Çalkantı (gxg)

21

*İyi okumalar 🖤

Okuldaki dersler standart geçiyordu. Tenefüslerde Berfe'yi aramıştım ama kız götünde kurt var gibi yerinde durmuyordu. Öğlenleyin onu aramak yerine bir şeyler yemek için Uysal'la kantine indim. Kantinde arkadaşlarıyla oturan Berfe'yi görünce oldukça şaşırdım. O kadar aradıktan sonra aramadığım an karşıma çıkmıştı.

"Yavru paran var mı benim cepler kurudu?"

Uysal meteliksiz olduğunu göstermek için ceplerini dışarı çıkardı.

"Yine paranı kime yedirdin?"

Abilerinden sürekli para araklıyordu ama bir kere cepleri dolu görmemiştim.

"Bu ekonomide ne para yedirmesi? Kendim bile zor yedim."

Gülüp kafamı iki yana salladım. Berfe yerinden kalkıp büfeye ilerleyince gözlerim parladı.

Hayıflanır gibi "Tamam, bugün bendensin. Otur sen." dedim.

"Amına koyayım senin."

"Niye küfür yedim şimdi? Teşekkür etmen gerekmiyor muydu?"

Uysal diliyle 'cık' yapıp "Eyvallah yavru, inşallah güzel sikerler." dediğinde kafasına şaplak attım.

"Oyalama beni, sıra dolmadan gireyim."

"Aynen."

Sandalyeden kalkıp büfeye adımladım. Kantin sırasında gördüğüm kızın arkasına takılırken, abaza erkekler gibi hissettim. Birkaç kişiyi ittirerek tam arkasına geçtim.

"Selam."

Berfe bana bakıp kaşlarını çattı. Elindeki kağıt parayı sıkarken göz devirip önüne döndü.

Kendine form bisküvi alarak diyetini bozmadığını gösterdi. Arkasından iki tost istediğimde elindeki bisküviyle tekrar bana baktı. Yüzüme ters bakışlar atarken omzuma çarparak yanımdan geçti. Kantincinin uzattığı tostları alıp hızla sıradan çıktım.

"Kanlı bıçaklı mıyız? Selam bile almıyorsun."

Gözlerim Uysal'a kaydı. Bize baktığını görünce dilimi damağıma yapıştırıp dudağımı ısırdım. Sanki bakarak içimden geçenleri anlayacak gibi tedirgin hissetmiştim. Önüne döndüğünde rahat bir nefes verdim.

Berfe iç çekip arkasına döndü. Yüz yüze gelince sahtece gülümsedim.

"Evet, kanlı bıçaklıyız."

Kaşlarımı kaldırıp "Arayı düzeltmenin tam zamanı." deyip kendime aldığım tostu ona uzattım.

Flört etmeyi bilmediğimden hep yiyecek ikramlarından gidiyordum. Kendimi 'ye kuzum' deyip her fırsatta bir şey uzatan otogardaki nineler gibi hissettim.

Berfe elimdeki tosta bakıp daha önce yaptığı gibi reddetti.

"İstemez, sen yiyip göbeğini büyütebilirsin."

Hafif çıkmış göbeğime de bakınca yüzüm düştü. İyi ki birkaç gün hamburger yemiştim.

"Dünya fani ve yaşam tek seferlik. Bu kadar kasma."

Ona uzattığım tostu ağzıma götürüp büyük bir ısırık aldım. Göz devirip bana sırtını döndü. Hızla peşinden ilerlerken ağzımdaki lokmayı yutmadan konuştum.

"Boklosene söyleyeceklerim var."

Berfe normalde konuştuğumuzda böyle kestirip gitmezdi. Benden şüphelendiğine emin oldum. Kafasını çevirip kaşlarını çatarak baktığında gülümsemi zor bastırdım. Öfkelenince gözleri geriye gidiyor, birkaç saniye sadece gözündeki beyaz kısım gözüküyordu.