15

136 12 33
                                    

2 Haziran 2019 Harry Styles

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

2 Haziran 2019 Harry Styles

"Bana nasıl böyle bir konuda yalan söyler. Camille ile ilgili olan hassasiyetimi sen biliyorsun."

Harry kaldığı otelin restoranında kahvaltı yapıyordu.

Jeff olanları kısa sürede Harry'den öğrenmişti.

Harry bir otel odası kiraladıktan sonra eve gidip Ayana ile karşılaşmadan bütün eşyalarını toplayıp götürmüştü.

Her şeyi içinde bitirmişti. Onun için yalan söylemek geri dönülemez bir hareketti.

Ayana'yı hiçbir şekilde affetmeyecekti. Hoş Ayana'nın onu affedip affetmeyeceği de meçhuldü.

Harry çayını yudumladıktan sonra masadan kalktı ve asansöre ilerledi. Jeff ise onu takip ediyordu.

İnsanların içinde diye çok fazla yorum yapamamıştı fakat odaya gidince iyi bir fırça atmayı düşünüyordu.

Asansörden indikten sonra Harry ve Jeff koridorun sonundaki odaya girdiler.

"Sen ne saçmaladığının farkında mısın? Kız orada karnında senin çocuğunu taşıyor. Sen de burda durmuş yok o benim eski sevgilimin ablasıymış, yok Camille benim ilk aşkım. Camille seni terk etti Harry tamam mı. Seni sevdiği için falan terk etmedi. O senin ilk aşkın olabilir. Ama tek aşkın değil, son aşkın değil. Saçmalamayı hemen kes. Sen Ayana'yı seviyorsun hatta ona aşıksın. Eminim o da sana aşık. O senin bebeğinin annesi. Şimdi ergen ergen davranmayı bırak ve ondan özür dile."

Harry bir şey demedi.

"Bana yalan söyledi. Bunu önceden bana söylemeliydi. Hem ona maddi her şekilde destek olurum. Ama artık onunla görüşmek istediğimi sanmıyorum."

Jeff hızla Harry'e yürüdü ve yakasından tuttuğu gibi duvara yapıştırdı.

"Ne yapıyorsun Jeff!"

"Sana yalan söylemesinin nedeni ilişkinizi bilmesi gerizekalı. Ona geçmişte deliler gibi aşık olduğunu bilmesi. Hala ona aşık olduğunu düşünüyor belki de. Artık Camille'i unutmanın zamanı geldi de geçiyor Harry. Git ve Ayana'dan özür dile. Hemen şimdi."

Harry başını salladı. O sırada Jeff sandalyeye oturdu ve genç adamın odadan ayrılışını izledi.

Harry hızla arabasına bindi ve otelden ayrıldı. Eve girdiğinde arabayı park etmedi ve kilitledi. Eve koştuğunda ve zili çaldığında anneannesi kapıyı açtı.

"Harry oğlum, hoş geldin. Ayana'yı arıyorsan bahçedeki hamakta oturuyor."

Daha sonra kapıyı açtı ve Harry'nin geçmesine izin verdi. Harry teşekkür edip bahçe kapısından çıktı ve havuza yakın olan hamağa ilerledi.

Ayana karnını okşayarak konuşuyor, bir yandan da çilek yiyordu.

"Baban ve ben biraz tartıştık. Tamam ona yalan söyledim ama iyiliği için. Çünkü onun Camille'i ne kadar çok sevdiğini biliyorum. Birbirlerini ne kadar çok sevdiklerini. Belki beni sevmiyor ama seni seviyor. Tabii o anlamda değil ama sen onun kanındansın. Tabii ki seni sever, seni dört gözle bekliyor. Bende seni kucağıma almak için sabırsızlanıyorum. Sadece artık yoruldum, ailemde bile ikinci planda değildim. Her zaman Camille ön plandaydı, şimdi de aynısı olmasından korkuyorum. Bizi bir gün bırakıp gitmesinden korkuyorum. Ünlü insanların başının altından ne çıkacağı belli olmaz değil mi. Onların psikolojileri bizimkilerden daha bozuk çünkü. Bir de şunu söylemeliyim ki, son zamanlarda senin kız olduğunu düşünüyorum. Hani ben anneyim ben hissederim derler ya aynen öyle. Öyle bir his var içimde."

Kadın biraz sustuktan sonra yutkunup tekrar konuşmaya başladı. Bebeği ile konuştuğunda içindeki bütün sıkıntılar bitiyordu.

"Küçükken Camille'i kayırdıklarını düşünürdüm. Tabii o zamanlar bebekti, bundan dolayı da bir kayırma olabilirdi ama beş yaşındaki bir çocuğun kendi kahvaltısını kendi hazırlaması beklenemez değil mi? Evet gerçekten iğrenç bir ailem var. Kimsenin benim varlığımı bilmemesi iyi, böyle bir aile ile kan bağım olduğu için yeterince utanıyorum zaten."

Harry gözlerindeki yaşlar ile genç kadına ilerledi ve arkasından sarıldı.

Ayana ise irkilmişti, geri çekilecekken ona sarılan kişinin kolundaki dövmeleri görünce sakinleşti fakat adamın kollarını bedeninden ayırdı.

"Burada ne işin var? Sana İtalya'yı terk etmeni söylediğimi hatırlıyorum."

Harry hamağa uzandı ve kadının belinden tutup vücutlarını yapıştırdı.

"Bırak beni Harry."

"Özür dilerim. Bir salak gibi davrandım ve o anki duygularını önemsemedim. Bana önemli bir konuyu anlatıyordun, rahatsız olduğun ve çok az kişinin bildiği bir konuyu anlatıyordun ve ben sadece konunun bir kısmına odaklandım. Camille ile ilgili söylediğim her şey deli saçmasıydı. Ona olan aşkım aylar öncesinden bitmişti. Söylediğim her şey deli saçmasıydı Ayana. Bebeğimiz hakkında böyle saçma sapan konuşmamalıydım. O benim bebeğim, bizim bebeğimiz. Tabii ki de onun varlığına inanıyorum ya da tabii ki de onun babasının ben olduğuma inanıyorum."

Harry kadını göğsüne yasladı. Elini kadının karnının üstündeki eline yerleştirdi ve başını usulca öptü.

"Her şey için özür dilerim. Sana yaşattıklarım için özür dilerim. Seni üzdüğüm, ağlattığım için özür dilerim. Özür dilerim Ayana. İstersen bir daha karşına bile çıkmam, Londra'dan başka bir yere taşınırım. Ama lütfen beni senden ve bebeğimizden mahrum etme."

Ayana yumuşamıştı. Harry yavaşça kadının gözyaşlarını ve kendi gözyaşlarını sildi.

Ayana'nın üzülmesini ağlamasını istemezken şimdi genç kadın onun yüzünden üzülüp ağlamıştı.

"Tamam seni affediyorum. Ama bir daha böyle bir şey olursa asla affetmem."

Harry başını salladı. Tabii ki de bir daha böyle bir şey yapmayacaktı.

"Seni seviyorum Ayana."
"Bende seni seviyorum Harry."

739 kelime.

Lover || Harry StylesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin