunmayacağıma dair yemin ediyorum. Bunu senin gözüne girmek için değil, artık gerçekten bunları yapmayacağım için yemin ediyorum."

"Seni asla affetmeyeceğim!"

Felix kollarımdan kurtulup bana yüzünü dönmüştü. Zaman kaybetmeden ona arkasından sarılmıştım.

-----
Ertesi sabah
Felix'ten
Her günüm zehir gibiydi. Hyunjin'in
Bana zorla dokunduğu geceler, bana vurduğu geceler aklımdan çıkmıyordu. Sanırım bunun tek yolu ölümdü belki de. Takıntılı bir insanın sizden uzaklaşması zordur. Bunun aşk olduğunu idda ederler.

O sevdiğiniz insan, boynunuza zincilerini dolar. Siz gevşetmeye çalıştıkça, o daha da sıkar.

Gün gelir ki o zincirleri artık gevşetemeyecek duruma gelirsiniz. Sizi böyle yaşamaya mahkum eder. Kimseyle görüşemezsiniz, sizi sevdiği için kıskandığını söyler, o güya size çok şey harcamıştır. O iyi bir sevgilidir fakat siz onun kıskandığı kişilerle görüştüğünüz için bencil, kötü bir insan olursunuz. Onun değerini bilemezsiniz.

Bazen giden de haklıdı çünkü bazen giden, gitmek zorunda kalmıştır.

psychopath, hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin