tanrı bile var olmamı istemezdi

410 34 5
                                    

Başarısız intiharlar yoktur umudu bitmemiş yürekler vardır.

~~~
İnsan,vahşetinden ötürü tanrının kaçtığını sandı lakin onu arayanlar kaçanın bambaşka biri olduğunu fark etti.

Burası yeni bir dünyaydı.Tanrının ve kurallarının olduğu.Tanıdık gelirdi lakin hiçbir insan bilmiyordu.Tanrıyı azabı ve bir çok sırrı.

Bilinmezler efsaneler ve vaatlerle örtüldü.Melekler koşulsuz sevgiyle temiz kalpleriyle övüldü ve her övgü sonsuz köleliğin unutulmasına yol açtı.Tanrıya olan sonsuz kölelikten şikayet etmek ne mümkün? Burası masmavi semanın cennetiydi.Mavinin gökyüzüne değil deryalara ait olduğunu unutturan bir cennetti.Yalnızca bir yansımaydı.

Ve melekler ışık saçtı.Tanrıya sevgiyle bağlandı.Kanatları parlak ayakları kanlıydı.Kimse bunu sorgulamazdı çünkü insanoğlunun gözünü kamaştıran ışık kanayan yaralardan üstündü.

Ve bir gün bir melek isyan etti.Bu parlak semanın altında yaşayan insanoğlu acı içindeyken tanrının huzurunda kolları sevgiyle açılmıyor dizleri yere varmıyordu.Gözlerinde biriken yaşlar nefretle parladı.Yüreği nasılda yeni doğan bir bebek gibi atıyordu.

"Cennettin en güzel mertebesinde ışıkla kutsanan lakin itaat etmeyen bir melek de kimdir?"

Tanrının sorusu tüm meleklerin gözünü itaatkarsize çevirmişti.Eğer bir kez susarsa bir daha konuşamayacağını bilerek açtı ağzını.

"Ben parlayan semanın altındaki kanayan ruhları görürken kollarımdan ne sevgi çıkar ne de dizlerim itaatle eğilir huzurunuzda."

Tanrı,sözler karşısında şiddetle konuştu.Öyle ki cennetin yerleri titredi.

"Aciz!Hiç düşünmüyor musun sana sevgiyi veren kimdir? İtaatle eğilmek boynunun borcudur."

Melek,inci gibi dökülen yaşları sildi.Arkadaşlarının ona kınayan gözleri bakması sözlerini değiştirmeyecekti.

"Sevgiyi öğütleyen siz merhametten önce itaati şart kıldınız.Ne önemi var merhametsize itaat etmenin?"

Tanrı,yarattığının içini bilirdi ama onun sözlerine kulak vermezdi.

"Öyleyse ne duruyorsun huzurumda? Seni yaratan benden uzaklaşarak mı baş kaldıracaksın bana? Ne kadar uzağa kaçarsan kaç her aynaya baktığında her kendini gördüğünde ellerimle şekil verdiğim kanatlarını görmeyecek misin?"

Melek,kararlıydı.Öyle ki sözleri cenette ilk defa duyulmuştu.

"O zaman baş kaldırımın tek yoludur yasaklı intihar?"

"Ölümsüzler ne zamandır intihar edebiliyor ?"

"Tanrı,silah sesleri altında hayal kuran çocukları unuttuğundan beri efendim."

Ve melek cennettin kapısından koşarak çıktı.Kanlı ayakları yerde derin izler bıraktı.Parlayan kanatlarını cehennemde dövülen kılıçla kesti.Ve şiddetli bir yağmur tanesi gibi gökyüzünden toprağa düştü.
Fakat ne toprağa can veren bir yağmur tanesiydi ne de ölmeyi becerebilen bir itaatkarsiz.

Ve melek toprağın kokusuna,ağlayanların sesine kulak verdi.O an sözlerinin doğru olduğunu yine anladı.Bu güzelim gökyüzünün altında mutlu yaşayan insanoğlu yoktu fakat başını yerden kaldırdığında yanında yeşeren bir çiçek vardı.
Bembeyaz ve narin.

Ölmek istemediğini o an anladı.

Ve başarısız intiharlar yoktu umudu tükenmemiş insanlar vardı.
****

Ve finale geldiğimizde bu bölümde yazılan her bir cümlenin aslında tüm kitabı anlattığını fark edeceksiniz.

Burada anlatılan tanrı-melek konuşmasının,betimlemelerin,cümlelerin hiçbiri din eleştirmek,alay etmek,saygısızlık yapmakla alakası yoktur.Hiçbir dinin tanrısına ithafen yazılmamıştır.Kitapta sözü edilen tanrının dinlerde geçen tanrılarla(örn allah) alakası yoktur.

'Tanrı sadece bir karakterdir.'

(

od günahkarlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin