- 14 -

374 33 11
                                    

hoseok:
ULAN TAEHYUNG ACİL BAK
ÇOK ACİL HEPİMİZİN NAMUSU SÖZ KONUSU

taehyung:
noluyo be
hem sen daha beş dakika önce bana bir daha yazarsan seni gökdelene oturturum demedin mi

hoseok:
YA O AN SİNİRLİYDİM SANA Bİ DUR
bizim azgın jimin var ya...
ulan nasıl söylenir şimdi bu
çok utandım ben ya onun yerine

taehyung:
lan söylesene nolmuş
götünü mü vermiş açık havada

hoseok:
...

taehyung:
yahu bir şeyi de düzgün söyle be adam

hoseok:
...

taehyung:
GERÇEKTEN AÇIK SEÇİK GÖTÜNÜ MÜ VERMİŞ ULU ORTADA MİLLETİN ÖNÜNDE

hoseok:
ya.. o kadar değil ama...
sette depo gibi bir yer varmış tamam mı
bi tane temizlikçi kadın (yaşlı) oraya girip de gerizekalı milyonerle bizimkini günah işlerken yakalamış...

taehyung:
yuh
sette de yapmazsın bu arada

hoseok:
bana da yoongi söyledi az önce
kadın kalpten gidiyomuş az daha görünce
bir de dindarın tekiymiş sen düşün yani

taehyung:
jimin siklememiştir de
bence namjoon kafayı yiyor şuan HADBWKEBWKBEQLSB

hoseok:
ne diyosun oğlum en son ağlamış utançtan OQHEOQNSKWBDHQYWGOQDB

taehyung:
YUHHHHHH BAKDBWOHEOQBEKW
of çok komik ama
gülünce de kötü hissettim

hoseok:
ben hiç kötü hissetmedim hak etmişler
😀😀

taehyung:
şerefsiz misin sen ya
arkadaşımız rezil rüsva olmuş sen burada gülüyorsun üstüne kötü hissetmedim diyorsun

hoseok:
İKİ SANİYE ÖNCE GÜLÜYODUN LAN

taehyung:
yo
(görüldü ✓✓)

“Ulu ortada siz nasıl böyle bir şey yapabilirsiniz aklım almıyor, hadi bu çocuğun beyni yok senin de mi aklına hiç gelmedi yakalanma ihtimaliniz?” Seokjin ayağa kalkarak yüksek sesle konuştu.

Karşısında oturan iki adam suçlu gibi kafalarını eğmiş, utançla sadece söylenilenleri dinliyordu. Ya da sadece Namjoon öyleydi, çünkü Jimin rahat rahat kahvesini içmeye devam ediyordu.

“Cevap versenize başımın belaları!”

Jimin kartondan bardağı önündeki sehpaya bıraktı ardından ise konuşmak üzere ağzını açtı. Seokjin tekrar bağırınca da susmak zorunda kaldı. “Cevap vermeyin bana saygısız veletler!”

Jungkook oturduğu koltuktan kalkarak sevgilisine ilerledi. Büyük elini sevgilisinin beline sararken onu biraz daha sakinleştirmeye çalıştığı belliydi.

Maalesef, işe yaramıyordu.

“Bu riski alırken ne düşündüğünüzü hâlâ anlamıyorum ve anlamak da istemiyorum sizi azgın herifler!”

Jimin oflayıp kendilerini azarlayan adamın devam etmesine izin vermeden kendi kendine fısıldadı. “Riskleri severim aslında.”

Seokjin sakinleşmeye çalışırcasına bir o tarafa bir bu tarafa yürürken Namjoon üzüntü içinde burnunu çekti.

Yoongi odanın en köşesine sinmiş, olanları izlemekle kalmayıp videosunu bile çekmişti. Bir yandan konuşulanları Hoseok'a yetiştirip öbür yandan cips yemekle meşguldü.

“Otuz küsur yaşındaki adamın utançtan ağladığını gördüm ya, artık gözüm kapalı gitmem öbür tarafa.” 

Jungkook kendisine susmasını söyler gibi bakınca da göz devirip dikkatini tekrardan telefona verdi.

“Vallahi şeytan fısıldadı kulağıma, yoksa bilirsiniz beni! Ben uslu uslu işimi yapar profesyonelliği korurum...” Namjoon aniden kendini savunmaya başlamış, destek almak için gözlerini Jimin'e çevirmişti.

Fakat tam olarak Jimin'in önemsediği söylenemezdi. Hatta öyle ki, hoşlandığı adamın bu şekilde can çekişmesi biraz da olsun hoşuna gitmişti. Biraz eğlenmekten zarar gelmezdi değil mi?

“Tabii tabii, o yüzden beni gördüğün anda koştura koştura o odaya götürdün. Ah, Jimin! Harika hissettiriyorsun! Çok rahat, çok profesyonel.” Gülerek Namjoon'un taklidini yapması Seokjin'in sinirlerini iyice germişti.

“Çıkın dışarı. Çıkın dışarı!” Sevgilisi dışında herkesi odadan kovmuş, bedenini boşalmış olan koltuğa atmıştı.

Delirmemek için dua etti.

yoongi:
ve sonra seokjin tam bir anne edasıyla geldi namjoon'un kulağından tuttu çekiştire çekiştire odadan çıkardı

hoseok:
JWPEJQPBWKEBWOWVQOWB
fav karakterim seokjin ya
çok ikonik

yoongi:
orada olman lazımdı kahkaha atmamak için zor durdum
namjoon bir yandan pantolonunun fermuarını kapatmaya çalışıyor bir yandan bağırıyor seokjin onu sürüklerken falan aşırı iyiydi

hoseok:
nasıl ağlamaya başladığını da anlatır mısın cidden çok merak ediyorumHAKDBWPBEWOBW

yoongi:
YA QLEVQOEVQJBEOQBE
bak şimdi biz set binasındaki müdür odası gibi şeyler olur ya oraya gittik seokjin hala kulağı bırakmamış falan arkamızdan da jimin kahvesiyle geliyor
ve kahveyi nereden buldu kaşla göz arasında ben hala anlamadım

hoseok:
kahve bulamazsa kahve sıçar o canım benim ben çok şaşırmadım

yoongi:
neyse işte oturduk falan ben en köşedeyim tabii fark edilince bana patlarlar diye
seokjin bir bağırıyor bir bağırıyor kulağımda kir varsa düşmüştür yani ses dalgalarından

hoseok:
tuhaf bir anlatım biçimi ama devam et

yoongi:
sonra kafamı kaldırdım bir de ne göreyim
namjoon zırlıyor bildiğin
birkaç tane gözyaşı aktı kimse görmesin diye hemen sildi salak ya
sen otuz yaşına gelmişsin hâlâ ağladığı duruma bak
benim arkadaşlarım niye böyle
biz niye normal olamıyoruz bir türlü

hoseok:
BAKDBWOHWOQBWKQBW
of ama çok komik
neyse olayı anlattığın için sağol jimin zar zor anlatırdı anlatsa
detaylıca öğrendim ya içim rahat uyuyabilirim bu gece

yoongi:
şey
ben uyuyamam ama

hoseok:
niye

yoongi:
yakışıklı insanlarla uyurken daha rahat oluyorum diyelim

hoseok:
çok mu yüz verdim ben sana ya
neyse block.

hoseok, yoongi adlı kullanıcıyı engelledi.

hoseok, yoongi adlı kullanıcının engelini kaldırdı.

yoongi:
sen de dayanamıyorsun bana itiraf et
(iletildi, 23:43)


bir takım sahneler yazmaya çalıştım olmadı... ssh bu kadarına da razıyız
ryu kaçıyor umarım yakın zamanda bölüm yazıp atabilir 🙂

special recipe ¦ minimoni Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin