14

133 13 37
                                    

1 Haziran 2019 Ayana Freesia Rowe

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

1 Haziran 2019 Ayana Freesia Rowe

Sahil dönüşü arabada uyukluyordum.

Deniz bütün gerilen kaslarıma iyi gelmişti. İtalya'yı özlemiştim, yaz mevsimini özlemiştim.

Çok yorgundum fakat uyumamam gerekiyordu. Harry'e her şeyi anlatacaktım.

Baştan sona. Arabadan yavaşça indik ve eve ilerledik. Odama çıkar çıkmaz pijamalarımı giydim.

Harry arkamdan gelmiş ve yatağıma oturmuştu.

"Çok uykum var."

Üzgünüm hayatım ama uykun biraz beklemek zorunda.

"Konuşmamız gerekiyor."

Sırtını yatak başlığına yasladı ve konuşmamı bekledi.

Bunu anlatmak benim için zordu, arkadaşlarım dışında kimse bilmiyordu bunu.

Gerçekten kimse. Hiçbir magazin sayfasının da haberi yoktu.

Kimsenin benim varlığımdan haberi yoktu. Boğazımı temizledim ve yatağa oturdum.

"Ben daha 5 yaşındayken annem ve babam beni buraya, annemin yanına İtalya'ya gönderdiler. Kardeşim daha 5 aylıktı. Annem ona çok düşkündü ve bir anda iki çocuğa birden bakamayacağına karar verdi. Evde dominant karakter annem olduğu için babam sesini çıkartmadı. Bilmiyorum belki de o da gitmemi istiyordu. Kısacası beni anneannem ve dedem büyüttüler. Bunu sana anlatmak için doğru zamanı bekledim fakat geç de olsa bu doğru zamanın hiç gelmeyeceğini fark ettim. Of tamam başlıyorum. Babamın adı René ve annemin adı da Darilyn. Bu isimler sana muhtemelen tanıdık geliyor."

Başımı kaldırıp Harry'e baktım. Kaşlarını çatmıştı ve bana tiksintiyle bakıyordu.

Gözlerim doluyordu, birkaç kez gözyaşlarımı dağıtmak için gözlerimi kırpıştırdım.

"Bana başından beri yalan mı söylüyordun?"

"Yalan söylemiyordum. Sadece kardeşimin ve ailemin kim olduğunu söylemedim. Ben gerçekten özür dilerim Harry."

"Kardeşin benim eski sevgilim. Hayatımın ilk ve tek aşkı senin kardeşin mi yani. Peki bunu bana ne zaman söylemeyi düşünüyordun? Çocuğumuz doğunca mı ya da ben söyleyeyim, asla. Belki de bunu bana asla söylemeyecektin. Belki de karnındaki bebek bile gerçek değil. Belki de onu da uydurdun ya da bebeğin babası ben değilim. Söylesene Ayana, başka birinin bebeğini benim bebeğim diye kandırmaya çalıştığın zaman çok eğlendin mi?"

Harry'nin başı sağ yanağına atılan tokat ile sola döndü.

Ayana, gözlerindeki yaşları tutup yutkundu. Onun karşısında ağlamayacaktı.

Böyle iğrenç birinin karşısında ağlamayacaktı.

"Sen hayatımda gördüğüm en bencil, en berbat ve en iğrenç insansın. Sana yalan söyledim. Çünkü benden uzaklaşmandan korktum. Ama artık bunlar önemli değil. Ondan şüphelenmen her şeyi bitirdi zaten. İtalya'yı terk et Styles. Seni hayatım boyunca görmek istemiyorum."

Ayana'nın sesi son cümlelerine doğru kısıldı. Çok üzülmüştü. Fakat Harry haksızdı.

Ayana'nın aklından asla böyle bir şey geçmemişti. Nasıl bebeklerinden şüphelenebilirdi?

Nasıl bunu aklından geçirebilirdi Ayana'nın aklı almıyordu.

Harry kapıyı arkasından çarpıp çıktığında Beverly ve Rhodes yavaşça kadının odasına girmişti.

"Yalnız kalmak istiyorum."

Ayana yatağına girdi ve kafasına pikeyi çekti.

Kapının kapandığını anladığında Ayana başını yavaşça pikeden kaldırdı ve dışarı baktı.

Gitmişlerdi.

Ayana üstüne iyice pikeyi çektikten sonra gözlerini kapattı. Harry'den tabii ki de olumlu bir yanıt beklemiyordu.

Ama bu söyledikleri Ayana'nın kalbini çok kırmıştı.

Genç adama ne kadar aşık olsa da bu sözler bir kere ağızdan çıkmıştı. Artık onu affedemezdi.

445 kelime.

Lover || Harry StylesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin