Cassandra ve Esmeralda, büyücü dünyasının en soylu ailelerinden olan Black ailesine mensup iki kız kardeşti. Hatta şu an bu "şanlı" soyadını taşımaya erişebilen sadece beş kişiden biriydiler. ( Grace,Regulus, Cassandra, Esmeralda ve Sirius) Tabi hâlâ bu aileye mensup olan birçok büyücü vardı ama hepsi genellikle evlenerek başka soy isimler kullanmayı tercih etmişti.
Esmeralda ve Cassandra yıllardır Amerika'da yaşadıkları için soyadları olmasa onları kimse tanımazdı. Gerçi soyadları onlara pek pozitif ün yüklemese de İngiltere'deki büyücüler arasında büyük bir saygı görüyorlardı. İlk kez anneleriyle Diagon Yolu'na çıktıklarında herkesin onlara bakıp fisıldaşmaya başlaması ve özellikle anneleriyle tokalaşmaya çalışmalarını çok garip bulmuştu iki kız kardeş.
Regulus Black, Birinci Büyücü Savaşı'ndan sonra ardına bakmadan iz kaybettirme büyüsü ile Amerika'ya kaçmış ve sevdiği kadın Grace Bulstrode'da peşinden gelerek orada birlikte yeni bir hayat kurmuşlardı. Aile içinde sıkıntılar yaşansa da yine de bir şekilde hayatları devam ediyordu ta ki Hogwarts'da yapılan üç büyücü turnuvasının ardından Voldemort'un dirilip karanlık işaret ile tüm ölüm yiyenleri kendi çevresinde toplayasıya kadar. Regulus, hemen cisimlenerek efendisinin safına katılanlardan olmuş ve daha birkaç gün geçmeden tüm ailesini İngiltere'ye getirmişti. Kendisi Azkaban ruh emicileri ve Sihir Bakanlığı tarafından harıl harıl arandığı için ailesiyle beraber kalamıyor, sürekli saklanmak zorunda kalıyordu ama fırsat bulduğu vakit onları görmeye malikaneye geliyordu ki bugün de o günlerden biriydi.
Amerika'dan apar topar taşınış en çok kızları etkilemişti. Okullarını, arkadaşlarını, tüm düzenleri altüst olup taşınmışlardı buraya. Ilvermony'de iki kız kardeş de farklı binalarda idi. Cassandra Wampus'da idi, Esmeralda ise Thunderbird'de. Farklı binalarda olsalar da bu onlar için bir ayrım oluşturmamış ve yine de birbirlerinin yanında olmuşlardı.
Şimdi ise karşılarında gitmeleri gereken yepyeni bir okul, tanışmaları gereken yeni arkadaşlar ve baştan alışmaları gereken bir düzen vardı. Gerçi etraflarındaki kişiler, onlardan daha çok alışmışlardı Blacklerin varlığına.
Cassandra, iki gündür içini yiyen düşüncelere daha fazla katlanamadı ve en sonunda aile içinde nazının geçebileceği tek kişiye, Esmeralda'ya patladı.
"Okulumuzdan alınıyoruz, ülkemizi terk ediyoruz, evimizden ayrılıyoruz, tüm düzenimiz altüst oluyor ve bize hiçbir şey söylemiyorlar ! Tek zırvaladıkları 'bu sizin için daha iyi olacak.' Hah ! Sence de bir açıklamayı hak etmiyor muyuz Esme ?"
O an derin düşüncelere dalmakla meşgul olan Esmeralda, kardeşinin sorusunu pas geçti ama bu Cassandra'yı daha da öfkelendirdi. Kimsenin onlara olan biten hakkında açıklama yapmaması yeterince sinir bozucu iken ablasının onu tınlamaması ekstra sinir bozucu oluyordu.
"Hey ! Sana diyorum, Esmeralda !" Yüksek ses tonu ile irkilen Esmeralda kız kardeşine baktı ve aslında ne dediği hakkında en ufak bir fikri olmasa da onu onaylamakla yetindi.
"Haklısın Cass."
"Haklıyım tabi. Annemle babamda bir gariplik var fark etmiyor musun ? Daha önce hiç şahit olmadığım bir gariplik hemde. Bunu diyeceğime asla inanmazdım ama ikisi de korkuyorlar ki sende biliyorsun özellikle babamın bir varlıktan korkması, ev cinlerinin büyücü dünyasını yönetmesinden daha zor bir olay."
Esmeralda bu sefer can kulağıyla kız kardeşini dinlemeye çalışırken bir yandan önündeki sehpada duran Gelecek Postası'na uzandı. Gazete biraz buruşmuş olsa da hâlâ yazılar ve resimler çok net anlaşılırdı.
"HARRY YALAN MI SÖYLÜYOR ?" Harry Potter'ın üç büyücü turnuvasını kazandığı vakit çekilen bir kare belirdi gazetenin üstünde. Tabi yüzündeki acı ve keder ona bakan herkes tarafından anlaşılabilecek boyuttaydı. Ardından fotoğraf değişti ve Sihir Bakanı Cornelius Fudge'ın bir resmi belirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Black Efsanesi - Esmeralda Black
FanfictionTüm dünyaya meydan okuyan bir kişilikti o. Dünyaya, statülere, hatta gerekirse kendi kanına karşı bile. Onun için seçim şansın elinden alınabilir, hata yapabilirdin ama ihaneti asla kabul etmezdi. İşte o kişi Esmeralda Black idi... En soylu safkan...