25

3.5K 368 299
                                    

*Yeni bölümü atmam için iki gün sonra bana hatırlatın. Bu ara da yeni gxg texting yayınladım, ona da gelin. İyi okumalar 🖤

Stabil giren hayatıma sorunları kendim eklemiştim. Zümre'nin yaydığı gizemli aura'sıyla peşine takılmış ve sırf onun yüzünden Berfe'nin de peşine takılmıştım. Şimdi ikisinden de pişmandım.

Günlerdir kafam dağınıktı. Zümre sessiz kalsa da bana da oyun oynar mı diye diken üstündeydim. Berfe ise kafamı karıştıran asıl meseleydi.

Nedensizce o günkü tavırlarına fazla takılmıştım. Okulda birkaç kez göz göze gelmiş ve onu görmezden gelmiştim. Çünkü içimdeki çalkantılar hoşuma gitmiyordu.

Yeni bir haftayı tamamlamıştık. Dalgınlığımı fark eden Uysal konuşmak için okul çıkışı bana gelmişti.

Günlerdir temizlik yapmadığımdan öğrenci evinden hallice olan evimde onu ağırladım. Hazırladığım bitki çayını iki kupaya pay edip salona ilerledim. Uysal koltukta oturmuş televizyon seyrediyordu.

"Annem birazdan gelir. O geldiğinde size geçeriz."

Kafasını sallayıp beni onaylarken elimdeki kupayı aldı. Uysal, beni herkesten iyi tanırdı. Günlerdir her zamankinden farklı olduğumu da anlamış olmalıydı. Yine de dalgınlıktan camdan düşme tehlikesi yaşayana kadar bu konuda bir şey sormamıştı.

Camdan düşmek üzereyken de beni tutup hönkürerek güldükten sonra 'konuşsak iyi olur.' demişti.

Yanına oturup derin bir nefes verdim. Uysal'a her şeyi tam olarak anlatsam önce benim cesedim çıkardı. En yakın arkadaşımdan gizlediğim çok şey vardı.

Televizyon ekranında gezinen kararsız bakışlarım, "Gözlerin sürekli iki kişi arasında gidiyor. Kafana en çok takılan hangisi?" demesiyle onu buldu.

Çaydan büyük bir yudum alıp yüzünü buruşturdu. Soğuklar yaklaştığı için grip önleyici zerdeçal ve limonu abartmıştım. Kafam dağınık diye koysuğum miktarı fark etmeyip bu bahaneye sığınmış da olabilirdim.

"Kanka sen kimyadan devam et, zehir uzmanlık alanın."

Çaydan bir yudum alırken gülümsedim. Alışık olduğum tad beni rahatsız etmezken arkama yaslandım.

Sorusunun cevabını biliyordum ama dile getirmek zordu. Zümre'yle ilgilendiğime emindim. Berfe'ye sırf onun için yanaşmıştım. Sadece şimdi ilgimin yönü şaşmıştı.

"Zümre gizemli kız, ilgi çekici."

Uysal kaşlarını kaldırıp "Senin için öyle." dedi.

Onun için gizemli olan insanlar sadece mezarın altında tanımadıklarımızdı. Belki de bu yüzden ilişkileri uzun sürmüyordu. Herkesi çabuk tanıyıp sıkılıyordu. Onun aksine benim bahsedebileceğim ilişkim yoktu. Zümre'yle ilklerimi yaşamıştım.

Kafamı arkaya atıp "Senin gibi orospu olmuş olabilirim. Tanıdıkça, çekiciliğini kaybetti." diye itiraf ettim.

Ondan hoşlanan tarafım yeşil saçlarını ve gözlerini beğenmişti. Şimdi saçları gözüme değişik gelmiyordu. Ya da onu tanımak isteyen yanım detaylara inmek için çırpınmıyordu.

Zümre gergin, içten pazarlıklı ve çıkarcı biriydi. Altında daha derin biri olduğunu düşünmek benim hatamdı. Bunu Berfe ile olan son olaylardan sonra daha net anlamıştım.

Ona yaptığım küçük oyun için beni rezil etmesini beklerken yapmasa bile 'neden yapmıyor?' diye düşünmemiştim. Ona olan merakımın gittiğini tam da o an fark ettim. Berfe'ye onu tanımak için yanaşan tarafım beni terk etti. Zümre'yi bu kadar tanımak yeterliydi. Berfe'nin zihnimde sürekli olması ise Allah'ın bana 'gününü gör.' deme şekli olmalıydı.

Çalkantı (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin