Gri Dünya

Bölüm 1: Taksi Durağı

   Hiç hayatınızda birinden haber beklediniz mi ? Telefonunuz çalsın diye dakikalarca yada saatlerce telefonunuza baktığınız oldu mu ? Sevdiğiniz birini merak edip saatlerce bir şey mi oldu diye düşündünüz mü yada ? Öyle anlardan birindeydi adam. Karısı iki gündür gelmemişti. Adam her yere haber vermiş ancak bir sonuç alamamıştı. Aklını kaybetmek üzereyken kapı çaldı. Kapıyı açtığında karısını kapıda görünce kalbi sanki yerinden çıkmak üzereydi. Önce ona öyle bir sarılmaya çalıştı ki kadının canını yaktı. Kadın ona bir şey söylemedi. Adam karısında bir farklılık olduğunu görebiliyordu. Tişörtünde kan lekeleri vardı. Kadın kanepeye oturdu ve öylece yere bakmaya başladı. ''Hayatım iyi misin ? Dünden beri sana ulaşmaya çalışıyorum. Polise, hastanelere haber verdim, çok merak ettim seni.'' Kısa bir sessizlik oldu ancak kadın hala bir şey söylemeyince adam iyice sinirlendi. Ancak karısının üzerine gitmek istemedi. ''Hayatım beni dinliyor musun seni çok merak ettim neredeydin ? Ayrıca bu kan lekesi ne lütfen konuş benimle!'' Kadın ona bir süre baktı ve sonunda konuşmaya başladı. ''Öğle yemeğini yemek için seni hep götürdüğüm kafeye gittim. Sonra işe geç kaldığımı fark ettim ve taksiye bindim. Beni işyerime götürmesini istedim. Orada indiğimi hatırlıyorum sonra, sonrasını hatırlamıyorum.'' Kadın ağlamaya başladı. Adam ise ona sarıldı ancak sarılırken kadının karnındaki yarığı gördü. 

''Hayatım bu karnındaki kesik de ne böyle ? Hayatım sana diyorum!'' Ancak kadın ve hatta odanın kendisi bile bir anda griye dönüştü. Adam anlamsız bir şekilde, hareket etmeyen ve öylece donmuş bir şekilde duran karısına baktı ve onun yüzüne dokundu. Ancak tepki alamadı sonra odanın içinde hareket ederken bir ses duydu. Bir anda adam vücudunun eridiğini hissetti. Sanki bir rüyadaymış gibi. Ancak adam rüyada değildi.

   Adam kendini yine evinde buldu. Ancak bu sefer karısı ortalıkta yoktu. Ayrıca oda o instagram filtresi gibi duran halinden kurtuldu normal renklere döndü. Adam odaları dolaştı ancak karısını yine de bulamadı. Sonra onu telefon ile aradı. Kadın telefonu açmadı ancak mesaj attı. ''Aşkım öğle yemeğini yedim ancak işe geç kaldım. Şimdi taksi durağına gidiyorum. İşe gidince ararım seni çok seviyorum.'' Adam mesajı görünce öylece dondu. İçinde bir şey uyandığını hissetti. Bir his mi ? Veya bir umut ? Her ne olduğunu bilmese de hareket etmeliydi. Ne yaparsa yapsın karısının o taksiden inmesine engel olmalıydı. Veya onu indikten kısa süre içinde bulmalıydı. Zaman ona bir şans vermişti. Bunu iyi değerlendirmesi lazımdı.

Adam karmaşık duygulara kapılmış koşmaya başlamıştı ancak bu yeterli olmazdı. Bu sefer bir yandan koşuyor bir yandan da taksi arıyordu. Sonuçta bu şehri en iyi bilen taksicilerdi. Onlardan başka kim ara yolları bilebilirdi ki ? Adam aklından geçen bu düşüncelerle koşmaya devam ederken yol kenarında durmuş bir taksiyi gördü.

''Bayan lütfen ben sadece paramı istiyorum. Sizi getirmemi istediniz ben de getirdim.''          ''Hayır seni pis paragöz. Sen benden para koparmak için o sıçtığımın yolunu uzattın. Buraya kadar normalde tutacağı elli tele civarı. Sen benden yüz tele koparmaya çalışıyorsun. Bir kuruş fazla vermem.'' ''Yolu uzattığım falan yok. Oradan burası tam yüz tele tutar. Hatta belki daha fazla ben sizin için ara yol kullandım ve daha hızlı getirdim. Ah keşke yolu uzatsaydım. Bu devirde elli teleye şuradan şuraya gitmeye benzin bulamazsınız.'' Adam iyice yaklaştı ve taksiciye seslendi. Ancak taksici oralı bile olmadan kadınla tartışmaya devam etti. Adam sabrı taştı ve taksiciye parayı kendisinin vereceğini söyledi sadece gideceği yere bir an önce varmasını istedi. Taksici arabaya binse de söylenmeye devam etti. Hatta yolun yarısı boyunca söylendi. Taksici hızlıydı hızlı olmasına ancak yol da bitecek gibi durmuyordu. Adam sürekli saatine bakıyor bir yandan da karısını arıyordu. Karısının telefonu artık ulaşılamaz durumdaydı. Şarjı mı bitmişti ? Yada belki telefonu çekmiyordur. Ne olursa olsun adam iyice geç kaldığını hissetmeye başladı. Taksiciye hızlı olmasını söyledi. Olabildiğince hızlı.

   Adam taksiden indiğinde karısının iş yerine gitti önce. Ancak kadın öğle yemeğine çıktığından beri işe gelmemişti. Nerede olabilirdi ? Adam taksi durağını aradı ve onu taksisine alan adamla konuştu. Adamın söylediğine göre karısı biraz telaşlıymış. Ve karısının indiği yeri öğrenince adam telefonu kapattı, o sokağa koştu. Sokakta etrafa bakmaya başladı. Etrafa karısını sordu. ''Hanımefendi karımı arıyorum şu sokağın orada taksiden indi. Sarı saçlı, yeşil gözlü ve üzerinde mavi renklerde kot ceketi vardı. Gördünüz mü ?'' Adam karısını sorduğu yedinci dükkanda kadının onu reddedip karısını hiç görmediğini duyacağına kendini alıştırdı. Ancak kadın onu gördüğünü hatta siyah bir araca binip gittiğini öğrendi. Ancak işler burada tıkandı. Adam o aracı nasıl bulabilirdi ki ?