1835'te birbirilerine ' Tekrar buluşacağız' sözü veren Min ve Jung 1935'te vefat ederler. Tanrı onlara tekrar bir şans verir ve tekrar yaratır. Bu iki âşık Seul'de bir park'ta tekrar karşılaşırlar.
"Bihter çikolatayı sevmediğimi nerden biliyorsun yahu?" gülerek cevap verir hoseok. "İlahım ben" kaşlarını çatar miniği. " Tanrı seni çarpsında gör gününü" omuz silker. Tanrı onu ödüllendirmişti şimdi ne diye onu cezaya çeksin ki? Tanrı neden hoseok'u ödüllendirdi onu dahi bilmiyordu ama binlerce kez minnettar olduğunu dile getiriyordu. Sahi neden bu iki aşığı kavuşturdu o kadar kavuşamayan aşık varken? Lakin bu iki aşığın aşkı 16 yaşında başladı, içinde nefret veya kin olmadanda sürdü. Diğer aşklar gibi değildi bu aşk, diğer aşklarla bir tutulamazdı, birbirilerine aşık iki yetişkin, çocuk, bebek değildirler. Birbirilerine aşık iki ölümlüydüler.
" Bune hoseok?"
"bilmem alıp deneyelimi?"
Kocaman gülümser ve sevinçle konuşur "Evett"
Yoonginin sevinçle istediği o şekerlemeyi alır.
......
"ım.. Tanrım! Çok güzel" yanakları doluyken şekerlemenin ne kadar güzel olduğundan bahsediyordu lakin Hoseok'un ilgisini onun o güzel dudakları ve yüzü çekiyordu. "Hoseok? Kime diyorum" daldığı rüyadan çıkar ve küçük kahvelerde bakar. " hmhm çok güzeller" kaşlarını çatar Yoongi. " konusma benle" trip atarmışcasına kayar koltuğun öbür tarafına. Eskidendi böyle yapardı. Tanrı hafızasını silmiş ama haraketlerin ve dış görünüşünü asla değiştirmemiş tek bir oynama dahi yapmamış. Minnettardı Hoseok Tanrıya. O savaşta sevgilisini kaybetti, kendi sebep olmuştu eğer dikkati başka yerde olmasaydı o ok ona girmiyecekti ve Yoongi de hoseoka yardım etmek isterken ölmeyecekti, minik Yoongisi üstüne düşmüştü. Hoseok ölüydü lakin hisseti küçük bedenin üstüne düştüğünü, hisseti 'Hoseok!' diye haykırışları fakat gözleri kapalıydı açmak istiyordu ama bir güç onu durduruyordu, hissediyordu Yoongisinin dudakları yanağındaydı. Yaşıyor zanneti Yoongiyi taki bedeninden ayrıldıktan sonra meleğin Yoonginin de ruhunu aldığını gördü. O an 2. Defa ölmüştü. " Ya! Hoseok tripa tıyorum onda bile dalıp gidiyorsun. Sen nasıl aşıksın bana insan Bi sevdiğinin gönlünü alır"
Gülerek yanına kayar.
" Bakayımı şekerlemenin tadına?" Mutlulukla kafa sallar Yoongi, içindeki şey ne bilmiyordu Yoongi ama Hoseok ona her yaklaştığında pır pır ediyordu kalbi,midesinde milyonlarca güzeller güzeli kelebekler uçuşuyormuş gibi hissediyordu. Cidden Hoseok ona çok güzel bakıyordu oda istiyordu Hoseok'a öyle bakmayı. Hemde çok istiyordu. Şekilli dudakları, Siyah saçları ve çekici bir yüzü vardı hayır hayır.. Yoonginin ilgisini bunlar çekmiyordu Yoonginin ilgisini çeken şey Hoseok'un onu böyle güzel sevmesi ve Yoongi de onu böyle sevmek için can atıyordu. Her ne kadar onu tanımasa bile ona güveniyordu. Hemde ona her şeyini emanet edicek kadar.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
